🍁
Medya~ Eylül Arslan
{Ediz' den}Ayaz da arabaya bindikten sonra eve doğru sürdüm arabayı. Sena bana bugün eve geç geleceği için, bizimkileri benim almamı istemişti. Ben defalarca Ayaz ve Defneye araba almamız gerektiğini söyledim ama izin vermedi, bir yandan da haklı aslında. Sena zaten okullar açılınca çalışmaktan harab ediyordu kendini. En kısa zamanda Sena ile bu konuyu tekrar konuşmam gerekiyordu. Bizimkilere baktığımda telefonlarına gömülmüşlerdi, birbirlerini yemesinlerde telefona baksalarda olurdu. Acaba Sena saat kaç gibi gelirdi, keşke sorsaydım. Geç gelecekse bizimkileri babamlara bırakmam lazımdı. Telefonumu alıp aradım ama kapalıydı şarjının az olduğunu söylemişti, büyük ihtimalle kapatmıştı telefonu.
"Abi neden bizim eve gitmedik?"
"Defne ben bugün eve gelmeyeceğim, Sena da bir işi varmış galiba eve geç gelecek. Evde yalnız kalmayın bu gece burda kalın siz, Senanın ne zaman geleceği belli değil."
"Tamam abi, sen nereye gideceksin ki?"
"Bi arkadaşın evinde kalacağım. Sabah direk okula geçerim ben tamam mı güzelim"
"Tamam abi"
Ayaz ve Defneyi bıraktıktan sonra Selinin evine doğru gitmeye başladım. Sena Selini sevmiyordu, bu bariz ortadaydı. Ama neden sevmediğini bende anlamadım? Sürekli güvenmediğini dile getiriyor eğer öyle bir durum olsaydı 2 yıl içinde illaki fark ederdim ben. Oysa ki Sena birçoğu kez Seline sert çıkmıştı, Selin ses dahi etmezdi Senaya olan saygısından. Senanın aksine Selin onu çok severdi, hep gurur duyulacak birisi olduğunu anlatırdı. Ne kadar güçlü olduğunu, insanları ne kadar sevdiğini. Hatta bana her defasında keşke benim kardeşim olsaydı,Ayazı ve Defneyi sevdiği gibi beni de sevseydi keşke derdi.
Bir defasında 'biliyor musun Ediz, Sena gibi olmayı çok isterdim. Onun gibi güçlü olmayı, her şeye dayanmayı, herkesi sevebilmeyi isterdim. Sena herkesi dünyasına aldı da beni bir türlü alamadı Ediz keşke beni de kardeşi olarak görseydi, belki bugün böyle olmazdık' Selin Senanın çok büyük hayranı ama ne yazık ki Sena bunun hala farkında değil. Belki film izlersek diye markete gidip abur cubur aldım. Selin özelliklede çerezlere bayılırdı bolca çerez alıp marketten çıktım. Arabayı park edip binanın içersine girdim, asansöre binip 4. kata bastım.Asansörden çıkıp Selinlerin dairesine doğru gittim. Elimdeki poşetleri bırakmadan kapının tokmağını kaldırıp kapıya vurdum, kapı açılmayınca ikincisinde vuracakken elim havadayken kapı açıldı. Selin siyah bir tayt ve tişört giymişti.
"Hoşgeldin canım"
"Hoşbuldum"
Yanağından öpüp içeri geçtim. Elimdeki poşetleri mutfağa bırakıp salona geçip kanepeye oturdum. Ben oturduktan sonra Selin de gelip yanıma oturdu, öyle birşey demeden dakikalarca gözlerimin içine baktı. Bende büyülenmiş gibi gözlerimi gözlerinden ayırmadım.
"Yemek yedin mi canım?"
"Beraber yeriz diye düşündüm ben"
"İyi zaten yemekler hazır"
"Sende öyle marifetler var mıydı ki?"
"Ya Ediz dalga geçme yemek yapamadığımı biliyorsun, hazır söylemiştim onları ısıtıcam"
"Benim sevgilim bana sinirlendi mi şimdi" Seline biraz daha yaklaşıp bir elim ile belini kavrayıp diğer elimi ise saçlarının arsına koydum. Eğilip dudağına ufak bir öpücük kondurup geri çekildim "şey ben yemekleri hazırlamaya gidiyorum iki dakika sonra çağırırım ben seni" kanepeden hızla kalkıp mutfağa doğru gitti. Selin mutfakta yemekler ile uğraşırken bende hangi filmi izlesek diye televizyonun yanında üst üste duran filimlere baktım. Genelde hepsi korku ve gerilimdi, bunlar Selinin pek tarzı değildi. Biraz karıştırdıktan sonra elime aldığım filmin yazısı dikkatimi çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Dünyam
Chick-Lit🍁 Bir kitapta okumuştum ve şöyle diyordu; "Kimileri seviyorum der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez çünkü, gerçekten sevmiştir" haklıydı affet beni, sana seni seviyorum diyemedim..... ...