MERHABA! BU BÖLÜM BİRAZ BAŞTAN SAVMA OLDU FARKINDAYIM. AMA BÖYLE BİR BÖLÜMDE YAZMASAM İÇİMDE KALIRDI. YANİ HEP DİNÇ OLACAK DEĞİLLER YA :D ŞİMDİ ASIL KONUMUZA GELELİM. GEÇENLERDE BİR OKUYUCUM HİKAYEMİZİ "bölümleri yavaş gelenler" ADLI LİSTESİNE EKLEMİŞ. GÖRDÜĞÜMDE HEM ŞAŞIRDIM HEM DE ÇOK GÜLDÜM. HAKLI SONUÇTA. 'O KADAR OLDU BİR BÖLÜM YAZAYIM BARİ' DEYİP GEÇTİM BİLGİSAYARIN BAŞINA. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. YAKINDA 100K OLUYORUZ MİLLET :D
SİZLERİ SEVİYORUM :* İYİ OKUMALAR XOXO
--------------------------------------
Bugün diğer günlerden farklıydı. Yeni yıla gireli 1 ay olmuştu ve biz Zayn'le neredeyse hiç kavga etmiyorduk. Arada ufak tefek atışmalarımız oluyordu. Onlar zaten bizim yaşam tarzımızdı. Bu aralar kitaplara sarmıştım. Neredeyse her gün bir kitap bitiyordum. Zayn ve diğerleri sürekli barlarla ilgileniyorlardı. Uzun süre ara verince işleri artmıştı ve onlarda yeterince yorgunlardı. Onların bu denli çalışmasına hiç bir zaman anlam veremedim. Hala vermiyorum, vermeyeceğimde. Daha fazlası için daha fazla yoruluyorlardı. Bense onların yerinde olsam, elimdekine şükrederdim. Okuduğum son kitap geldi aklıma. Kavuşamayan aşıkların mutlaka kavuşması. Ah hayır buradan Zayn'le kendime pay çıkarmayacağım. Yanımda yanan mumumu söndürdüm. Son günlerde mumlara da kafayı takmıştım.
" Beth yemek hazır." Harry'nin sesini duyup gülümsedim. Aslında tüm gün evde oturan bendim. Neden yemeği onlar yapıyorlardı.
" Geliyorum." Herkes yemeğini almış koltuğa oturmuş ve yarılamışlardı. Bende yemeğimden bana düşen payı alıp sandalyeye oturdum ve yemeğe başladım. Etrafa bakarken pencereye gitti gözüm. Beyaz damlalar düşüyordu. Bu hızla yağarsa bir kaç saate kar tutardı.
" Dışarıda kar yağıyor." Hiç biri başını kaldırıp bakmadı bile. Saçma sapan bir dekorasyon programı izliyorlardı.
" Hey?" Tekrar cevap alamayınca yemeğime döndüm. Kendi aralarında bir şey konuşuyorlardı. Zayn hâlâ gelmemişti. Acaba ne yapıyordu?
Herkes yemeğini bitirince tek tek bütün tabakları topladım ve yıkadım. Kuruladım ve tekrar yerlerine koydum. Evin dağınıklığını biraz topladım, çocukların yanındaki boş yere oturdum. Liam'ın başı öne düşmüş hafifçe horluyordu. Harry baygın bakışlarla televizyona bakıyordu. Niall biraz daha canlı ve dinç görünüyordu. Programa dikkat kesilmişti. Louis'de Liam'ın saçlarıyla uğraşıyordu. Bunların derdi neydi?
" Şey, diyorum ki buraya bir kitaplık alalım. Büyüğünden hem oda daha iyi görünür." Heyecanla söylediğim sözü hiç biri dikkate almamıştı. Kendimi istenmeyen kedi yavrusu gibi hissediyordum. Kapı yavaşça açıldı ve Zayn içeri girdi. Kimse kılını bile kıpırdatmadı. Niall sadece bir an gözünü Zayn'e odaklayıp tekrar programına dönmüştü.
" Selam." Heyecanla yanına gittim.
" Selam." Dedi ve gülümsedi.
" Yorgun musun? Şu dörtlü benimle hiç ilgilenmiyor." Dedim. Zayn hâllerine bakıp güldü.
" Fazla yoruluyorlar."
" Peki ya sen?"
" Senin gibi bir sevgilileri olmağı için daha yorgun gözüküyorlar." Zayn'in gülümsemesi bile yorgundu. Kendimi kötü hissetmiştim. Hepsi yalnızdı. Evdeki tek çift bizdik ve bazen bize bakışlarını yakaladığımda onların yalnız hissettiğini ben bile anlayabiliyordum.
Başımı salladım.
" Yemekte ne var?" Dedi Zayn mutfağa bakarak.
" Hiçbir şey. Hepsini bitirdik." Güldüm.
" Tahmin etmiştim." Dedi Zayn ve telefonunu çıkardı.
" Aç mısın?"
" Ne söyleyeceğine bağlı."
" Hamburger."
" Açım." Gözlerimi kocaman açtım ve gülümsedim. Zayn'de karşılım verip siparişleri söyledi. Başını sallayarak telefonu kapattı.
" Dışarıda kar yağıyor." Dedi. Gülümsedim. Çocuklara ben demiştim.
" Evet. Şunlara biraz hareket katsak ya?" Dedim Zayn'in tepkisini beklerken çocukları gösterdim.
" Mesela?"
" Su dökelim, başlarına buz yığalım. Karları ..." Cümlemi tamamlamadan Zayn araya girdi.
" Basit kalır. Elektro şok cihazlarını kullanabiliriz bence."
" Elektro şok mu? Onlarla ne işin vardı ki?"
" İhtiyacımız olur diye düşündüm." Omuz silkti.
" Ah hayır. Bunu onlara yapamam."
" Çok basit kötü değil. Biraz sarsıyor sadece gösterme mi ister misin?"
" Olabilir."
Zayn beni garaja götürdü. Oradaki bir çantayı çıkardı ve elinde bez gibi, kablolara bağlanmış iki şey verdi.
" Şimdi birini koluma koy. Diğerini de biraz üstüne. Sonra şuradaki bir numaralı düğmeye bas."
" Emin misin? Kötü bir şey olmayacak değil mi?"
" Tabii ki hayır." Zayn'in dediğini yaptım. Düğmeye basılı tutarken Zayn'in çığlığını ve küfür edişini şaşkınlıkla izledim. Sonra parmağımı düğmeden çektim ve gülmeye başladım. Benimle beraber Zayn'de gülmeye başladı.
" Bunu uzun zamandır yapmıyordum."
" Ne?"
" Eskiden çocuklarla saçma oyunlar oynardık. Onlardan biri." Deyip başını salladım. Tam neyi oynadıklarını soracakken kapı çaldı. Zayn ön kapıya gidip adama parasını ödedi yanıma geldi ve beraber eve girdik. Yemeğimizi yedik. Artık hepsi uyuyordu. Zayn iki bez parçasını da yavaşça Niall ve Liam'ın kollarına koydu. Daha sonra bana tamam işareti yaptı ve düğmeye bastım. Çocukların küfür ederek ayaklanması ve bağırması diğer ikiliyi de uyandırdı. Zayn'le ben güldükten sonra aklıma parmağımı çekmek geldi. Çocuklar koltuğa yığıldı ve bize bakmaya başladılar.
" Lanet olsun." Dedi Liam.
" Benimle ilgilenmemenizin cezası." Dedim.
" Ve miskin miskin duruşunuzun." Dedi Zayn. Tekrar hep beraber gülmeye başladık.
" Bence tatile ihtiyacınız var. Halinize baksanıza."
" Hey kar yağıyor ne tatili?"
" Dünya'nın diğer yarısı sıcaktan kavruluyor." Dedim inatla.
" Ayrıca fark etmen iyi olmuş Harry." Diyerek tersledim.
" Ne oldu şimdi?" Dedi Harry. Tabii uyumak üzereydi o sıra karla ilgili cümlemi duymamıştı.
" Her neyse. Tatile dedim. O kadar." Zayn eğilip beni öptü.
" Bu hallerini çok seviyorum."
" Öyle mi?" Gülümsedik. Birbirimize yaklaşırken
" Tamam, tatile gidelim. Ama bir şartla." Dedi Liam ve gülmesinden anladığım kadarıyla şartı pek hoşuma gitmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stripteaser (Zayn Malik)
FanfictionKendine güvenen, hiç bir şey için teşekkür etmeyen, özür dilemeyen... Geçmişin acısıyla geleceğine gömülen bir kız. İş yerinden kovulması, ve hayatının karmaşık bir hal alması... Lanet hayatında kapana kısılması... Bunlar belki düzelir. Hayatta her...