KIZIL GECE || : VURGUN

BÖLÜM 7'DEN ALINTI

Merhabalar!

Bir ayı aşkındır herhangi bir bölüm atamadım, lütfen kusura bakmayın. Ailevi açıdan çok ağır günler yaşadık. Dayım vefat etti, teyzem çok ağır hasta. Evde psikolojikmen çökmüş durumdayız. Bundan dolayı aklımı toparlayıp bir şeyler yazamadım. Araya fazla zaman girmemesi için bir şeyler yazmaya zorluyorum kendimi ama pek de içime sinen şeyler yazamadım. Ama bu bölüm baya uzadı o yüzden artık tamamlayıp atacağım, merak etmeyin.

Kısa bir alıntıyla baş başa bırakıyorum sizi. Önümüzdeki hafta içi bölüm gelir diye umuyorum.

İyi okumlar!

●

"Size cidden inanamıyorum." demekten kendini alamadı.

Yanında dikilen bilgenin konuşması ile gözlerini ona çevirdi.

"Buyrun, tabut hazır. Girebilirsiniz."

Hiçbir şey demeden önüne döndüğünde Jason'ın tabuta yaklaşmasıyla o da ilerledi. Ya yana durdukları kısa bir zaman dilimi içinde sertçe yutkunarak fısıldadı. 

"İçin rahat olur artık. Kurtuluyorsun nasılsa benden."

Aldığı cevap ise Jason'ın gülercesine çıkardığı sesten başka bir şey olmadı. Sinirle kaşlarını çatarken dudaklarını aralayıp konuşacağı sırada bundan hemen vazgeçti ve bir saniye daha beklemeden yan yana duran iki siyah tabuttan birisine girdi. Uzanıp da gözlerini ona çevirdiğinde onun hala ayakta kendine bakarken buldu. Bakışlarını hızla ondan kaçırırken derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. Birkaç saniye sonra yan tarafından işittiği sesle onunda tabuta girdiğini anladı. 

"Hazır mısınız?"

Yaşlı bilgeden duyduğu sesle dakikalardır bastırmakta zorlandığı korkunun yine geri döndüğünü hissetti. Kalbi ağzında atarken odadakilerin bunu duyduğunun bilinciyle utanmaktan geri kalmazken dudaklarından bilgeyi onaylayan bir sesten başka bir şey çıkamadı. Tabutların yanında dikilen iki asker tabut kapağını kapatmasıyla gözlerini biraz daha sertçe bastırırken aralık dudaklarından kısık bir nefes çekti. O sırada tabutun dışında duyduğu Latince kelimeler ile dudaklarını son bir nefes çekmek üzere aralandı. Giren son ılık nefes ile bedeninde hissettiği akım aynı saniyeler içinde gerçekleşti. 

Kaç dakika olmuştu bilmiyordu ancak yüzünde hissettiği soğuk rüzgar ile yavaşça gözlerini araladı. Hemen önünde dikilen uzun beden ile gözleri usulca yukarıya tırmandığında karşılaştığı yüz hiç de yabancı değildi. Şaşkınca Jason'ın yüzüne bakarken gözlerini etrafta dolaştırmayı akıl edebilmişti sonunda. Koca bir uçurumun ucunda asılıylardı adeta ve bu uçurum pek de yabancı gelmiyordu genç kızın gözüne. O malum gecenin kalıntılarından eser bırakmamışçasına olduğu gibi duran araziye inanamazcasına bakarken burada ne aradıklarını düşünüyordu. en son o muhteşem (!) tabutun içindeyken buraya ne sebeple gelmişlerdi?

Gözlerini dibindeki adama çevirdi. 

"Burada ne işimiz var?"

Jason gözlerini Elana'dan ayırmadan birkaç saniye ona baktı. Ardından saatlerdir mühürlediği dudaklarını araladı. 

"Aşağıya atlamamız gerekiyor."

Elena şaşkınca yüzüne bakakalırken dudakları açılıp kapandı, gözleri bir uçurumun aşağısına bir de Jason'ın yüzünde dolanıp durdu. Ve sonunda bir şey diyebildi.

"Ciddi misin sen?"

●

14 Kasım 2020

Lütfen sağlığınıza dikkat edin. Seviliyorsunuz.