🍁Bölüm~6🍁

121 78 27
                                    

🍁
Medya~ Olcay





Yağız arabayı hızlı kullandığı için okula gelmiştik, sert bir sekilde okul kapısından girince tekerleklerin sesi resmen hertarafta yayılmıştı. Buda okuldaki birçoğu kişinin gözleri şimdiden Yağızın arabasına bakması için yeterliydi. Arabayı park edip beraber çıktık, Yağız gözlüğünü çıkardı "woow havalayız ha" diyip yürümeye başladım. Şuan okulun hemen hemen hepsi bize bakıyordu.

"Okuldaki herkesin gözü sende"

"Kiiim bende mi! Daha neler"

"Evet sen baksana tüm gözler senin üzerinde"

"Yok öyle birşey herkes sana bakıyor!"

"Okulun popüler kızı sensin ben değil"

"Okulun popüler kızı falan değilim ben, sizin abartmanız"

"Erkekler de öyle diyordu zaten"

"Anlamadım! Biraz daha sesli konuşursan"

"Sen kabul etmesende diyorum, okulun en başarılı ve popüler kızı sensin"

Yağıza cevap vermeden yürümeye devam ettik. Yane anlamıyorum popüler olunca ne oluyordu? Sırf bu yüzden benden ne kadar nefret edenler var. Benim öyle bir niyetim yoktu ki, ben buraya okumaya gelip kendimi geliştirme çabasındayım. Bu konu şu sıralar fazlasıyla canımı sıkmaya başlamıştı, ve size birşey söyleyeyim arkadaşlar. Okulda popüler olununca inanın yaptığınız herşey konuşuluyor iyi veya kötü...
Yağıza teşekkür edip kendi sınıfıma doğru gittim. Sınıfıma gidip cam kenarı en arkada olan yerime oturdum. Sınıfta benden başka kimse yoktu, çantamı arkama koyup oturdum. Telefonumu çıkarıp instagrama girdim.

Instagramda gelen birkaç mesejlara cevap verip hareketlere girip. Beğeniler, yorumlar ve yeni takip edenler. Takip edenlere baktığımda Yağız da vardı birkaç saat önce takibe almıştı, ayıp olmasın diye bende geri dönüş yaptım. Benim 5,6M takipçim vardı bense sadece 20 kişiyi takip ediyordum Yağız ile beraber 21 oldu. Yağızın hesabına bakınca onunda takipçi sayısı bayağı yüksekti hatta aramızda fazla yoktu. Fotoğraflarına baktığımda cidden çok çok güzel çıkmıştı, sert çehresi oldukça sertti. Keskin yüz hatları ve çelik mavisi gözleri ayrı bir hava katıyordu. Attığı fotoğraflara baktığımda genlede bir çoğu arabalar ile çekinmişti. Arabalara olan ilgisini anlamamak çok da zor değildi, arablar ise hepsi tek kelime ile mükemmeldi. Özellikle bir arabaya gözüm takıldı, yanlış hatırlamıyorsam bu araç baya baya pahalıydı böyle bir aracı herkes alamazdı. Biraz daha fotoğraflar bakıp telefonu kapattım.

Canım sıkılınca çantamdan eskiz defterimi çıkardım. Boş yaprak bulmak için sayfaları çevirdim ama bulmadım, halbuki bu deferi alalı daha 6 gün bile olmamıştı ne ara bitmişti ki? Defterimi çantama koydum. Unutmamak için ufak not defterime eskiz defteri alınacak yazdım, not defterimi çantama koyup camdan dışarıyı izlemeye başladım. Herkes kendi halinde birşeyler ile uğraşıyordu biraz daha camdan insanları izledikten sonra sınıftan çıkıp kantine gittim. Canım ekler çekiyordu sıraya geçip bekledim, fazla sıra olmadığı için sıra bana gelmişti. "Hamza bana 2 tane ekler verebilir misin" Hamza tabak alıp, içinde çeşitli renklerle dolu olan cam pasta dolabından iki ekler çıkarıp tabağa koydu. Tabağı tepsiye koyup yanına peçete koyup tepsiyi bana uzattı "afiyet olsun" tepsiyi elinden alıp gülümsedim tam arkama döneceğim sırada biriyle çarpıştım. Elimdeki tepsi yere gürültülü bir şekilde düştü, tabak onlarca parçalara ayrıldı. Kafamı tabaktan kaldırıp çarptığım kişiye baktım tasarım bölümünden Gizemdi.

"B...be...ben özür dilerim önüme bakmadım"

Gizem korktuğu için kelimeler ağzından hece hece çıkmıştı. Aramızda olan mesafeyi kapatıp kolumu tutup üflemeye başladı, ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum. "Gizem sakin olur musun özür dinlenecek bir durum yok, ben dikkatsiz davrandım sorun yok" kolumu Gizemin ellerinden yavaşça çektim. "Koluna ateş gibi kahve döküldü, hem benim yüzümden oldu önüme bakmadan hızlı yürüyordum kolun kıpkırmızı olmuş" Gizem söyledikten sonra koluma baktım abartılacak birşey yoktu sadece biraz kızarıklık vardı, kafamı iki yana sallayıp Gizemi elinden tutup kalabalıktan çıkarıp daha sakin bir yere götürdüm. "Sorun yok Gizem herkesin başına gelebilecek kazalar" Gizem tatmin olmamış kolumu üfleyip duruyordu. "Ya ama daha çok kırımızı oluyor gittikçe bari revire gitseydik" dışardan bakıldığı zaman acaba çok mu çıt kırıldı birine benziyordum? Yoksa Gizem kendini suçlu hissettiği için mi üzerime titriyordu?"Gizem birşey yok dedim hem derse geç kalacağım"

Siyah DünyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin