I Couldn't Do İt {29}

662 67 23
                                    

Sabaha doğru gözlerimi aralama sebebim, evde oluşan gürültüydü.
Herkes acele ediyordu Chaeyoung beni kaldırmaya çalışıyordu.
"Hadi Lalisa kalk artık! Gitmemiz gerek!" Dediğinde başımı onaylarcasına salladım.
Buradan da gidecektik öyle mi?
Bir yerden bir yere savrulmamız beni çok yoruyordu.
Aşağı indiğimde bizimkiler hazırlanmış beni bekliyorlardı.

"Bugün neler yapacağız?"dedim birazcık utanmıştım, hepsinin gözü bendeydi.
Bir anda kızların başı yere doğru eğildi, bugün benim katil olma günüm müydü yoksa?

"Bugün aslında pek bir şey yapmayacağız biz." Dedi Jimin.
Sevinmiştim, çünkü kendimi hazır hissetmiyordum.

"Güzel o zaman ne yapacağız, kahvaltı yapsak mı?" Dedim aniden.
Hepsi bana acıyarak bakıyordu Jungkook'un dişlerini sıktığını fark ettim.
Hepsi gergindi.

"Lalisa bugün bizim yapacağımız bir şey yok ama senin var." Dedi Taehyung.
"Neymiş? Yoksa kahvaltıyı benim hazırlamamı mı istiyorsunuz? Eğer öyleyse kapışırız!" Dedim gülerek.

Aslında anlayabiliyordum. Sadece onların ağızlarından duymak istemiyordum, hiç bir şey yapmadan duramaz mıydık?
Ben illa elimi kirletmek zorunda mıydım?
Biliyordum olacaktı işte.
Ama duymak istemiyorum.

Jungkook bir ileri bir geri gitmeye başladığında onun yanına gittim.
"Sevgilim iyi misin?" Dedim, geçiştirmek o kadar kolay geliyordu ki unutmamı sağlıyordu adeta.

Gözleri beni bulduğunda, dolan gözlerini fark ettim.
Bakışlarını yukarı çıkartırken ben de olanları kabul etmeliyim diye düşünüyordum.
Belki de kabul edersem daha kolay olurdu.

"Lalisa biliyorsun büyük kral planı hazırladı! Bugün o gün Seokjin saraya döndü! Bugün konuşma yapacak."dedi bir çırpıda Jimin.

Bir adım geri attım.
"Bu kadar basit mi yani?" Dedim, hepsi gözümün içine bakıyordu.
"Birini öldürmek bu kadar kolay mı?" Ben konuşmaya devam ederken yapacaklarımı hayal ediyordum.

"B-ben hazır değilim görmüyor musunuz? Ya ben daha 18 yaşıma bile daha yeni girdim, yaşadığımız olaylar bana o kadar ağır geliyor ki! Taşıyamıyorum! Yoruldum! Ya ben önceden insandım şimdi vampir! Ben değiştim , ama benim beynim, aklım aynı! Psikolojim aynı! Benim hala annem ölü! Hala ben liseden mezun olamadım! Hala kimsesiz bir kızım! Bunları kaldıramazken ben birinin ölümüne sebep olmayı nasıl kaldıracağım?!"

Gözlerimden yaşlar firar ederken sesim titremeye devam ediyordu, yorulmuştum işte, o kadar bitkindim ki üç gün durmadan uyuyabilirdim.
Bu olaylar bünyeme fazla gelirken benden böyle şeyler yapmamı nasıl bekleyebiliyorlardı?!

Kırılıyordum ve beni tamir etmek isteyen kişi sayısı bir elin parmağını geçmiyordu.
Jungkook bana yaklaşıp sarıldı.
"Sen sakin ol güzelim biz senin yanındayız, senden bunu yapanı beklemek çok zor biliyorum, ama bu bir emir Lalisa." Dedi Jungkook.
Haklıydı emirdi evet ama ben bu tahta geçecek insanlardan biriyim benim de emir verme hakkım yok muydu?

"Ben istemiyorum Jungkook istemiyorum işte!" Dedim, şimdi bir çocuk gibi ağlıyordum.
Belki de ilk defa çocukluğumu yaşıyorumdur.

Benden ayrılıp yüzümü avuçlarının içine aldı.
"Bunu yapmalısın Lalisa, büyük baban için değil kendin için yapmalısın! Sen de biliyorsun onun iyi biri olmadığını, suçsuz yere kaç bin ailenin canını aldığını! Bunu hak ediyor kabul etmelisin."

VAMPİRE HİSTORY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin