5 - BÖLÜM

202 175 0
                                    

*İpi kopmuş uçurtmalar gibi seyircisi oldum yaşamımın...*

Kirpiklerimde biriken kum tanelerinin soğukluğunu yüzümde hissediyorum. Ruhumun gözü bir hayal ile meşgul oluyordu. Acılarım yüzyılın hatırası olarak romanlarda yer edindi.
Bütün kum saatinin darmadağın, dağılmış kumları rüzgarlarla toprağa karışmış anıların izlerini silip götürüyor.

Ben ise sonsuzluğa doğru nefes alarak bunların bir hayalden ibaret olmasını istiyordum. İçimdeki boşluğa huzuru doldurmak isterdim. Kimsesizliğimi söküp atıp arzuladığım mutluluğu kazımak. Ciğerlerime kadar mutluluğun kokusuyla mest olup onunla dolmak isterdim.Ama ben etrafımda sadece kötülüğün hissini hissediyordum. Bu his can yakmaya aç , kana susamış bir kötülüktü. Canı yandıkça can yakan bir histi. Bu hissi tanımlayacak çok az kelimelerim vardı. Oda zift karanlığın koyu esrarında işlenen bir cinayet olabilirdi. O zift gecede çaldığı bedenlerin ruhlarıyla beslenmişti bu zamana kadar. Ve o zamana yeni avlar sızdırmak istiyordu.

Gözlerimi usulca açıp ekranda sabitledim. Herkes susmuştu . Konuşan tek şey hızla alıp verdiğimiz soluklarımızdı. Etrafımızda oluşan hareketle arkamızı döndük .
Gözlerim ileride bizim daha buraya geldiğimizde görmemizi ışıkları kapatarak saklanan parkurdaydı. Tehlike çanları kulağımda çınlamaya başladı. Keskinleşen soluklarımız etrafta yankılanıyordu. Herkes etrafta gözlerini gezdiriyordu. Çaresizce bu plana uymak zorundaydık. Korumaların uyarmasıyla
Yerelerimizden ayrılarak parkurda bize ayrılmış yerlerde durduk. İstemeye istemeye acıya doğru yol alıyorduk. Yerlerimize doğru gittiğimizde hep beraber hepimizin dikkatini çeken şey hücre numaramıza göre isimlendirilmiş yerlerimizi. Her şey önceden hazırlanmıştı bize sadece zoraki kurallara uymak kalıyordu.

Herkes hücre numarasının olduğu yerde beklemeye başladı. Tedirginlikle yerlerimizde bekliyorduk hepimiz.

Başımı yavaşça çevirip yanımdaki 002 hücresinde bulunan Lale ‘ye çevirdim, korkudan bulunduğu yerde titriyordu. Benim ona baktığımı bile fark etmemişti .  Kızıl saçlı ve mavi gözlüydü. Minyon bir kızdı. Küçük  bir burna ve kızıl beneklere sahipti. Benekleri ona çok hoş bir görüntü veriyordu. Ürkek bir yapısı vardı. Şuan tek ihtiyacı olan kişi Deren ‘in – yani ikiz kardeşi- yanında olamasıydı. Çünkü Deren’in gölgesinde büyümüş bir kızdı Lale. Tedirginliğimi gidermek için gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım . Bulunduğumuz parkur alanının etrafında korumalar yerini almıştı Hepsinin bakışları bizdeydi. En ufak bir hatamızda ceza vermeye hazır haldeydiler sanki. Hata yapmaktan sakınmamı sağlıyordular. Derin bir nefes alıp kendimi bu gerginlik dolu ortamda sakinleştirmek  için çaba sarf ettim. Gözlerimi korumalardan çekip hücredekilere sırayla bakmaya başladım.

003 Barboros öylece durmuş parkura bakıyordu.  Fersiz gözlerinde herhangi bir duygu kırıntısı dahi yakalayamamıştım. Siyah kuzguni saçları karman çormandı . Göz altlarında uykusuzluğunu dile getiren göz torbaları vardı. Çok uzun biri değildi. Ama iri yapılıydı. Gözlerini parkura dikmiş öylece bakıyordu.
Sanırım aklında nasıl hareket etmesi gerektiğini tartıyordu.

Gözlerimi  yavaşça ondan çekerek yanındaki kişiye çevirdim.

004 Meriç sakince bakıyordu hiçbir duygu barındırmayan yüzüyle.  Siyah saçlarından ufak tefek saçları anlına serpilmişti. Yanağındaki morluğun nedenini anlayamamıştım .Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Bir rahatsızlığı mı vardı yoksa gergin olduğundan mı kaynaklanıyordu? Gözlerim onu incelerken sağ kolunu buldu. Dikkatle bakındığımda ona elinde tuttuğu her neyse onu eliyle sımsıkı tutmuş bir şekilde avcuna hapsetmişti.

VIP ODALAR •NOİR•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin