Merhaba; yeni bölümle sizlerleyim. Bu bölümde Tanya ve Dark'ın geçmişine gideceğiz. Hemen hemen herkesin Dark'dan nefret ettiğini tahmin ediyorum. Hikayeyi yazan kişi olmasaydım büyük ihtimalle bende sizlerle aynı hissi paylaşırdım. :) Bu geriye dönüş yaklaşık olarak üç bölüm olacak. Benim yazarken çok keyif aldığım heyecanlı bir flashback oldu. Sizlerin de beğeneceğini umuyorum. Birinci kitapta Tanya ve Dark'ın ilişkisini çok yüzeysel anlatmıştım. detaya girseydim kitap çok uzun olacaktı. Bu sebeple ikinci kitapta bu şekilde geri dönüşler yapmayı planlamışım. Şimdilik iyi idare ettiğimi düşünüyorum.
Birde sevilmeyen bir diğer karakterim Sonya var. Üzülerek belirtiyorum ki onu bu kitapta sevmeniz pek mümkün olmayacak. :) Belki üçüncü kitapta seversiniz. Ama merak etmeyin Sonya bu şımarıklığının bedelini ödeyecek. :)
Şimdi yeni bölüm. Keyifli okumalar...
27 Sene Önce Saha Görevinde
O gün Tanya'nın; Dark'a duyduğu aşkın katlanarak çoğaldığı gündü. İkisinin birlikte gittikleri Gordion dışı görevdeydiler. Dark dediğini yapmıştı. Tanya'dan ayrı kalmamak için masa başı işini bırakıp sahaya çıkmıştı. Bundan sonraki Saha görevlerinde Tanya'yı yalnız bırakmayı düşünmediğini de ayrıca belirtmişti.
Tanya gülerek "Ama yalnız değilim ki; Simon ve Zeda da var." dediğinde aldığı cevap, Dark tarafından tutkuyla öpülmek olmuştu. Dudakları birbirinden ayrıldığın da "Bana ne onlardan ben senin özleminle kavrulurken onlar kimin umurunda." Dedi.
Tanya kıkırdayarak güldü. "Onlar benim arkadaşlarım."
"İyi onlara söyle bu görevde fazla etrafımızda dolaşmasınlar."
"Neden ki?"
"Fazla aşka maruz kalıp kıskançlıktan çatlayabilirler."
Tanya'nın kahkahası Dark'ın dudaklarında kaybolurken; genç kadın hala bu adamın içinden böyle bir aşık çıktığına inanamıyordu.
Kapı vurulmadan içeriye giren kişi yüzünden dudakları zamansız ayrılmıştı. Dark kısık sesli bir küfür ederken Tanya gülümseyerek gelen kişiye baktı.
Simon gözleri kısmış ikisine bakıyordu. Sırf muziplik olsun diye "Siz burada ne yapıyorsunuz?" diye sordu.
Tanya gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken Dark'ın sinirli sesi odayı doldurdu. "Defol hemen." Ardından Simon'u önemsemeden Tanya'yı belinden tutup kendine çekti.
Simon meydan okurcasına tek kaşını kaldırdı. "Burası Tanya'nın odası."
"Benimle birlikte kaldığı oda."
Evet kesinlikle Dark ile Tanya aynı oda da kalıyorlardı. Ve Simon bu durumdan fazlasıyla rahatsızdı. Dark en sevdiği iki arkadaşı ile çıktıkları harika görevlerin üzerine kara bulut gibi çökmüştü. Göreve başladıkları andan itibaren genç kadını bir an olsun yalnız bırakmıyordu. Sevimsiz ciddiyetiyle birlikte geçirdikleri zamanlarını sıkıcı bir hale getirmişti. Oysaki eskiden kız kıza çok eğleniyorlardı.
Genç kadın belli belirsiz "Yeter be adam bari görevler de rahat bırak bizi!" diye homurdandı. Her ne kadar Tanya'nın gözlerine yerleşen mutluluk onları da mutlu etse de; Dark'ın bu aşırı ilgili halleri göreve için bindikleri bu geminin için fazlasıyla sıkıcı olmaya başlamıştı.
Simon gibi Zeda da bu durumdan fazlasıyla rahatsızlardı. Genç kadın; Dark'ın bundan sonraki görevlerde Tanya'nın peşinden geleceğini öğrendiği andan itibaren; kendince bir yıldırma politikası geliştirmişti. Beş dakikadan fazla yalnız kalmalarına izin vermiyordu. Fırsatını buldukça laf sokmaktan çekinmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASA EFSANELERİ -HAYAT-
FantezieTanya gözlerini açtığında bilmediği bir yerde bilmediği bir zamandaydı. Kendisine yapılan ikinci şans teklifini ailesine geri dönmek için kabul etmekten başka çaresi yoktu. Yapması gereken tek şey Asa Prensesi'ni Kötü Ruh ile yapacağı savaş için eği...