Seni seviyorum ufaklık, seni seviyorum ufaklık, seni seviyorum ufaklık....
Bu üç kelime aklımdan çıkmıyordu, ve ben düşünmekten kafayı yemek üzereydim. Bir bilinmeyen yüzünden kafam allak bullak olurken bir de Umut karıştırmıştı. Omuzumda uyurken uyku sersemi demişti ufaklık demese bana dediğini anlamazdım bile ama ufaklık demişti.
Bundan sonra ne olucaktı, zaten son zamanlarda onu görünce hızlanan kalbim beni yoruyordu. Umut'a karşı bir şey hissetmiyordum. Hissedemezdim.
Neden kendini kandırıyorsun ?
İç ses, kendimi kandırdığım yok. Görmüyor musun ? İki çift cümle bile kuramıyoruz hep beni sinir edicek bir şey buluyor.
Belki de seni kendinden uzak tutmaya çalışıyor.
Yanaklarımı şisirip kendi kendime söylenmeye başlamıştım. Yalın'da bir şeyler olduğunu anlamıştı ama ne diyebilirdim ki Umut beni seviyormuş falan mı ?
Ayrıca ben neden bunu bu kadar büyütmüştüm ki sadece seni seviyorum dedi diye günlerdir neden düşünmekten uykusuz kalmıştım.
Boşver Duru, bilmiyormuş gibi yaparsın olur biter.
Kendi kendime konuşmaya son verip sırtımı yatak başlığına yasladım, bilinmeyenden de ses seda yoktu. Hep o yazıyordu bir kere de ben yazsam ne olurdu ki.
Telefonumu elime aldığım sırada WhatsApp'tan mesaj gelmişti. Uygulamaya girip mesaj atan kişinin Umut olduğunu görmemle kalbim yine istemsiz heyecanlanmıştı. O günden sonra hiç konuşmamıştık o konuşmaya çalışsa da hep kaçmıştım ama şimdi mesajına da bakmamazlık yaparsam olmazdı.
Umut: *03:12 ses kaydı"
Odamın kapısının kalmadığına emin olup sesi açtığımda şarkı söylediğini fark ettim, o günden sonra yazmayıp ya da konuşmayıp şarkı söylemesi de garipti hele hele Kaan Boşnak bebeğim şarkısını bana söylemesi ayrı bi garipti.
Umut: Seni kucağında bebeğimle görmek isterim.
Bir an olsun uzağa gidersen seni eğer özlerim.
Ne olursun sen üzülme gülüşünle beni benden alsana.
Kalsın sözlerim.
Ne olursun sen üzülme gülüşünle beni benden alsana.
Kalsın sözlerim.
Sana nasıl sürüklendim.
Senin için temizlendim.
Gözümün içine bak.
Elini uzat gerisini ben üstlendim.Şarkıyı biliyordum zaten ama Umut'tan dinlemek ayrı bi garip hissettirmişti. İtiraf etmeliyim ki ses bitene kadar gülümsemekten yanaklarım ağrımıştı, bunların hepsi saçmalıktı.
Sana bir şarkıyla geleceğim.
Aklıma bilinmeyenin yazdığı gelince şokla kaşlarımı çattım, bilinmeyen sana şarkıyla geleceğim demişti, hiç beklemediğin anda demişti, sen o şarkıdan her şeyi anlayacaksın demişti.
Bilinmeyen ? Umut ?
Duru: Bilinmeyen ?
Umut: Güzel kızım :)
Aylarca burnumun dibinde ki adamla bilinmeyen diye mi konuşmuştum ? Ben bilinmeyeni bulmak için uğraşırken bilinmeyen benim dibimdeymiş. Bilinmeyen beni kendinden kıskanmıştı ve ben sırf bunun için bile üzülüp Umut'la aramda hiç bir şey olmadığını ve olmayacağını yine Umut'a mı anlatmıştım...
Hayır, hayır bu gerçekten komik şakaydı.
Duru: Güzel şaka.
Umut: Şaka mı ?
Umut: İyi ki doğdun ay, iyi ki doğdun güzel kızım, en tatlı sızım.
Umut: Şaka mıymış ?
Değilmiş. Bana ilk yazdığı mesajı yazmıştı. Bilinmeyen gerçekten Umut'tu. Ben kandırılmış hissediyordum. Dalga geçilmiş hissediyordum. Evet belki abartıyorum ama benim aylarca inanıp konuştuğum adam aslında benim yanı başımdaymış, ve sanırım asıl şimdi başlıyorduk.
Umut kişisini engellediniz.
...
İyi geceler bölümü atayım dedim :)
Bence Duru haklı, sizin fikriniz ne ?
Yazarken çok heyecan yaptım
Yıldızımıza yıldız tozu eklemeyi unutmayalım :)
Sizi seviyorum 🐥🥺
![](https://img.wattpad.com/cover/241085058-288-k676931.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kızım / texting
Novela Juvenil0545 *** ****: İyi ki doğdun ay. 0545 *** ****: İyi ki doğdun güzel kızım. 0545 *** ****: En tatlı sızım.