Siyah Dünyam

🍁Bölüm~3🍁

🍁

Medya~ Ediz

2 gün sonra.....

Üstümü giyindikten sonra aynada kendime baktım jean yüksek bel kot pantolon üzerine ise mürdüm kısa salaş bir tişört . Bileğime de ince bir bileklik takıp aşşağı indim. Defne ve Ayaz yine tartışıyorlardı Ediz ise onları umursamayıp telefonu ile ilgileniyordu.

"Sorun ne Defne neden tartışıyorsunuz siz yine?"

"Ya Sena abla bu gerizekalı bana sen gelme diyor" dedi Defne küçük bir kız çocuğu gibi kollarını bağlayıp dudak büktü. Onu öyle görünce kıkırdamadan edemedim."Ya abla şu tipine baksana bi tecavüzcü coşkun görse hayata küser kalkmış diyo bende gelcem ya millet bunu görse arkasına bakmadan kaçar yemin ederim" dedi Ayaz "Şşşşş Ayaz gitme kızın üstüne hem benim Defne' m çok da güzel şimdi düşün önüme kahvaltıyı dışarda yapalım bugün" Defne ve Ayaz bir birlerini ite ite evden çıktılar bende ayağımdaki terliği vestiyere bırakıp beyaz sporlarımı giyip evden çıktım. Ben kendi arabama binmek için gittiğimde Ediz "benim arabam ile gitmeyecek miyiz?'' Benim başka işlerim de olduğundan dolayı akşama doğru ayrılacaktım zaten " Ediz buluşmadan sonra Ali' nin yanına gitmem gerek" Ediz tamam diyip Defne ve Ayaz ile baraber kendi arabasına bindi.

Bende kendi arbama binip motoru çalıştırıp önden çıktım. Her zaman gittiğimiz bir yer vardı kahvaltısı cidden çok güzeldi ve genelde boş masa bulamazdın bu yüzden biz önceden arardık zaten tanıdık olduğu için pek de sorun yaşamıyorduk

Kırmızı ışıkta yanımda duran bir araba dikkatimi çekti hoş böylesine yüksek seste bir müzik kimin dikkatimi çekmezdi ki Mazda RX8' di camları dıştan siyah kaplama olduğu için içersinde kimin olduğu görünmüyordu . Benim de Mazda RX9 vardı ama sevemiyorum pek en kısa zamanda satacağım garajda zaten çok sık kullanmazdım. Ben BMW daha çok seviyordum Mazda RX9' u satıp daha güzel BMW alırım galiba vaz geçemiyorum BMW seviyordum Ayaz ise tam bi Ferrari F8 Tirbuto hastası üniversiteyi kazansın ona süpriz yapıp alacaktım. Yeşil ışık yanınca arabamı çalıştırıp yola devam ettim evimiz merkezde olduğu için birçoğu yer yakındı zaten iki dakika sonra zaten CAFE NAR' a geldik manzarası cidden çok güzeldi boğazı görüyordu açık alan ve yeşillik olduğu için daha rahat oluyordu. Arabamı park edip indim. Ben biraz daha hızlı kullandığım için arabayı Ediz' den önce gelmiştim. Onları beklemden önce içeri gidip her zamanki masamıza oturdum. Etrafa baktım cidden çok güzeldi sizede tavsiye ederim kesinlikle gelmelisiniz..."Hoşgeldin abla uzun zamandır yoktun" dedi Memo yane adı Mehmet ama biz Memo derdik. Buraya çok sık geldimiz için artık yabancı sayılamadık."Hoşbuldum Memo evet uzun zaman oldu tatile çıkmıştık"

"Ya ne güzel abla ben yine çıkamadım " dedi gülümseyerek çok iyi bir çocuktu kendi halinde biriydi benden küçüktü Ayaz ve Defne ile yaşıttı okulu ise açıktan oluyordu.

"Senin okul ne oldu açıktan devam mı?"

"Evet abla devam sen tek mi geldin diğerleri nerde?"

"Ben biraz hızlı kullandım arabayı Memo gelirler birazdan sen bize yine her zaman olduğu gibi güzel bir serpme köy kahvaltısı ayarla mısın?"

"Tabi ablam hemen ekstra istediğin birşey var mı?"

"Yok Memo teşekkür ederim" dedim gülümseyerek Memo da gülümseyerek hızlı adımlarla gitti giderken de bağırdı "Sena ablam gelmiş bi kral kahvaltı hazırlayın" bende kafamı iki yana sallayıp gülümseyip manzaraya baktım.Tam gözlerimi kapattım temiz havayı içime çekeceğim Ayaz ve Defne' nin sesini duymam bir oldu. Naptıklarını size hemen söylüyorum deniz tarafında olan masaya oturmak için koşuyorlardı. Hiç bıkmadan her defasında tartışırlardı. Defne Ayaz' dan önce koşup oturdu ve zafer dansını yaptı."Mal mısın kızım çarpılmış gibi hareketler yapıyorsun?"