11

867 66 26
                                    

Medya: Clarke ve Octavia ❤️

Ertesi gün Clarke ilk iş sargısını değiştirmiş, sonra da Octavia ile kahvaltı yapmak için dışarı çıkmıştı. Octavia antrenmanının molasındaydı. Sönük ateşin başında oturup Polis halkının tezgahlarda yaptıkları şeylerden almış yiyorlardı. Dün akşam olanları heyecanla Octavia'ya anlatıyordu.

"Sonra işte kapımız Skaikru için her zaman açık dedi sonra gittim zaten."

"Oha! Savaşın gidişatını tamamen değiştirmişsin! Lexa'nın etkilenmesi normal." Octavia sırıttı.

"Ne?"

Konuşmalarını bölen Indra'nın bağırma sesleri oldu. "OKTEVIA KOM SKAIKRU! Thruwen moron ste nou an chopro nou kom yu naufou granplei!" (Yarın gidiyor olman şu anki çalışmana gelmemen için bahane değil!)

Clarke güldü. "Ai fig raun yu beda bak op." (Bence gitmelisin.)

"Yu nou ron we Griffin." (Kaçamazsın Griffin.)

"Leidon Blake, Leidon." (Görüşürüz Blake, görüşürüz.)

Octavia gözlerini kısıp iğneleyici bakışlarla Clarke'ın yanından ayrılırken Clarke gülüyordu. Etrafı izlerken yanında 2-3 kişiye laf anlatan Lexa'yı gördü. Lexa bir elini belindeki kılıcına koymuş sert yüz ifadesiyle yanındakilerle konuşuyordu. Clarke bir süre onu izledi. Yanındakiler gidince Lexa etrafa bakmaya başladı. Clarke ona bakmayı kesip yemeğini yemeğe başladı. Ayak sesleri ile kafasını kaldırdı. Lexa ona doğru geliyordu.

"Günaydın."

Clarke tebessüm etti. "Günaydın."

"Gözcülerden haber geldi. Patlama görmüşler."

"Patlama mı?"

Lexa kafa salladı.

"Roketler ateşlendiyse patlama sanmış olabilirler belki?"

Lexa omuz silkti. Clarke belindeki telsizi çıkardı. "Raven orda mısın?"

"Raven yemek yiyor. Ben burdayım. Noldu?"

"Bell, annemler yarın gelmeyecek miydi?"

"Gelmeleri yaklaşık 1 gün sürecek, şimdiden yola çıkmış olma ihtimalleri var. Neden?"

"Gözcüler bir patlama görmüş, kontrol eder misiniz?"

"Tamamdır. Haber veririm."

Clarke telsizi kapadı. Lexa telsize bakıyordu. "O şeyden nasıl birbirinizle konuşuyorsunuz?"

"Bunun açıklamasını tam olarak açıklayıcı bir şekilde Raven yapabilir sanırım. Ama sinyaller sayesinde onlardaki telsiz ve benim telsizim arasında iletişim kurabiliyoruz."

Lexa kafasını salladı. "Dağ insanları yine bir sürü insan kaçırmış. Skaikru da adamlarını kontrol etse iyi olur. Sonuçta bizimle ittifak halindesiniz ve Azgeda'nın haberi var."

"Belki de bugün dönmeliyiz.."

"Her duruma karşı ordu Arkadia'nın yakınında bekliyor."

"Orduya gerek olmadığını söylemiştim.."

"Olsun, sonuçta halkının devamı da geliyor. Eğer bir durum olursa onlara söyle, bana bildirirler."

"İyi tamam. Sağ ol."

"Ne demek." Lexa gitti. Clarke ise gidip gitmeme üstünde düşünüyordu. Octavia'nın antrenman yaptığı tarafa baktı. Octavia Lexa'yı işaret edip sırıttı ve dövüştüğü kişiden yediği yumrukla önüne döndü. Clarke güldü ve Arkadia'dan Ark ile ilgili haber geldiğinde sayım yapılmasını isteyip sayım sonuçlarına göre gitmeye karar verdi. Bir süre daha orada vakit geçirdikten sonra ayağa kalktı ve odasına dönmeye karar verdi. Kuleye girdi ve odasının bulunduğu kata, 50. kata çıktı. Odasına giderken taht odasının önünden geçiyordu. Kapı aralıktı ve içeriden konuşma sesleri geliyordu. Sessizce içeri baktı. Lexa bir grup çocuğa komutan olmakla ilgili bir şeyler anlatıyordu. Onları rahatsız etmemek için ses çıkarmadan ordan ayrılıp odasına gitti.

May we meet again | Clexa #TheWattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin