YENİ BÖLÜM ✨
OY VERMEYİ UNUTMAYIN ✨
İYİ OKUMALAR ✨
(KARAKTERLİ SİZ KENDİ KAFANIZDA KURABİLİRSİNİZ. GÖRSELDEKİLER SADECE TATMİN OLMANIZ İÇİN).Mutluluğa, huzura, yaşama bir adım kalmışken biri saçlarımdan tutup bütün mutluluğumu elimden alıyordu. Sahi neydi benimle derdi bu hayatı benim suçum muydu onu bu şekilde yaşamak. Bana seçenek bile sunmadan sınavımı bitirmeye çalışıyordu.
"Acımasızca geçip giden zamanda geriye kalan hatıralar ". Acımasızca geçip gittiği doğru,peki hatıralar, onlarda geçip gidecek miydi? Yoksaa ömür boyu düşüncelere yiyip bitirdiğimiz aklımızda kalacaklar mıydı?
Araba'da içim içimi yerken gözlerim umutla etrafı izliyordu. Yağmur şiddetini artırıyor ve beni ürkütüyor. Ardı ardına çakan şimşekler düşüncelerimin, aklımdaki soruların ve kendi kendime olan çelişkilerimin kavgasın susturmak için çalıyordu. Gökyüzü bile bıkmıştı kendimle kavgalarımdan.
Asil 'le göz göze geldiğimizde gözlerinin rengi huzur veriyordu. "inelim başka arabaya bineceğiz" kafamı sallayın arabadan inmek için kapıya doğru yöneldim. Arabadan indiğimde asil' i takip etmeye başladım. Arka bahçeye gelmiştik sanırım buradan çıkacaklardı.
Uzun siyah arabaya bindiğimizde evin bahçesini görebiliyordum. Yağmuru izlerken kulaklarımda şiddetli bir yankı yapan silah sesleri ile korku dolu bağırışlarım asil'i de korkutmuş olacak ki hemen beni kollarının arasına alarak "sakin ol sakin ol sadece silah sesi kimseye zarar gelmeyecek" karşısında kendim küçük bir çocuk gibi hissettim. Teselli vermeye çalıyordu ama gökyüzünün silah seslerine eşlik etmesi ortamı daha çok geriyordu.
Aradan 5 dakika geçmişti silah sesleri yavaş yavaş azalıyordu. Peki neden hala gelmediler . " neden gelmediler hala birşey mi oldu?" surat ifadesi oldukça rahattı. "gelirler şimdi merak etme" neden bu kadar rahat davranıyordu. Korkmuyordu. Öylece izliyordu. Camdan dışarı bakmaya devam ederken otomatik kapı birden açılınca bize doğru koşan fatih hoca ve ayça'yı görünce içime güneş doğdu.
Silah sesleri bitince iyice rahatlamıştım. Kapıyı açıp koşarken bende heyecanla ayağa kalktım ve onların yanına gitmek istediğimde dizlerimin bağını çözen ve ciğerimi delen bi silah sesi duydum. Fatih hocanın haykırışı ile arkaya baktığımda Kemal olduğunu tahmin ettiğim şerefsiz silahı yere atıp seke seke araba biniyordu. Asil hemen aşağı inip fatih hocanın yanına koştu. Ben yürümeyi bile unutmuş olabilirim.
Ayça'nın bağırması beni kendime getirirken arabanın hareket ettiğini fark ettim. Karşı koltukta acı içinde kıvranan fatih hocanın bağırması ile ayağa kalkıp yanına koştum asil yanına oturmuş acısına küfür ile eşlik ederken hemen yarasını aramaya başladım. Kolunu tutuyordu. Gömleğini sakin bir şekilde yırtıp kolundaki yaraya baktığımda kurşunun içinde kaldığını ve yaranın çok derin olduğunu görüyordum. Sakin olmaya gayret gösteriyordum.
Kulağımın dibinde Kemal olacak şerefsize yeni küfürler yaratan asil'e kendimi kaybetmiş bir şekilde "asil sus artık küfür etmekten başka birşey yapmıyorsun bari sus" sinirle bana döndüğünde "ne yapmamı bekliyorsun sinird-" sözünü bitirmesine izin vermeden "kemerini çıkar" şaşkın şaşkın gözlerimin içine bakarak "ne yapayım" karşımdakinin sağır olduğunu düşünmeye başladığım anda şiddetli bir şekilde bağırdım "kemerini çıkar asil hadi" asil hemen kemerini çözmeye başladığında bende onu izliyordum. Kemeri elime verdiğinde fatih hocanın kolunu sıkarak kanın durmasını engellemeye çalıyordum. "hocam sakin olun ufak bir operasyon ile içerdeki kuruşunu çıkartacaklar". Acıdan konuşamıyordu bile.
Karşı taraftan ağlama sesi duyduğumda kafamı o yöne döndürdüm. Ayça kendine sitem ederek ağlıyordu. Hemen yanına koşup sarılarak "şşş geçti bitti kurtulduk sadece ufak bir operasyon ağlama lütfen" hıçkıra hıçkıra ağlayan ayça kafasını kalırdıp "kurtuk dimi" masum bir küçük çocuk gibi sorduğu soruyu aynı ses tonuyla "evet kurtulduk" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AȘK VE MUCİZE ( Yarıda Kaldı)
Chick-LitÜzerime doğru gelen adımları durdu ani bir hareket ile belimden tutup beni ters çevirdi duvara yasladı. Duvar ile onun arasında kalmıştım. Bir eli, iki kolumu arkadan tutarken diğer eli, karnımdan göğsüme doğru bir yol izliyordu. Kulağıma fısılda...