Bölüm 11: KAÇAK ARANIYOR

645 58 173
                                    

Herkese merhabalar!

Hoş geldiniz öncelikle. Nasılsınız? Nasıl geçiyor günleriniz?

Affınıza sığınarak bölümü bırakıyorum size. Kusura bakmayın lütfen. Fazlasıyla geç kaldığımın farkındayım. Ancak elimde olmayan sebeplerdi bunlar. Bölüm sonunda bol bol anlattım. Siz bölüme geçin. Son kısımda muhabbet ederiz sizinle.

Başlamadan önce oy verir misiniz?

Buyrun.

İyi okumalar.

Bölüm ithafı: n_nur_gdk Bu bölüm benden sana Nur!

🥀

11. Bölüm: Kaçak Aranıyor

"Işıklar söndü. Çok karanlık burası."

Ayakta uzun süre kalmasından dolayı yorulan bacaklarını az da olsa dinlendirmek için arkasındaki ağaca bedenini yaslarken önündeki konuşmaya dikkat kesilmeye çalışıyordu ancak bunu ne kadar yapabilmişti, işte orasından pek emin değildi. Zira dakikalar önce yaşananlardan ötürü aklını toparlamakta güçlük çekiyordu.

Derin bir nefes alarak göğsünü şişirirken bakışlarını ayak ucuna çevirdi. Bir an önce buradan gitmek istiyordu. Çünkü dakikalardır olduğu gibi içini saran huzursuzluğa bir anlam veremiyordu. Sanki bir şeyler olacakmış gibi hissetmesi de cabasıydı. Ve birkaç kez gitmek istediğini söylemek için araladığı dudaklarından daha bir kelime bile çıkmadan kapatmasının sebebi Martin'di. Adam çıldırmışçasına bağırıyor, Jason'la sert sert konuşuyordu. Ve bundan mütevellit sesini çıkarmaktan çekiniyordu açıkçası.

"Tamam, yeter."

Jason'ın da sonunda yükselen sesi ile başını kaldırmadan kirpiklerinin arasından ona bakarken onun gözlerini yummuş, elini anlına yaslayarak sakinleşmesini izledi.

Martin'in hâlâ homurdanmasını duysada gözlerini Jason'dan ayırmadı. Genç adam bir süre bekledikten sonra -sakinleştiğine kanaat getirmişti herhalde- gözlerini aralayarak tekrardan Martin'e döndü.

"Burada salak salak bağırıp çıldırmanın anlamı yok. Kız kaçtı elinizden. İki adam da öldü zaten. Ayrıca o tuhaf varlıkların da henüz ne oldukları hakkında bir fikrimiz yok..."

Bakışlarını Martin'den çekerek sırayla Robert, Jones ve Elena'da dolaştırarak sözüne devam etti.

"Benim de hemen geri dönmem lazım. Habersiz geldim ve bunu öğrenirlerse..."

Sessiz bir küfür savurarak birkaç saniye durakladı.

"Her neyse. Ben geri döneceğim. Oradan seninle iletişime geçerim. Şu lanet şeylerin ne olduğu hakkında bir araştırma yapmam gerek. Ve sen de o salak kızı bulacaksın. O aptal tek başına bu kadar uzun süre dayanmış olamaz. Belli ki bir boka bulaştı da bu lanetler onun peşinden geldi. Dikkatli ol."

Martin onaylarcasına başını sallarken sertçe gözlerini yumdu ve sinirle birkaç küfür savurarak sağa doğru koşmaya başladı.

Jason sonunda Martin'den kurtulmasıyla yüzünü buruşturarak önüne dönerken karşılaştığı üç surat da ona saf saf bakmakla meşguldü. Birkaç saniye karşısındakilere baksada kimsenin konuşmak için bir girişimde bulunmaması ile dudakları aralandı.

KIZIL GECE || : VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin