Bölüm 13

31 4 11
                                        


Size hiç kalbim kırılınca ne yaptığımdan bahsetmiş miydim? Sinirlenirim. 

 Basitçe açıklamak gerekirse kontrolü kaybederim. Gözüm kararır ve yaptığım şeyin sonuçlarını düşünmeden hareket ederim. Kimin canının yanacağı umrumda bile olmaz. 

Bu yüzden büyürken beni kontrolde tutmak için babaannem sinir kontrol çalışması dediği şeyi yapardı. Sinirle yaptığım her işin bir sonucu olacağını göstermek üzerine kurulmuş bu sadistik aktiviteye bayılırdı. 

 On dört yaşında kendini kaybedip gıcık olduğun II nin tekini mi öldürdün? Kaburgaların kırılana kadar dayak ye.

Batağın orta yerinde babanın kişisel korumasını babana sinirlendiğin için komalık mı ettin?  Üç parmağını kırılmış bil. 

Babaannen senden birini öldürmeni istediğinde ikinci kez mi düşündün? Kendinden geçene kadar elektrik şoku almaya hazır ol.

Arat'ı ölümle mi tehdit ettin? Ace'in ölmesini izle. 

Bu yöntemlerle büyütülmüş olmama rağmen hala bu kadar dik başlı ve sinirlenince kendinden geçen biri olmamın genetiğimle bağlantılı olduğunu düşünüyordum. 

Babaannemin yöntemlerinin gram işe yaramadığı kapıdan içeriye adımımı atar atmaz Arat'ın kafasına doğrulttuğum silahtan belli oluyordu. Arat benim bu halimi görünce ufak bir kahkaha attı.

"Selam kardeşim, günün çok da iyi başlamamış anlaşılan."  Bu kadar rahat olması sinirimi bozdu.

"Kapa çeneni de yürü." Silahın ucuyla bodruma giden merdivenleri işaret ettim. Bana kapıyı açan hizmetli ne yapacağını bilemez halde olduğu yerde duruyordu.  

Arat'ın gülümsemesiyle gerilen çirkin yara izinde gözlerimi gezdirdim. Bu yara izinin benim yüzümden orada olduğunu hatırlamak sırıtmama neden oldu.

Kollarını göğsünde kavuşturup duvara yaslandı.

"Ne bu sinir? Yoksa o çirkin sevgilin uf oldu diye mi kızgınsın?" 

Silahın namlusunu tavana doğrultarak bir el ateş ettim. Ne yapacağını bilemeden orada dikilen hizmetli silah sesiyle cıyaklayarak içeriye kaçtı. Arat kılını kıpırdatmamış olsa da gözlerindeki bakış değişmişti. Silahın ucunu işaret amacıyla tekrar bodruma giden merdivenlere doğrulttum.

"Yürü." 

"Cidden ters tarafından kalkmışsın anlaşılan." Kollarını çözerek alaycı bir şekilde göz kırptıktan sonra bodruma doğru yürüdü.

Silah sesini duyan evdekiler merdiven başında toplanmaya başlarken bodruma inen Arat'ı takip ettim. Bodrumda Özgür ve Jeremiah antrenman yapıyordu. 

Koşu bandında olan Özgür, benim içeriye girdiğimi görünce gülümseyecek gibi olsa da önümdeki Arat'ı görünce kaşlarını çattı. Koşu bandının ayarını düşürerek yavaşça durdurduğu koşu bandından inen Özgür'e ne olduğunu anlayamamış bir şekilde bakan Jeremiah'nın gözleri bize kayınca yutkundu. İkimizi bir arada gören Jeremiah ve Özgür ne yapacaklarını bilemez halde kaldılar. 

Arat'ı merdivenlerden inmesi için sırtından silahla dürtükledim. Jeremiah ve Özgür'ün çalıştığı düzlük kısma gelene kadar silahı sırtından çekmedim. 

 Silahı ateşleyip omurgasını dağıtmamak için kalan bütün irademi kullanmam gerekti. En şanslı ihtimalle hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirirdi. Tetiğin ucundaki parmağım istekle karıncalanırken yutkunarak Özgür'e baktım.  Eğer böyle bir şey yaparsam Özgür buradan canlı çıkamazdı. 

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin