Hülö
Bu selam verme şeklim git gide yoldan çıkıyor hee..
Neys
Bölüm Kaya'nın anlatımıyla.
__________
"Lan belim koptu amk! Efe düzgün tut oğlum şu masayı."
"Ya tutmuşum işte sen ters tarafa gidiyorsun. Babaannenin evini mi diziyorsun böyle masayı düz değilde çapraz koymalar falan? Öğrenci evi lan burası, kendine gel."
"Gerizekalı."
Ne yani masayı mutfağın tam ortasında çapraz bırakmak istediysem? İlla dümdüz ve kenarda mı olmak zorunda?
"Eveeettt! Oha Kaya! Efe! Hala mutfağı düzeltememişsiniz!" Sena'nın sesini duyunca mutfak kapısına döndüm.
"Salon tamam mı?"
"Evet ama belli ki burası değil. Çekilin şurdan yaa! Size kalsa üç güne bitmez."
Biz masayı olduğu gibi bırakırken o da Barış'a seslendi. Barış geldiğinde masayı alıp mutfak tezgahının hemen karşısındaki duvarın önüne koydular. Çok fazla duvara yanaştırmamıştılar. O kenara da oturulabilecek kadar boşluk bırakmıştılar. Bu zekice hareket karşısında kafamı 'helal olsun' dercesine sağladım.
Kızlar cidden bu tarz konularda daha yaratıcı ve zekiydiler. Hatta kızlar genel olarak zekiydiler. İyi ki Sena bizimle gelmişti. Kız olmazsa olmazdı ev diziminde çünkü. Arya gelmemişti ama.
Arya...
"KAYAAAA!" hayvan gibi adımın seslenilmesiyle zaten girmek istemediğim düşüncelerimden sıyrılmıştım. Arda'nın neden bu kadar öküz gibi bağırdığını öğrenmek için kaşlarımı çatıp salona ilerledim.
Arda dış kapının önünde durmuş sırıtarak karşısına bakıyordu. Beni fark edince "Baksana çok sevgili komşularımız sana hoşgeldin demek için kek getirmişler." dedi. Hızla kapının önüne ulaştığımda elinde bir kapla gülümseyen Seren duruyordu. Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşurken bir adım daha yaklaştım.
"Seren?" Daha çok gülümseyip elindeki kabı bana uzattı.
Çok güzel gülüyordu anasını satayım.
"Selam. Yaz arkadaşımın burada üniversite kazandığını hatta karşı apartmana taşındığını duyunca, bir hoş geldin demek istedim."
"Çok iyi yapmışsın." Elim ensemdeki saçlarıma giderken biraz çekinerek de olsa sordum, "İçeri gelsene? Diğer arkadaşlarımda burada." .
İçeriye kısa bir göz attıktan sonra, "Geleyim madem. Hem belki bir yardımımda dokunur." O içeri geçerken ben ve Arda hala kapının önünde duruyorduk. O tam koridoru geçince Arda'ya dönüp elimi yumruk yaparak "yes be!" diye fısıldadım. Arda da gülerken kafama vurdu, "Tamam yeter pezevenk, kız içerde tek kaldı. Hadi." dedi.
O ilerlerken bende arkasındaydım. Bir an içimde bir yerlerde bir sızı hissettim. Böyle olmamalıydı. O kızla bu şekilde konuşmaya son vermiş olmamalıydık.
Keşke bana da konuşabilme hakkı tanımış olsaydı. Belki o zaman kendimi ifade edebilirdim.
"Eee, tanıştınız mı?" Sorduğum soruyla tüm bakışlar bana dönmüştü. Hemen yanımda ayakta dikilen Sena sessizce mırıldandı. Ya da o öyle sandı. Çünkü ben duymuştum.
"Çok tanışmak istiyoruz ya sanki..."
-
Kopmalık Altı 👑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSKENDER || Texting
Short Story054*: Sen yakışıklı çocuk, 054*: hayatının geri kalanına 054*: benimle iskender yiyerek devam etmeye 054*: ne dersin? Kaya: Valla sen ısmarlıyorsan Kaya: Neden olmasın, derim şwkkaşjsjdj ___ *Lise #1 (16.11.2020) *Genç Kurgu #2 (01.12.2020) *Kısa...