🍁
Medya~Sena
Uyandığım sanki tüm yorgunluğumu üzerimden birisi almış gibiydi. Saate baktığımda 07:30 geçiyordu yatağımdan kaltım. Odamda ki balkona gidip kapıyı açtıktan sonra lavaboya rutin işlerimi halledip giyinme odama gittim. Ne giysem diye kıyafetlere göz gezdirdim siyah jean pantolon sarı bol tişört ve siyah spor ayakkabı giymeye karar verdim. Giyinme odamda olan makyaj masama oturdum.Zaten öyle çok makyaj yapan birisi değildim çünkü kendimi doğal daha rahat hissediyordum günlük olarak sadece maskara ve güneş kremi ve belli belirsiz ruj kullanırdım. Maskaramı sürüp saçımı da tarayıp aynadan kendime baktım fena olmamıştım.
Aşağı indiğimde Ediz tek başına oturuyordu ama arkası bana dönüktü ses çıkarmadan gidip birden sarılıp yanağından öptüm.
"Sen varya ödümü kopardın niye ses çıkarmadan birden geliyorsun ki?"
"Ne yani sarılamaz mıyım ki?" Dediğimde beni çekti kanepeye gıdıklamaya başladı hayır ama ben nefret ederdim gıdıklanmaktan. Ediz gıdıklayınca kahkahalara boğuldum.
"E...d Ed.....iz" güle güle karnım ağırmaya başladı. Nefesim kesilmeye başladığında hızlı nefes alıp vermeye başlayınca. "Ediz dur yeter nefes alamıyorum" diyince hemen durdu bende kanepeden kalkıp üstümü düzelttim yanına oturdum.
"Ediz"
"Efendim başımın balası"
"Şu buluşma işini halletseydik okullar açılınca yapamayız sende biliyorsun"
"Ben düşündüm herşeyi zaten çekilişi herkes kendi hesabından yapacak herkes 12 kişi seçecek ve bir hafta sonra bizim kafede buluşuruz. Buluşunca da ben ve sen her zaman söylediğimiz şarkılardan birini söyleriz daha sonrada dağılırız"
" iyi düşünmüşsün bana uyar" biz konuşurken bizimkiler de aşağı indiler sonunda "hadi gidelim" dedi Ediz evden hep beraber çıktık.
Evimiz aynı mahalledee olduğu için arabayı kullanmazdık. Ayrı eve çıkmak için Emine sultanımla Haluk amcayı zor ikna ettim. Ayrı bir eve çıkmamı hiç istemediler ama biz zaten fazlasıyla yük bile olmuştuk.
Yolda giderken Ediz'in koluna girdim. Yalandan yüzünü buruşturup "Kısmetimi kapatıyorsun"
"Senin Selin'in yok mu?" Dedim aynı yapmacık ile düşündü ama birşey demedi eve de gelmiştik zaten. Büyük ihtimalle kahvaltı Emine sultan bahçeye koymuştur diye direk arka bahçeye doğru gittik.
Haluk amcayı sofrayı düzenlerken görünce içim kıpır oldu Ediz'in kolundan çıkıp koştum aynı anda "Ben geldimiiiiiim" diye bağırıp boynuna atladım. Öylesine sert sarıldım ki bir sağa bir sola sallandık
"Deli kız dur yavaş yavaş "
"Napim ama çok özledim" dedim ve ellerim ile yanaklarını tutup yanağına kocaman bir tane öpücük kondurdum.
"Bırak da biz de babamızile sarılarım hane bizde özledik ya"
"Ben Emine sultanın yanına kaçıyorum bunlar beni parçalamadan "dedim Haluk amcadan ayrılıp eve doğru gittim Emine sultanı nerde bulacağımı az çok biliyordum.
Adımlarını mutfağa çevirdim mutfağa gidince patates kızartması yaptığını gördüm. Yanında gitmeden önce kapıya yaslanıp bir müddet izledim daha sonra yanına gidip aniden sarıldım.
"Emine sultannn seni çok özledim" dedim sarılırken hemen o da sıcacık bir şekilde sarıldı uzunca bir süre sarıldıktan sonra saçıma yufka dolu bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Dünyam
Genç Kız Edebiyatı🍁 Bir kitapta okumuştum ve şöyle diyordu; "Kimileri seviyorum der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez çünkü, gerçekten sevmiştir" haklıydı affet beni, sana seni seviyorum diyemedim..... ...