YABANCI

Düğünden 1,5 Ay Öncesi

Barın'ın ağzından 1,5 ay öncesi

Oda kalabalıktı bir kaç dakikalığına Arya'nın elini bıraktım ve orada duran adamların yanına gittim olayın ne olduğunu öğrenmek için gözüm ondaydı yatakta yatan kızın yanına gitmişti..

Yanımda duran askerlerden biti bu işin büyü işi olduğunu söyleyince dikkatimi ona verdim kafamı çevirdiğim zaman Arya olduğu yerde değildi bütün odayı gözlerimle taradım ama onu göremedim..
Hızla odanın dışına çıktım o sırada babamı gördüm.

"Oğlum biraz yanıma gelir misin?" aklım ondaydı belki odaya çıkmıştı nereye gidebilirdi ki başka.

"Evet baba ne oldu?" dedim ona olan öfkem hala geçmemişti geçeceğe de benzemiyordu.

"Oğlum ben düşündüm ki o kız ve seni kabul etmem lazım başka bir yol göremedim o kız ile evlenmene izin vereceğim"
Kaşlarımı çattım bizi kabul mu etmişti bu çok kolay olmamış mıydı?

"Biliyorum sana da o kıza da kötülük ettim ama artık o kızı da kabul ediyorum istersen hazırlıklara başlayalım" bugün kurduğumuz hayaller geldi aklıma bir bir gerçekleştirecektim onları hepsi gerçek olmalıydı..

"Tamam baba sağol" dedim ve yanından geçtim bu haberi ona vermek için hemen odama çıktım ahşap kapıyı açtım ve içeriye girdim oda boştu..

Neredeydi bu kız.!

Sarayın içinde gidebileceği her yere baktım.

"Gölge'yi çağırın bana! " çok geçmeden gelmişti..

"Arya'yı gördün mü? Senin yanına mı geldi?"
Şaşırdı önce ama hemen toparladı..

"Ben bugün onu hiç görmedim"

"Niye ne oldu? " dedi gölge onu cevaplamadan sarayın dışına çıktım.

Panik beni ele geçiriyordu neredeydi bu kız..

Dışarıya çıktım belki hava almak için atının yanına gitmişti..

Yoktu..

Gölge'de gidebileceği yerlere bakmaya başladı..

Nerdesin Arya?
Sonra yanıma odada olan siyah saçlı kadın geldi..

"Prensim" selam verdikten sonra bana baktı..

"Sen kimsin" bunun bir önemi yok.
Size iletmem gereken bir mesaj var.

"Ne mesajı?" bağırmıştım onu görmem gerekiyordu..

"Arya gitti!"
Adını duyunca kadına baktım ne demek gitti.! Bu odada duran siyah saçlı kadına baktım.

"Nereye gitti" bağırmıştım öfkeme hakim olamıyordum.

"Geldiği yere onun nereden geldiğini ve o taşları biliyorum o buraya gönderildi sizin için buradaki görevi bitince gitti"

Elimi kadının boynuna geçirdim ve sırtını sert duvara çarptım.

"Ne diyorsun lan sen bu nasıl bir yalan o beni bırakıp hiçbir yere gitmez şimdi bana doğruyu söyle!"

"Efendim o buraya geldi geldiğinden beri onu arıyordum geçitten geçen herkesin bir amacı olur onun amacı da sizdiniz yaşadığınız her şey kocaman bir yalan!"

"Yalan değildi bunu biliyordum"

Mümkün müydü böyle bir şey ?
Jacop dedeye gitmem gerekiyordu..

Beni bırakıp gitmezdi değil mi?

"O bir daha gelmeyecek"

Onu bir daha görememek..
Kafayı yemek üzereydim.!