31

707 61 76
                                    

Abby erkenden uyanmış odasından çıkmıştı. Dışarı çıktığında avlanacak ekip hazırlanıyordu. Kampın birkaç metre ilerisindeki ağacın başında iki kişi gördü ve oraya doğru yürümeye başladı. Clarke ve Lexa birbirlerine dönük bir şekilde uyuyorlardı. Abby ufak bir tebessüm etti. Sessizce oradan uzaklaştı ve avcılara diğer tarafta av yapmalarını o tarafa gitmemelerini söyledi. Octavia enerjikçe dışarı fırladı.

"Günaydın!"

"Günaydın."

"Clarke nerde? Odasına baktım yok."

Abby gülümsedi ve ağaca doğru baktı.

"Ciddi misin?" Octavia ağaca doğru merakla baktı.

"Uyandırma. Zaten birazdan uyanırlar."

"Tamam."

İlerleyen saatlerde Lexa gözüne gelen güneş ışığıyla gözlerini araladı. Sırt üstü düz bir şekilde yatıyordu. Doğrulup ağaca yaslandı ve kafasını çevirdiğinde ona dönük yatan Clarke'a tebessüm etti. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Yaklaşık 15 dakika sonra gözlerini açmış, Clarke'ı izliyordu. Ormandan gelen bir ses ürerine Clarke bir anda uyandı  ve etrafa baktı.

"Sorun yok. Ormandan geldi." Lexa Clarke'a bakarak sakince konuştu. Clarke derin bir iç çekti ve ağacın diğer yüzüne yaslandı. Lexa'ya dönmek için kafasını yana çevirdi. "Kabuslardan nasıl kurtulunur?"

"Keşke cevabını bilsem.."

Clarke tekrar önüne döndü. Arkadia'yı izlemeye başladı. "Ne zaman gideceğiz?"

"Burayı gerçekten hâlâ başlarına yıkacağını mı düşünüyorsun?"

"Elimde değil. Sadece onları korumaya çalışıyorum."

Lexa Clarke'a doğru döndü. "Onları varlığınla koruyorsun yokluğunla değil."

Clarke tebessüm etti. Lexa ayağa kalktı ve elini uzattı. "Hadi, o zaman."

Clarke Lexa'nın elini tutup kalktıktan sonra elini bıraktı. Arkadia'ya doğru yürüdüler. "Ben atlara bakayım."

"Tamam." Lexa giderken Clarke da revire annesine bakmaya gitti. Sonuçta bir doktor başka nerde olabilirdi?

Tahmin ettiği gibi Abby içeride bir sedyenin başındaydı. "Günaydın." Clarke içeri girdi.

"Günaydın!" Abby gülümsedi. Sedyedeki kişi kafasını uzattı. "Günaydın!"

"Octavia? Noldu?" Sedyenin başına gitti.

"Hasta numarası yaparak Abby ile konuşuyorum."

"Ee, tamam? Bu açık bir cevaptı."

Abby sandalyeye oturdu. "Raven'ın ağrıları var ama gelip kontrol etmeme izin vermiyor."

"Ben konuşsam?"

"Bir şey fark edeceğini sanmam."

Octavia sedyeden doğruldu. "İlla pes edecektir ama acı çekmesini istemiyoruz."

Clarke'ın yüzü asıldı ve Octavia'nın yanına oturdu. "Yapabileceğimiz hiçbir şey yok mu?"

"Hayır. Maalesef."

Revirin kapısı açılınca o yöne döndüler.

"Ee, selam Octavia, Abby, Clarke." Lexa simsiyah kanlı eliyle selam verdi. Clarke hızla kalkıp yanına gitti. "Naptın yine?" Boştaki sedyeye oturttu.

Abby ve Octavia da hızlıca geldi. "Noldu?"

Lexa kıyafetini sıyırdı ve karnındaki yarayı gösterdi. "Ben bir şey yapmadım bu sefer."

May we meet again | Clexa #TheWattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin