Nehir'in mesajıyla evden hemen çıkmıştım. Eskiden her zaman buluştuğumuz parka gel demişti cidden ne konuşacağını merak ediyorum umarım kötü bir şey olmamıştır.
Parka geldiğimde bankta oturan sırtı bana dönük Nehir'i gördüm havanın soğukluğuna inat o sadece ince bi hırkayla gelmişti. Kendinden bile önem verdiği saçları rüzgarda birbirine girmiş ama Nehir'in pek de umurunda değil gibiydi. Durum böyleyse gerçekten bi olay vardı ortada hem de ciddi bi olay vardı.
"Nehir ?"
Sanırım onu korkutmuş olmalıyım ki irkilerek arkasını döndü amacım onu korkutmak değildi. Yanına ilerleyip kızarmış yüzüne baktım soğuktan bir kızarma değildi, sanki günlerdir uykusuz bitkin hatta saatlerdir ağlamış bi kızarmaydı. Neler oluyordu ?
"Duru ben..."
Devam etmeye hali yok gibiydi ve ben ne yapmalıydım hiç bir fikrim yoktu.
Ağzımı açıp konuşucaktım ki sanki Nehir benim konuşmamı istemiyormuş gibi hemen konuşmaya başladı.
"Duru, o gün öyle olsun istemedim ben. Gerçekten suçum yok benim. Ben Yalın'ı çok fazla seviyorum. Ben Yalın'a het geçen gün yeniden aşık oluyorum. Ona nasıl öyle bir şey yapabilirim."
Nehir'in Yalın'ı sevdiği belliydi her şeyden çok belliydi ama hangi günden bahsettiğini ya da o gün ne yaptığına dair hiç bir fikrim yoktu.
"Babam, Recep Sal onun yüzünden Duru. O adam yüzünden hayatım bitti. O adam hayatımı o gün bitirdi ve bitirmeye devam ediyor"
Recep amca mı ? Melek gibi bir adamdır ama insanın içi dışı bir olmuyor tabi.
"Duru, ben o adam tarafından tecavüze uğruyorum. Hani o her gün gördüğümüz duyduğumuz üzülerek izlediğimiz haberler var ya çocuk istismarları ya da babası tarafından tacize uğradı şok haber dediklerimiz var ya o benim başıma geldi"
Nehir kusarcasına söylediğinde benim de midem bulanmaya başlamıştı ve aslında asıl şimdi ne yapıcağımı bilmiyordum. Recep amca nasıl böyle bir şey yapardı ? Hâlâ insan yerine koyup amca diyordum ama o insan olamıycak kadar karaktersizdi.
"O gün Yalın geldi yani gelicekti bende onu bekliyordum kapının önünde bilirsim bizim siteyi akşamları çok ıssız olur, o geldi ünlü doktor herkesin o iyi tanıdığı melek sandığı Recep Sal"
Nehir dalga geçer gibi gülerek anlatırken içim ürperiyordu ben bile böyle olmuşken o senelerdir nasıl katlanmıştı ? Neden Melek ablaya söylememişti ?
"İlk o iğrenç gözleriyle süzdü oysa üstümde sadece eşofman ve sweatshirt vardı o kirli eli önce yüzümde dolaştı sonra da ben ne kadar kaçmaya çalışsam da itsem de bedenimde dolaştı Duru, sonra Yalın geldi uzaktan bizi öyle görünce onu aldattığımı düşündü o elinde ki çiçekleri çöpe atıp giderken arkasından ne kadar koşsam da yetişemedim hem ne diycektim babam zorla taciz mi ediyor diycektim"
Sanırım Yalın'da suçsuzdu uzaktan kim görse öyle zannederdi. Nehir masumdu hem de çok fazla ama bunu göremeyen bi Yalın vardı.
"Melek ablaya anlattın mı ?"
Sonunda zar zor konuşabildiğimde Nehir elinin tersiyle gözlerini silip bomboş gözleriyle yere baktı sanki sormamam gereken bir soruyu sormuş gibi hissediyordum.
"Annem, kanserdi biliyorsun kanserden baba demeye utandığım adam kurtarmıştı, o girmişti ameliyatına"
Bunların hepsini biliyordum nerdeyse imkansızdı yaşaması ama kurtulmuştu masum görünen o herkesin mükemmel sandığı adam sayesinde kurtulmuştu.
"Doktor, kanser vücudunda ve her ne kadar atlatsa da bu iğrenç mikrobun tekrar yeşil ekran yakmaması anlamına gelmiyor, bunun için iş en çok senle babanın eline düşüyor Melek'i el üstünde tutmanız lazım üzülmesine sinirlenmesine izin vermemeniz lazım dedi. Şimdi söylesene Duru bana, anneme nasıl o çok sevdiğin kocan beni yaşarken öldürdü diyebilirim ?"
Arkadan gelen sesle gülümserken Nehir şokla sesin sahibine bakıyordu, yani Yalın'a.
"Nehir ?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
469 kişi bunu beğendi.
umuttunç: Seni sevmemek ihtimal bile değil.
.....
Selam, bir kaç gündür yokum nasılsınız ? Okulum açılıyor ve perşembe cuma okula gitmeye başlayacağım sanırım çok aktif olamayacağım ama elimden geleni yapmaya çalışacağım.
