/7/

26K 1.2K 202
                                    

Duru: Sırama mangolu içe tea ile simiti sen mi bıraktın ?

Bu kim: Evet yedin mi ?

Duru: Yemedim, okula yeni geldim ayrıca gerek yoktu teşekkür ederim.

Bu kim: Son günlerde çok zayıfladın yemelisin.

Duru: İyiyim ben.

Bu kim: Evet dışarıya yansıttığın görüntünün oldukça iyi.

Bu kim: Ama kimse içinde ki yangınları bilmiyor.

Duru: Evet amk her boku sen biliyorsun.

Duru: Yeter artık ya uzattın söylüyor musun ? söylemiyor mu ?

Bu kim: Görüşürüz.

Duru Bu kim kişisini engelledi.

Ezgi'den çıkaramadığım hıncımı başkasından çıkartmak çok yanlış bir hareketti üstelik bunu beni seven birine yapmıştım ama cidden bu bilinmeyen konusu da uzamıştı.

Ezgi'nin devamlı bı açığımı bulmaya çalışıp nerelerden yaralıysam ordan vurması çok daha can yakıcıydı üstelik bunu herkesin içinde yapıyordu. Evet karşı gelebilirdim ama ben o gibi laflarımla değil ellerimle döverdim bu da beni okuldan attırırdı ve annemi üzmek hiç işime gelen bir şey değildi.

İnsanlar, neden bu kadar acımasızdı ? İşlerine gelince kadına şiddete hayır diyorlardı ama sözlü yaptıkları şiddet ne olucaktı ? Ya da psikolojik baskılar... Bunlar da bi nevi intihar sebebiydi yeterince kayıp vermemiş miydik ? Neden devamlı kayıp vermek istiyolardı ?

"Daldın" önümde sallanan elle kendime gelip İnci'ye döndüm ama hiç bahsedicek halim yoktu. Omuzumu silkip önüme döndüğümde derse vericek kafam yoktu. Tam da son senemde gelmek zorunda mıydın be bilinmeyen...

Zil çaldığında İnci'yle karşı sınıf olan Yalın'ların sınıfına gidip sırada uyuklayan Efe'yle Yalın'ı gördüm ve başlarında da onları uyandırmaya çalışan uzun bı çocuk vardı çocuğa biraz daha dikkatli baktığım da bunun o geçen gün okulun girişinde çarptığım ama haklı olmadığım hâlde haklıymış gibi üste çıkmaya çalıştığım çocuk olduğunu fark ettim. İyi de Yalın'ların yanında ne alakaydı ki daha önce hiç Yalın'larla görmemiştim hatta o geçen güne kadar okulda bile hiç görmemiştim.

"Olum dürtükleme artık ya"

Yalın söylenerek kafasını sıradan kaldırdığında o ismini bilmediğim ukala olan çocuk sonunda der gibi nefes vermesiyle Efe'de kafasını sıradan kaldırıp arkasına yaslanmıştı.

"Ulan, sizde kalkın artık valla bu sene sınıfta kalıcaksınız söyleyeyim"

Ukala çocuk haklıydı bizimkilerin dersleri pek iyiye gitmiyor gibiydi. Benim notlarım ise Yalın'ın aksine çok fazla iyiydi.

"Duru, çalıştırır beni" Yalın bilmiş bı tavırla konuştuğunda sonunda kapıdan ayrılıp yanlarına gittik.

"Valla kusura bakma ikiz hiç çalıştıramam benim işlerim var."

Yalın kaslarını çatarak "bilinmeyeni bulma gibi mi işlerin var" diye sorunca bi an afallasamda bozuntuya vermedim pek de takmadım zaten.

"Bilinmeyen mi ? Onlardan gerçek hayatta da varmıymış ya vay be" sıraya otururken konuştuğunda ona gözlerimi devirip önüme döndüm bu ukala çocuk her şeye atlıycak mıydı ?

"Bu Umut, aslında bizim yakın arkadaşımız ama bazı sebeplerden dolayı okulu dondurmuştu bu hafta yeniden başladı."

Ukala > Umut

Aslında benziyorlardı her ne kadar ismini öğrenmiş olsam da Ukala ona daha çok uyuyordu.

İnci'yle el sıkıştıklarında sıranın bana gelmesiyle elimi uzatıp bende selamlaştım. Her ne kadar sevmesem de görgüsüz olup saygısızlık yapamazdım.

Bilinmeyene yaptın ama.

İç ses napıcam ben...

Bence engelini kaldır.

İlk defa iç sesimi dinleyecektim galiba. Engeli kaldırmamla mesajın gelmesi bir olmuştu.

Bu kim: Ulan ben sabah sabah kıza gidip simit falan alayım aldığım cevap engel olsun vay amk.

Bu kim: Hass o kadar şey yazdım engeli açmadın keşke iki dakika sonra açsaydın da az önce attığım mesajı da görmeseydin.

....

Esneyerek yazdım resmen bölümü.

Umut karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Bilinmeyene yaptığı cidden benimde sinirimi bozdu.

Yıldızımıza yıldız tozu eklemeyi unutmayalım :)

Sizi seviyorum 💙

Güzel Kızım / textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin