KIZIL GECE || : VURGUN

Bölüm 4: FISILDAYANLAR

Merhabalar!

Hiç uzatmadan sizi bölümle bırakıyorum.

Bölüm ithafı:
azaybgngdddcvh

En iyi okuyucularımdan birisin. Benden sana gelsin güzellik.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen kendinizi belli etmekten çekinmeyin.

Bölüm şarkısı:

Conan Gray - Heather

🥀

4. Bölüm: Fısıldayanlar

5 Kasım 2018

Kulağına gelen uğultular arttıkça yattığı yerden yüzünü buruşturdu. Sol kolunun uyuştuğunu hissediyordu. Birden fazla sesin kulağına ulaşması yetmiyormuş gibi üzerine bir de belinden dürtüklenmesi de cabasıydı. Sinirle homurdandı birkaç kez. Kulağına yakın olan ses ardı ardına adını seslenirken uykunun ona haram olduğunu anlamıştı. Gözlerini sıktıktan sonra araladığında başını kaldırdı. Uykunun gevşekliğinden henüz kendine gelememişken bakışları bulunduğu yerde dolaştığında gözlerini kırpıştırdı.

Onun okulda ne işi vardı?

"Sonunda uyandın. Profesör bu sefer dersten atacak seni Elena."

Arkasından duyduğu kısık ses ile başını şaşkınca ardına çevirdiğinde arka sırasında oturan Jones'ın ona çatık kaşlarla baktığını gördü. Yutkundu sertçe. Hâlâ uykunun tesirinde iken uyuşan kolu da sıraya çarpınca yüzünü hızla buruşturdu. Kolu sırada başı da kolunun üzerinde uyumuştu.

Peki bu nasıl olmuştu?

"Elena Donald, lütfen önünüze dönüp derse odaklanır mısınız?"

Profesörden işittiği sert ses tonu ile irlikilerek kendine gelirken sırasından önüne döndü. Uyuşukluğunun geçtiği kolunu fark ettiğinde eli hızla omzunun az aşağısındaki yarasını buldu. Elini geri çekip kontrol ettiğinde parmaklarında herhangi bir renk görmemesi onu daha da şaşırttı. Üzerini kontrol etti. O zaman giydiği kazak ve pantolon vardı.

Neler dönüyordu yine?

Dirseklerini masaya koyarak başını ellerinin arasına aldı. İyice düşünmeliydi. Ortada bir haltlar dönüyordu ve kendisi de bir şeyler kaçırmıştı. Lanet herif de birkaç şey zırvalamaktan başka bir şey dememişti.

Kuruyan dudaklarını ıslatarak nemlendirdiğinde beline aldığı aynı darbe ile gözlerini devirerek başını hafifçe arkaya çevirdi. Jones sıradan oldukça ona yaklaşarak fısıldadı.

"İyi misin sen?"

Profesörün artan ses tonu ile gözlerini belertirken Jones'a sadece gelişigüzel başını sallamakla yetindi. Tekrar önünü döndüğü sırada bakışları tahtada dikilen profesörü buldu. Kaşlarını çatmış, kollarını göğsünde birleştirerek sınıfı süzüyordu. Gözlerini sınıfta gezdirdiğinde sınıftakilerin önündeki mikroskopla uğraştıklarını gördü.

"Arkadaşlar herkes beni dinlesin. Bugün sözlü vardı ancak sınav kağıdını evde unuttuğum için sözlü ertelenmiştir."

Beyninde eko yapan ses ile gözleri tekrar profesörü bulduğunda onun da kendisine baktığını fark etti. Boğazına oturan yumru ve aklında dönüp duran sesler başındaki ağrıyı tetiklerken gözlerini ilk çeken kendisi oldu.