ROSES İN THE CORPSES ʃTAEKOOKʃ

BÖLÜM 14

UYARI! Cinsellik içermektedir. Uyarılmadık demeyiniz.!

Taehyung'un tek gördüğü karşısında ki adamın gözleriydi. O simsiyah gözleri tanıyordu. Kafasını toplamaya çalışarak " S-sen Jungkook'sun." Dedi. Ama alkol kafasını asla toplamasına yardımcı olmuyordu. Kucağında ki adamdan kıkırtı duyduğunda ona bakmaya başladı. " Ah Taehyung bu geceyi hatırlamayacağın ayrıntılar yüzünden kendine çok fazla kızacaksın." Taehyung onu anlamamıştı. Zaten şu an hiçbir şey anlayamazdı. Nevil elini tekrar Taehyung'un yüzünde gezdirmeye başladığında uysal bir kedi gibi olmuştu. Biliyordu çok içtiğini Nevil, arabaya binerken bile düzgün bir şekilde binememişti. Ayrıca kokusu da bunu gayet belli ediyordu. Nevil kravatını çıkarmaya başladığında Taehyung mızmızlanarak " Yine mi gözlerimi kapatacaksın, Jungkook? Bunu istemiyorum bu korkutucu." Dediğinde alkol kokan alev gibi nefesi Nevil'ın dudaklarını yalıyordu sanki.

Nevil bu haline gülüyordu çünkü kızarmış yanakları ile baya tatlıydı. Çıkarttığı kravat ile gözlerini bağlamaya başladığında Taehyung itiraz etse de bağlamıştı. Maskesini çıkarıp rahat bir nefes aldığında şoför konuşmuştu. "Efendim kenara çekmemi ister misiniz?" Nevil Taehyung'u kendine çektiği sırada" Hayır eve gidelim." Diyerek cevaplamıştı. 

Taehyung'un kokusunu içine çekiyordu. Ondan nefret ediyorken nasıl bu hale gelmişti olay? Onu deli gibi isteyecek hale, onun ona Jungkook demesi neden bu kadar mutlu ediyordu ki onu? Kendine sorduğu aptalca sorulardan birkaçıydı sadece bunlar. Boynuna burnunu yavaşça sürttüğünde bile Taehyung hareketleniyordu. Dilini boynuna değdirdiğinde Taehyung ona daha da yakınlaşıyordu. Diliyle ıslattığı bazı bölgelerde daireler çiziyor daha sonrada içine çekiyor, emiyordu. Aynı bölgelere dişlerini de bastırdığında Taehyung iç çekiyordu. Yavaş hareketlerle yukarıya çıkıyordu Nevil. Her şeyi en iyi şekilde hissetmek istiyordu belki de bir daha ona dokunamayacaktı. Nevil'ı sevse bile gerçekleri öğrendiğinde zaten onu sevmeyecekti. Dudaklarına geldiğinde dudaklarını dudaklarına sürtüyordu ama öpmüyordu. Nevil'ın dili sıcak dudağının üzerinde sürtündüğünde Taehyung'un dudaklarını yalamasını izliyordu.
" Öp artık. Dudaklarına ihtiyacım var." Bu kelimelerle öpmek için Taehyung'un alt dudağını ağzının içine aldı. Alt dudağını içine çekerek emiyordu, Taehyung inlememek için kendini kasmaktan bacaklarına kramp girmişti. Kalbinin atışları onun ısırıklarıyla daha da hızlanıyordu. Görmese de elleri onun saçlarındaydı, Nevil onun canını yaktığında o da saçlarını çekerek aynısını ona hissettiriyordu. Nevil öperken ellerinden biri Taehyung'un kalçasının üzerinin de geziniyordu. Kucağındakini ne kadar istekli gibi görünse de korkuyordu. Nevil'ın elini kalçasından çekmek için yeltendi Taehyung "Çok erken." Dedi. Ona dayanamıyordu. Onca planı bu şekilde batırmak aptallıktı. Durmalıyım diye düşünüyordu ancak asla uygulamıyordu. Taehyung'un üzerindeki sweatin içine elini yavaşça soktu. "Ellerin... buz gibi." Sıcak arabada buz gibiydi. Dudaklarından ayrılmayan dudaklarıyla düşünceleri arasında delirmek üzereyken dudağını ısırdı Taehyung'un. Farkında bile olmadan.

Ağzına gelen kan tadıyla aklı başına gelmesi gerekenler daha da kayboluyordu. Yayılan kanın tadında daha istekli öpüyorlardı birbirlerini. Taehyung'un göğüs uçlarında dolanan parmakları onu daha da etkisi altına alıyordu. Parmağını bastırdığında titriyordu. Lisede yaşadıklarından sonra kimseyle birlikte olmadığını biliyordu. İşte tam bu yüzden bu kadar hassastı. Nevil onun canını yakmak istiyordu. Siyah güller arasında çıplak soluk bedenin izlemek istiyordu. Bu hayatta bir kez kırmızı gülü sevmişti. Ta ki o da ölene dek. Ondan sonra her şey kararmıştı. Acı gerçekler hayatını yok edecek şekilde çarpana kadar. Gülümseyerek döndüğü okulundan ölüm ve kanlarla tanışana kadar tek istediği kırmızı gülüydü. "N-nefes a-alamıyorum." Taehyung'un ansızın sızlanması onu nefessiz bırakacak kadar sert öpmesindendi. Üzerindeki sweatini çıkardı. Ayrılmalarından dolayı koyu kırmızılıklarla işaretlenmiş boynu ve morarmaya yüz tutmuş dudakları görünüyordu. Gözlerini açmak istiyordu Taehyung ama o sırada araba durdu. Nevil bile eve ne ara geldiklerini anlamamıştı. Arabadan onu kucağına alıp hızlıca çıktı kendi ceketiyle açıkta olan bedenini örterek. İçeriye gittiklerinde biraz içkiye ihtiyacı vardı, kucağındakiyle mutfağa girdi. Onun kadar kafası güzel olmasa da bu ciddi düşüncelerden kurtulmak için bu şarttı. Tezgâha onu oturturken hazır kenarda duranlardan birini alıp direk ağzına dikti. "Neredeyiz?" Taehyung bacaklarının arasındaki bedenin bir şeyler içtiğinin farkındaydı. Dudaklarını eliyle bulup içmesine engel oldu. Daha yudumu yutmadan tekrar dudaklarını birleştirdi. Ağzını bir kapıymış gibi diliyle aralamıştı. Sıvı dolu olan ağzından payına düşeni kendisi de yudumladı. Dudaklarından ayrılırken alt dudağını dişleriyle birlikte kendine çekerek uzaklaştı.