22 - Overthinking

80 6 6
                                    

UYARI: Bölümde kendine zarar verme tasvirlerine yer verilmiştir.

Lova

Samimi bir ailenin neşeli Noel yemeğine görünüş olarak uyumluydum ama eğreti hissediyordum. Etraftaki süslerden bir farkım yoktu. Yüzüme yerleştirdiğim gülümseme beni kaygısız gösteriyordu muhtemelen ya da herkes beni göremeyecek kadar mutluydu.

Horan ailesinin Noel yemeğine olabilecek en güzel şekilde ilerliyordu. Herkes Maidstone'daki çiftliklerinde bir aradaydı, yüzlerdeki gülümseme hiç sönmüyordu. Hayatımda ilk defa böyle bir bayram yaşıyordum. Annem ailesiyle çok güzel bayramlar geçirirdi; harika yemekler yerler, hatta bazen seyahatlere çıkarlardı. Ben hep onların fotoğraflarını çekerdim, onlar keyifle yemeklerini yerken ben odamda kitap okurdum. Şimdiyse bu masada bibloydum.

Yemek bittiğinde derin bir nefes aldım. Niall kolunu belime sarıp beni kış bahçesine yönlendirirken "Bir sorun mu var? Yemekte biraz tuhaf göründün gözüme." diye fısıldadı kulağıma doğru. "Hayır, sorun yok." dedim. "İlaç mideni mi bulandırdı yine?" diye ısrar etti. Başımı iki yana salladım. İçeri girdiğimizde Niall bir şey hatırlamış olsa gerek "Sen otur, ben geliyorum." dedi ve çıktı.

Koltuklardan birine oturduğumda camla çevrili odada tektim. Bunun sebebini elinde poşetlerle içeri giren Greg ve ailesini görünce anlamıştım, hediyeler verilecekti. Oturduklarında Denise Greg'in kulağına bir şeyler fısıldadı, Greg birkaç saniyeliğine bana baktıktan sonra eşine döndü ve cevap verdi.

Niall aldığımız hediyelerle beraber gelip yanıma oturdu. "Gelenek gibi bir şey oldu bu. Her sene bayramda çiftliğe geliriz, yemek yiyip kış bahçesinde hediyeleşiriz. Küçük ailemiz büyük aileye uyum sağlasın." dedi ve komik bir gülümseme sergiledi. "Biz aile sayılır mıyız?" diye sordum gülerek. "Tabii ki sayılırız. Bence biz sevgiliden öteyiz." dediğinde yanağını öptüm. "Bence de."

Maura ve Bay Horan da geldiğinde Theo kalkıp onların yanına oturdu. "Hepinizin burada olması beni o kadar mutlu ediyor ki!" dedi Maura ve torununa sarıldı. Bay Horan Greg'e dönüp "Bu bayramın tamamını bizimle geçirmeniz çok hoş, teşekkür ederiz." dedi. Greg gülümseyerek "Aileden daha iyi seçenek yok." dedi ve Niall'a göz kırptı. Niall aldırmadı. Maura "Ben yerinizde olsam Niall ve Lova gibi yapardım. İki ihtiyarla ne yapacaksınız koca hafta! Gençken eğlenebildiğiniz kadar eğlenin." dedi ve bana gülümsedi.

Greg "Hayret, Niall, bu sefer kışın ortasında yaz tatili yapmayacakmışsın." dedi. Niall omuz silkti ve "Bu tatil değişiklik yapalım dedik." diye cevapladı. Bununla üzerine "Herhalde Lova istemedi." diye araya girdi Denise. "Hayır, kayak benim fikrimdi." dedi Niall.

Denise bana dönüp "Başına gelenler için çok üzgünüm, Lova. Gerçekten talihsiz bir durum. Şimdi daha iyi misin? Greg bana travma sonrası stres bozukluğu teşhisi aldığını söyledi, ilaç kullanıyor musun?" dedi. Ama bunları söylerken Maura ona kaş göz hareketi yapıyordu. Niall sinirle iç çektiğinde bu konunun açılmaması için sözleştiklerini ama Denise'in bu sözü bozduğunu anlamıştım.

"Teşekkür ederim iyi dileklerin için. Evet, şu an ilaç kullanıyorum ve iyiyim." diye kısaca konuştum. Bay Horan hediyeleşme kısmına geçmeyi teklif etti ben lafımı bitirir bitirmez. Açıkçası bozulmuştum. Bozulduğum kısım Denise'in bana sorması değildi, Niall'ın veya Maura'nın saldırı konuşulmasın diye insanları uyarmasıydı. Pek iyi sayılmazdım hala ama en azından idare edebiliyordum. En nihayetinde başıma böyle bir şey gelmişti ve bundan kaçamazdım, kaçmamı beklemeleri saçmaydı.

Bay Horan ve Maura hediyelerini vermeye başladı. Oğullarına, gelinlerine ve torunlarına hediye almaları şaşırtıcı değildi ama açıkçası bana almaları biraz şaşırtıcıydı. Bana verdikleri kutunun içinde bir akıllı saat vardı, yanına bir not iliştirilmişti. "Biliyoruz, bu saat zamanı geri alamaz ama tanışma yemeğinde olanlardan dolayı bir özür olarak almanı istiyoruz. Umuyoruz ki yeni yıl sana mutluluk getirir. Oğlumuzla nice seneler geçirmenden mutluluk duyarız. Robert ve Maura Horan" yazıyordu. Notu okuduktan sonra onlara döndüm. "Teşekkür ederim, çok incesiniz." dedim. Maura elini uzattı, tuttum. "Gerçekten özür dilerim." dedi fısıldayarak. "Geride kaldı." diyip gülümsedim.

The Girl With The Snake TattooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin