2020
Tutku'dan...
Orman...
Bir sürü kuş sesi...
Etrafımı saran yüzlerce çiçeğin kokusu...
Korksam bile yakınımda olan bir sürü arılar, böcekler...
Dâhâ burada olan ama benim bilmediğim bir sürü canlı...
Benim için huzur kelimesi tam anlamıyla ormandı. Huzurlu olunca mutluda oluyordum her türlü duyguyu yaşıyordum.
Benim gözlerimin rengi de adeta orman gibiydi belki de ormanı bu kadar sevmemin nedenlerinden biri de bu olabilirdi.
Ailemle ormana pikniğe gelmiştik.
Ben de bu anın tadını çıkarıyordum.
Ama aile dediğimde yine tüm huzurum kaçmıştı. Çünkü annemin beni kıramaması ve babamı zor ikna etmesi ile gelmiştik.
Babam gelene kadar da bir sürü laf etmişti zaten. Acaba çok mu şey istiyordum ondan? Ne vardı beraber vakit geçirseydik.
Bunun nesi fazla olabilirdi ki ilerde eğer bir çocuğum olacak olursa benden bunu istemesi bana dünyaları verirdi.
Oysa babama fazlalık gibi geliyordu bu.
Annemde buna çok üzülüyordu hissediyordum. Bana hissettirmemeye çalışıyordu dâhâ fazla üzülmeyeyim diye annem farklıydı o her şeyden önce beni düşünürdü.
Benim bir saç telim için dünyayı karşına almaya hazırdı o.
Sık sık gizli gizli ormana kaçardım hatta bu yüzden babam çok kızardı sen kız çocuğusun kendine korumak zorundasın diye. Ben neden kendimi korumak zorunda kalıyorum da başka insanlar kendine hâkim olmak zorunda olmuyor pardon insan dedim saçmalıktan başka bir şey değil.
Ama bu beni huzuru bulduğum ormandan vazgeçiremezdi vazgeçirmeyecekti de.
Bunu düşünerek ağacın altında yine hayallere daldım.
-
Ormandaydım. Ama bir tuhaflık vardı etrafta kimse yoktu ve neden böyle giyinmiştim?"Anne!"
"Baba!"
"Nerdesiniz?"
"Kimse yok mu?"
Hiç insan sesi yoktu. İşte bu garipti.
Yine habersiz ormana kaçsaydım bunu hatırlardım ama neden hiçbir şey hatırlamıyordum?
Ben buraya nasıl gelmiştim? Bana ne olmuştu? Neden üstümde bu beyaz elbise vardı?"Hey! Kimse yok mu?" diye bağırdım.
Huzur bulduğum ormanda benden başka insan yoktu. Bu beni çok tedirgin ediyordu."Buradayım orman gözlü kız." dedi bir ses.
Sesin geldiği yönü aradım ama bir türlü bulamadım.
"Sen de kimsin? Neden seni göremiyorum? Nerdesin?""Aslında bir nefes kadar yakın, ama kafdağı kadar uzak..." dedi.
Anlamayarak kaşlarımı çattım.
"Ne demek şimdi bu?
Sen neyden bahsediyorsun? "
Ama bir dâhâ gelmedi o ses.
Başka bir ses karıştı zihnime ancak bu sesi tanıyordum."Anne?"
-
"Tutku uyan kızım hadi.
Tutku sana diyorum hadi uyan artık. "Gözlerimi açtığımda ağacın gölgesinde uzanıyordum. Annemde başımdaydı. Gördüğüm rüyanın etkisiyle birkaç saniye gözlerimi ovaladım. Sonra anladım ki ağacın altında hayallere dalarken uyuyakalmıştım annemde beni uyandırmak için gelmişti.
"Tutku kızım iyi misin?
Duyuyor musun sen beni?""İyiyim anne uyuyakalmışım kusura bakma."
"Hadi kalk bak etler hazır baban kızmasın sonra."
Son cümleye ne kadar sinirim bozulsa da bir şey demeden kalktım üstümü silkeledim. Annemle beraber bizim masamıza doğru ilerledik. Sofra her zaman ki gibi şahane görünüyordu. Annem yine dillere destan bir sofra hazırlamıştı.
Beraber sofraya oturup yemeye başladık.
Sonra babam etlerle beraber geldi ve söylenmeye başladı."Oh ne güzel bizi dikin mangalın başına siz ikiniz ana kız götürün yemekleri. Macera arıyorsunuz başıma oturun evinizde ocağınızda pişirin etinizi ne işimiz varsa ormanda hayret bir şey!"
Söyledikleri zoruma gitmişti. Keşke ben uğraşsaydım mangalla beceremesem bile en azından bu lafları işitmek zorunda kalmazdık. Annemin yüzüne baktım.
Üzüldüğü yine gözlerinden okunuyordu.
Bu yüzden sessiz kalmayı seçtim. Babam yine söylenmeye devam etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/241242062-288-k275485.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cevapsız Sorular
Fiksi RemajaTutku hayatı boyunca kendini bir burukluğun içinde hissetmiş acı kayıplarıyla kalbi paramparça haline gelmişti. Her şeye rağmen dik durmaya çalıştığı bu yolda karşısına hem engeller hem de güzellikler çıkacaktı. Tutku artık daha fazla kayıp vermemek...