Siyah Dünyam

🍁Bölüm~1🍁

 

 🍁

  Medya~  Defne

   
   
{Sena'dan}
 
  Bugün epey bi yorulmuştum aralıksız bir şekilde uyurum diye yatağıma girdim ama bir türlü uykum gelmedi birşey vardı sanki uyumamı engelleyen birşey vardı. Yatağın  içersinde bir o yana bir bu yana dönüp durdum.

Kapım yavaşça açıldığında annemi görünce gülümsedim her gece yanıma gelmeden yatmazdı. Ama annem bugün sanki biraz tuhaftı yüzünde bir çok duygu vardı  en çok  ağır basan duygu ise hüzündü.

"Anne bir şey  mi oldu?

"Hayır kızım ben sadece seni özledim" dedi ne dediğini tam olarak anlamadım. Gelip yanıma oturunca bende oturdum. Annem saçımı okşadı öylesine yumuşak dokunuyordu ki sanki kırılacak birşeye dokunuyormuş gibi.

"Uzun zamandır gelmedin yanıma kızım seni özledim, sesini...." dediginde yanağından bir damla yaş firar etti  "Anne ağlama lütfen ağlama özür  dilerim  ben özür dilerim seni ihmal ettiğim için özür dilerim "

Annem haklıydı sırf değişiklik olsun diye tatile çıktık ve ben bu zaman içerisinde annemi çok ihmal ettim yanına gidemedim. Annemin yanağındaki yaşı sildim ve sıkıca sarıldım. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. Annem benden uzaklaştı  ve

"Benim gitmem lazım kızım, kendine ve Ayaz'a iyi bak kardeşin sana emanet. Onu kötülüklerden koru, tıpkı senin gibi güçlü merhametli olsun onu sakın yalnız bırakma Seni seviyorum kızım " dedi anneme baktım sadece baktım " Anne gitme ben sensiz yapamam hem ben Ayaz' a bakarsam kim bana bakacak kim beni koruyup kollayacak gitme ne olur gitme anne gitmee..."

Nefes nefese uyandım. Uzun zaman sonra annemi rüyamda gördüm  ve annem beni özlediğini söyledi. Bende annemi özlemiştim  okullar bitince yaz tatiline karadenizdeki yayla evime gelmiştik 2 aydan falzadır burdaydık ve ben bu süre içersine annemin yanına hiç gidemedim ama sonunda bugün  dönüyorduk.Malum okullar açılacak ve benim işlerim fazlasıyla tatil yüzünden aksadı.

Bana kalırsa  tatile çıkmak istemedim ama Defne ve Ayaz çok ısrar ettiler onları kırmak istemediğimiz için  çıkmıştık. Gördüğüm rüya yüzünden uykum kaçtı ve ben uyandıktan sonra uyuyamazdım, zaten sabahda olmak üzereydi en iyisi bugün  yataktan erken çıkmakdı.

Yatağımdan çıkıp ilk önce kendime gelmek amaçlı kısa bir süre oturdum daha sonra yatağı toplayıp elimi yüzümü yıkayıp aşağı kahvaltı hazırlamaya gidecektim ki saatin daha 06:25 geçtiğini gördüm.  Bizimkiler uyanana kadar hepsi buz gibi olurdu, kahvaltı hazırlama fikrini es geçip eşyalarımı toplamaya karar verdim.

İlk önce giyeceğim kıyafetimi ayırıp  köşede duran bavulumu alıp kendimle götüreceğim kıyafetlerimi ve kişisel eşyalarımı koymaya başladım. Gerçi hepsini almayacaktım  çünkü arada bir geldiğim  için eşyaları sürekli taşımak  da zor oluyordu.

Odada işim bitince aşağı indim saate baktım 08:48 geçiyordu kahvaltı hazırlamak için bence iyiydi zaten yola çıkacağız bugünde erken uyansınlar.

Çay suyunu ocağa koydum su kaynayana kadar  bende kahvaltılık her şeyi masaya koyup mıhlama yapmaya başladım.

Defene ve Ayaz mıhlamaya bayılırdı hatta her defasında kavga ederlerdi hoş her dakika ederler ya.

Tavayı  ocağa koyup bolca tereyağını koydum tereyağı erirken çay suyu kaynamıştı, çayı demleyip dinlenmeye bıraktım tereyağı eriyince mısır ununu koydum, un kavrulunca azar azar su ekledim, suyu ekledikten  sonra tel tel olan trabzon peynirini koydum ara ara karıştırdım.