Bölüm 16: KABURGALARDA SAKLI

335 35 30
                                    

Herkese merhabalar!

Upuzun bir aradan sonra sonunda gelebildim. Okulum başladı ve inanın başımı kaşıyacak vaktim yok. Çok yoğun geçiyor. Ama devam etmeye çalışacağım. Buna sizin düşünceleriniz de etkili. Lütfen düşüncelerinizi belirtin ki ben de burada tek olmadığımı anlayayım.

Uzatmadan sizi bölümle bırakıyorum. Yalnız başta belirteyim, geçiş bölümü gibi oldu. Uzun süre sonra birden yazınca alışmak zor oldu.

İyi okumalar dilerim.

Bölüm ithafı: -coban-yildizi- Bu bölüm benden sana güzellik! Güzel düşüncelerin için teşekkürler.

Bölüm ithafı: -coban-yildizi- Bu bölüm benden sana güzellik! Güzel düşüncelerin için teşekkürler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🥀

16. Bölüm: Kaburgalarda Saklı

"Kaburgalarımın ardındaki kalbimi sana verdim ben."

Elleri oturduğu sandalyeyi kavrarken başı öne düşmüş, gözleri kapalıydı. Göğsüne oturan ağrı üç gündür olduğu gibi geçmek nedir bilmiyordu. Nefes almak bile bu kadar zor olabilir miydi Elena için? Düşünüyordu sadece. Günlerdir tek yaptığı şey düşünmekti. Şu çektiği acısını misliyle ödetecekti. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacaktı. Onlar acımış mıydı Elena'ya? Masum, suçsuz dinlemeden herkes yatmıştı o bıçağın altına. Pusulanın ibresini kendisine döndürmüştü an itibariyle.

"Tost getirdim sana. Bitecek bu."

Hemen dibinde duyduğu ses ile daldığı düşüncelerden sıyrılırken başını kaldıracak gücü bile bulamıyordu kendisinde. Ama yanı başında dikilen annesi ona rahat vermeyerek yeniden konuşmaya başladı.

"Elena lütfen kızım. Yorma beni. Halim bile kalmadı. Güçlü dur benim için."

Annesinin içli sesini duyduğunda onun bu haline daha fazla dayanamayarak yumduğu gözlerini araladı ve başını kaldırdı. Sıkı sıkıya tuttuğu sandalyeyi bıraktığında avuçlarına gitmeyen kan yüzünden beyazlayan teni hızla kızarmaya başladı. Sesli bir yutkunuşun ardından başını annesine çevirdi. Genç kadının üzerine diktiği gözleri ile karşılaştığında aralarında duran tostu eline alarak bir ısırık aldı. Çiğneyecek takati bile kalmamıştı. Ağzında büyüyen lokmayı güçlükle yuttuğunda gözlerini elindeki tosta düşürdü.

Şu üç günde yediği dördüncü tosttu sanırım. Ara sıra içtiği su dışında da midesine pek de bir şey girdiği söylenemezdi. Zaten yetersiz beslendiğinden dolayı düşen tansiyonu ile baygınlık geçirdiğinde dün akşam serum takmak zorunda kalmışlardı.

KIZIL GECE || : VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin