1.Bölüm

2.6K 305 662
                                    

Merhabalar. Bu benim ilk kitabım . İlk hayalim . Sonunda bunu gerçekleştirecek cesareti kendimde buldum ve hayallerimi yazmaya başlıyorum . Umarım beğenirsiniz.

Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakırsanız çok sevinirim. 💜

••••••••••••••••••

Karanlık...
Benim en büyük korkum...
Karanlık ve o karanlıkta yalnız olmak.
Şu anda bunların ikisini birlikte yaşıyorum . Ve hiç bitmeyecek bir sonsuzluk gibi benim için. Neden mi ?

Terk edilmek...
Bu dünyada gözümü açtığım an terk edilmiştim. Kim olduğumu, nereden geldiğimi bilmeden yaşadım . Anne ve baba kelimelerinin anlamını bilmeden büyüdüm. Ta ki 10 yaşında evlat edilinene dek .

Gerçek ailem olmasalar bile bana o sevgiyi , şefkati hissettiren bir aileye sahip olmuştum. İlk defa bir şeye sahiptim. Ve o da bugün elimden alındı . Yine yalnız kaldım. Sanırım yalnız kalmaya mahkûmum.

Ruhumdaki yaraları yeni sarmaya başlamışken daha büyük yaralar açıldı ruhumda...

Bugün manevî ailemin öldüğü gün. Bu dünyada yine yalnız kaldığım gün .

Elimi yavaşça kaldırıp iki mezar taşına da dokundum. Yan yana gömülmüşlerdi .

12 Mart 2020

Artık en sevmediğim tarih oldu benim için.

Oturduğum taşın üzerinden kalktım ve mezar taşlarına son kez baktım . Arkamı döndüm ve ilermeye başladım. Şimdi durursam bir daha ayrılamazdım buradan .

Bunun için arkama bakmadan ilerledim ve mezarlıktan çıktım . Yürüyordum ama sanki hiç ilerlemiyormuşum gibi hissediyordum . Sanki yerimde sayıyordum.

Aklımdaki düşüncelerden olabildiğince uzaklaşmaya çalışıp arabama doğru ilerledim.

Gerçek fazlası ile canımı yakıyordu.
İstemiyordum ölmelerini bir rüya olsun istiyordum bunlar. Birazdan uyanacağım iğrenç bir kabus olsun istiyordum.

Ama maalesef ki değildi. Her şey o kadar gerçek ki bu gerçekliğin içinde kayboluyordum . Dibe çekiliyordum.

Arabanın koltuğuna oturduktan sonra son kez baktım mezarlığa . Daha fazla dayanamadan eve gitmek için arabayı çalıştırdım .

••••••••••••••••••••

Kapıyı kilitledim ve montumu çıkarıp yere fırlattım. Annem olsaydı montu almamı söylerdi kesin. Koltuğa ilerleyip kendimi üstüne bıraktım.

İkisi de çok planlı insanlardı. Bir çok plan yapmıştık birlikte. Yaşayacak bir sürü plan..
10 yaşındayken bile üniversite masraflarım için bir bütçe oluşturmuş insanlardı onlar. Bu kadar plan yapıp hiçbirini yaşayamamak...

Aynı şekilde bir vasiyette bırakmışlardı. Bütün mal varlıklarının benim olduğuna dair. 18 yaşımda olduğum için hepsine sahibim artık . Ama keşke onlar olsaydı yanımda , bunlar değil .

Trafik kazasında öldüler . Çok gençti ikiside, hem ruhen hem de fiziksel olarak. Annem 35 yaşındaydı babam da 38 yaşındaydı .

Daha çok şey yaşayabilirdik. Sadece 8 sene oldu. Onlarla geçirdiğim 8 sene. Çocukları olmadığı için beni evlat edinmişlerdi. Her daim gülen iki mükemmel insan veda etti bugün dünyaya ve bana.

Oturduğum yerden kalkıp odama çıktım. Uyumak istiyordum hiçbir şey yapmadım ama ruhum o kadar yoruldu ki ayakta duracak halim yoktu.

•••••••••••••••••

Gördüğüm kabusun etkisi ile sıçrayarak uyandım. Ter içinde kalmıştım . Yatakta doğruldum ve yavaşça ayağa kalktım. Kendi odamdaki banyoya girerek üstümdekileri çıkardım. Hemen yanımda duran kirli sepetine attım ve duşakabinin içine girdim.

Küvetin içine oturdum ve rahatlamaya çalıştım. Kabus nedeniyle gerilen kaslarım sıcak suyun etkisiyle yavaş yavaş gevşedi. Derin bir nefes aldım ve oturduğum yerden kalkıp saçımı yıkadıktan sonra vücudumu da yıkayıp duştan çıktım.

Hava ne kadar sıcak olsa da duştan çıktığım için üşüyen bedenime hemen bornozumu giydim. Giyinme odama gidip elime bir tişört ve rahat bir eşofman aldım.

Bugün dışarı çıkmayı düşünmediğim için rahat bir şeyler giyinmeye karar verdim. Saçımı tarayıp kuruttuktan sonra odamdan çıktım ve merdivenlerden aşağı indim.

Mutfağa gidip uzun bir süre buzdolabının içiyle bakıştıktan sonra yumurtayı elime alıp dolabı kapattım. Kendime kırdığım yumurtanın yanına bir bardak sallama çay yaptım ve masaya oturdum.

Üç gün önce bu masada birlikteydik. Annem ve babamla harika bir sofra hazırlamıştık ve çok güzel bir kahvaltı yapmıştık. Şimdi ise önümde duran yemeğimi bile yemek istemiyordum. Kocaman evin içinde kayboluyordum. Tek başımaydım. Yine yalnızdım.

Öldüklerine inanmak istemiyordum hala. Sanki birazdan kapıdan girecekler ve yanağımdan öpüp beni her zamanki gibi güldüreceklermiş gibi hissediyordum. Sanki ölmemişler gibi. Beni bırakmamışlar gibi. Ama sonra bir sessizlik çöküyor etrafıma. Ve anlıyorum. Gittiler . Hem de geri dönüşü olmayan bir yola. Umarım gittikleri yerde huzur bulurlar.

•••••••••••••

Bölüm nasıldı?

Umarım beğenmişsinizdir. Beklemede kalın yeni bölüm çok yakında sizlerle. 💜 Oy vermeyi unutmayın lütfen.

Instagram hesabım: efsane_wattpad

𝐘ı𝐥𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫ı𝐧 𝐀𝐜ı 𝐃𝐢𝐥𝐢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin