Bugün, aslında benim için özel bir gündü bugün. Her şey aslında daha yeni başlayacaktı. Bugün 28'Ekim yani Umut'un doğum günü aynı zamanda bugün ona tamamen tüm benliğimle açılacağım gündü, ben her geçen gün kendimi ona kaptırırken bunu ondan saklamak yorucuydu ama bugün her şeyi öğrenicekti zaten.
Dolabımın önüne geçip ne giyiceğimi düşündüm ful siyah giyinmek istiyordum çünkü Umut'ta öyle giyinicekti Yalın ve Efe sayesinde öğrenmiştim bende onla uyumlu olmak istiyordum.
Raftan siyah deri mom şortumu alıp üstüne de yine siyah crop uzun kollu bodymi aldım bence bunlar çok güzel olucaktı. Onları üstüme geçirip makyaj masamın önüne geçtim hemen, hızlı olmam lazımdı çünkü Umut'tan önce orda orda yani ayarladığımız kafe de olmam lazımdı. Saçımdan havluyu çıkarıp kenara koyduğumda çoktan kurumuş olan saçlarım omuzlarımdan aşağı dökülmüştü. Aslında fazla bi makyaj yapmayacaktım 17 yaşındaydım ve niyetim gelinin kız kardeşi olmak değildi o yüzden şeftali tonlarında olan allığımı sürüp gözlerime de sadece rimel sürmüştüm, ruj sürmeye gerek yoktu çünkü beyaz tenli olduğum için dudaklarım kendiliğinden pembemsiydi bu görüntü doğal ve çok daha güzeldi.
Yatağımdan çantamı alıp aşağı indiğimde evde kimsenin olmayışını fark ettim Yalın zaten Efe ile Umut'u oyalıyordu annem de büyük ihtimalle arkadaşlarıylaydı. Portmantodan beyaz botumu alıp üstüme de ne olur ne olmaz diye siyah deri ceketimi aldım. Sonbahar aylarındaydık ve havanın ne olacağı asla belli olmuyordu.
Çağırdığım taksi evin önüne çoktan gelmişti, daha fazla bekletmeyeyip hızla arkaya geçtim. "Nereye gidiyoruz kızım"
Aynadan bana bakan amcaya gülümseyip "Çatı Katı kafeye amca" diye söyleyivermiştim. Bu kafe gerçekten de çatı katında çok güzel bir kafeydi genellikle gençlerin olduğu bir yerdi.Amca oraya doğru sürerken ben kafamı cama yaslamış dışarıyı izliyordum aslında sadece boş boş bakıyordum çünkü aklım Umut'taydı, çok heyecanlıydım. Merak ediyordum, tepkisini, yüz ifadesini ve bunlar heyecanlanmama çok fazla neden oluyordu umarım yanlış bir şey yapmazdım.
O bana şarkıyla açılmıştı ve hayatta her şey karşılıklıydı, bende ona şarkıyla açılıcaktım.
İnci ve Nehir kafenin bir köşesini sırf bizim için ayarlamak için erkenden gitmişlerdi ve cidden onlar olmasa her şeyi yetiştiremezdim.
"Kızım, geldik ama fark etmedin sanırım"
Amcanın eli gözlerimin önünde gidip gelirken silkilenip amcaya döndüm gerçekten çok heyecanlıydım ve kafam sadece Umut'taydı.
"Özür dilerim, buyrun ücret."
Parayı verip direk kafeye doğru geçerken yıllardır alışık olduğum kafenin sahibi olan Ayliz abla beni karşılarken gülerek ona sarıldım. Ayliz abla bizim liseye başladığımız günden beri tüm anlarımıza tanık olmuş bir kadındı ve çoğu gence taş çıkartıcak bir güzellikteydi. Ah bir de eşi Murat amca vardı tabi gerçekten öz abimiz gibiydi bir sorun olduğunda herkesten önce gelirdi cidden bu ikisi sayesinde lise yılım çok güzel geçmişti ve geçiyordu da.
"Ben geldimmm"
Kızlar duvara asmaya çalıştıkları resimleri bırakıp bana döndüklerinde etrafa baktığımda fazla kalabalık değildi konuştuğumuz gibi köşe bize aitti ve o köşenin duvarında altımızın fotoğraflarıyla doluydu çok güzel gözüküyordu.
"Umut'larda yola çıkmış gelirler şimdi yaklaştıklarında mesaj atıcak sende hemen sahneye çıkıp şarkıya başla olur mu, ay ben çok heyecan yaptım"
Nefes bile almadan konuşan İnci'ye gülerek bakarken Nehir bayık bakışlarla bakıyordu saatlerdir burdalardı ve eminim ki İnci bir dakika bile susmamıştı.
Etrafı mesaj sesi kaplarken heyecanla Nehir'e baktım çünkü mesaj onun telefonuna gelmişti. Telefona bakıp bana baktığında gülerek kafasını sallamıştı konuyu anlayıp çantamı ve ceketimi onlara bırakıp sahneye çıktığımda kafede ki çoğu kişinin bakışları bana dönerken ışıklar kapanıp sadece kırmızı loş led ışık yanmaya başlamıştı. Arkama hemen Ayliz ablanın yirmi yaşında ki oğlu Atakan geçerken ona gülümseyip önüme dönmüştüm. Umut'lar kapıdan giriş yaptıklarında Atakan de gitarı çalmaya başlamıştı.
Efe ve Yalın kızların yanına geçerken Umut oracıkta duruyordu evet doğum günü yapacağımızdan haberi vardı ama bundan haberi yoktu. Ona gülerek göz kırptığımda Tuğkan'ın Sıcak ekmek şarkısına giriş yapmıştım.
Sen uyurken tenin sıcak ekmek gibi, yeni çıkmış fırından.
Saçın çiçek kokar yüzün bebek gibi, masal geçer aklımdan.
Sen uyurken tenin şevkatini saçar sarılırım ardından.
Gece örter bizi güneşimi saçar öpmek gelir koynundan.Sensiz olmuyor, uyku tutmuyor.
Sensiz gece bitmiyor.
Sensiz olmuyor, uyku tutmuyor.
Sensiz gece bitmiyor.Melodi kısmına girdiğinde sımsıkı kapattığım gözlerimi aralayıp sahneden inip Umut'un karşısına geçtim kızaran gözleriyle bana bakarken kollarımı sımsıkı ona sarıp kulağına şarkını sözlerini fısıldadım "sensiz olmuyor"
Yanağımda Umut'un dudaklarını hissederken etraftan alkış tufanı kopuyordu kimi ıslık çalıyor kimi alkışlıyordu bizimkiler ise farkını ortaya koyup balon patlatıyolardı. Umut'tan ayrılıp gözlerinin içine bakmaya başladım dolu olan gözlerini öpüp geri çekilmemle gülümseyişi bir oldu, o gülümseyince aylardır yapmak istediğimi yapıp gamzesini öptüm o yine gülerken konuşmaya başladım."Ne yaptın ne ettin bu kızı kendine aşık ettin"
Umut, konuşmak için ağzını açarken kafenin kapısında hiç tanımadığım bir kız Umut'a seslenmesiyle hepimi oraya döndük.
"Umut"
....
Ay ben geldim hemde bir açıklamayla geldim, bu kitaptan sonra aklımda başka bir kurgunun olmadığını ve başka bir kitaba devam etmeyeceğimi söylemiştim ama bugün aklıma çok güzel kurgu geldi ve bir şeyler yazmaya başladım. Eğer istediğim gibi olursa sizlerle paylaşacağım
Tam mutlu oldular derken umarım kötü bir şey çıkmaz.
Gelen kız sizce kim ?
Yıldızımıza yıldız tozu eklemeyi unutmayalım
Sizi seviyorum 🐥🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Kızım / texting
Teen Fiction0545 *** ****: İyi ki doğdun ay. 0545 *** ****: İyi ki doğdun güzel kızım. 0545 *** ****: En tatlı sızım.