3 - BÖLÜM

247 207 2
                                    

*Dolunay yansımasının değdiği kuytu zihin parmaklıklarım...*

Sancılı parmaklarımla mürekkebi biteli çok olmuş kalemimle hayat defterimi karalıyorum. Duyguların ölümsüzleşmesi insanı duyguların kayıp olması demek. Ve bunu bizden istedikleri aşikâr. Zamanın çıtırdayan sesleri felaketi fısıldıyordu. İnsanları uyarsada onu dinleyen yoktu. Kimse etrafındaki olumsuzlukların sebebini öğrenmek istemiyordu. Sadece peşinden koşturdukları hayali düşleri arzuluyor onları istiyordu. Hayali düşlerin bir gün ebediyen yok olacağını bilmeden . Gözlerimi bana doğru gelmekte olan iki kadında gezinmeye başladı.

Dikkatlice baktığımda kumral saçlı olan kadının sol kolunda yanık izleri bulunuyordu. Kadın bana doğru her adım attığında yanığın daha yeni olduğu anlaşılıyordu. Her iki kadın kollarımdan tutup yürümeye başladılar. İlk başta sarsak adımlarımla yalpalarken onların sert bakışlarından sonra kendimi toparlayıp adımlarımı hızlandırdım. Geldiğimiz yoldan geri dönüyorduk. Arkama kısa bir bakış attığımda diğer hücredekilerin arkamdan geldiğini anladım. Hep aynı döngüyü tekrar edip duruyorduk.

Hemen kafamı çevirip önüme döndüm. Önce yanımdaki kadın kapının yanındaki cihaza kartını okutup önümdeki devasa kapıyı açtı . Kapıdan hızlı adımlarla çıkıp koridorda yürümeye devam ettik. Biraz lerşden diğer koridora saptık. Bu koridorda ilerlemeye devam ederken bakışlarım biraz ilerideki dolapları buldu. Dolaplara yaklaştığımıza solumdaki kadın yanımdan ayrılıp duvardaki 001 nolu dolabın kapağını açtı. Her hareketini sessizce izliyordum. Dolabın içindeki her neyse alıp ardından dolabın kapağını kapatıp bana doğru yürüdü. Elindeki poşeti bana doğru attı.

Yüzüme fırlatılan paketi son anda düşmeden tutabilmiştim. Peketi kolumun altında sabitleyip kadının uyarmasıyla yürümeye tekrar başladım.
Bu paketleri diğerlerine de vermiştiler Geldiğimiz koridordan  tekrar bizim hücrelerimizin bulunduğu koridora doğru ilerlemeye devam ettik Hücrelerimizin bulunduğu koridora gelmiştik Adımlarımı kendi hücreme doğru atmaya başladım yanımdaki korumalarla .Hücremin kapısına geldiğimde kadın kapıyı açıp içeri girmemi bekledi. Derin bir nefes alıp hücreme adım attım.

Hızla odama girdim. Kolumun altında duran paketi alıp sedir yatağıma doğru fırlattım. Odamda dolanmaya başladım. Olacaklardan haberdar olmamak beni ürkütüyordu. Anlımdaki teri elimin tersiyle sildikten sonra odamda bulunan kapıya ilerledim. Başımı eğip küçük pencereden koridoru izlemeye başladım. Gözlerimi koridorda dolaştırdığımda olan gürültüye kulak asıldım. Sanırım hazırlık yapılıyordular akşam için. Başımı arkaya çevirip sedir yatağımda duran pakete gözüm ilişti tahminlerim vardı. İçindekileri az çok tahmin edebiliyordum.

Ama paket sandığımdan daha ağırdı.  Kapıdan uzaklaşarak sedir yatağıma ilerledim. Sedir yatağıma oturup pakete uzandım. Paketi ellerimin arasına alıp açtım. İçinde siyah renkte bir tişört ,pantolon ve deri ceket bulunuyordu. Poşetin içini tekrar yokladığımda içinde iki adet yarım deri eldiven vardı. Bunları üzerime geçirmem gerekiyordu bizleri almaya gelmeden hemen önce. Oynanılacak oyun için büyük bir hazırlık vardı. Hücrelerdekiler içinde bir şeyler düşünmüş olacaklar ki giyim kuşamımıza dikkat etmiştiler.

VIP ODALAR •NOİR•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin