Leydi Victoria

12 - Bebek

Bu bölümü yorumları ile her zaman beni mutlu eden baharperisiine ithaf ediyorum.

Zaman geçti. Aylar olmuştu Henry gideli. Victoria babasına yolladığı mektuplara cevap alamıyordu. Kont ise her haberde daha çok çöküyordu.

Gelen bütün mektuplar ölüm kokuyordu. Henry, sanki bilerek, babasını pişman etmeye çalışıyormuş gibi başka bir şey yazmıyordu. Babasına yolladığı mektuplar ölen askerlerinin isimlerinden oluşuyordu sadece. Liste kabarıktı.

Göz göre göre kaybediliyordu savaş. Victoria geceleri uyuyamaz olmuştu. Henry, Lilianne'in hamile olduğunu öğrendiğinde karısına ilk ve son kez mektup yazmıştı. Lilianne'e yazdığı ise küçük bir nottan ibaretti.

Lilianne'im

Kendinize iyi bakın. Sizi seviyorum.

Henry

Başta not ve mektubun uzunluğunu karşılaştıran Lilianne sinirlendiyse de bir hizmetçinin yardımıyla leydinin odasından mektubu çalmıştı. Okuduktan sonra büyük bir rahatlama kaplamıştı içini.

Sevgili Leydi Victoria,

Lilianne'in hamile olduğu haberini büyük bir sevinçle karşıladım. Fakat içimde baş veren endişe duygusunu sadece sen bastırabilirsin.

Durumumuzun pek iyi olmadığı aşikar. Geri dönebileceğime olan umudum günden güne azalırken bu duygudan git gide nefret ettiğimi bilmeni istiyorum. Fakat elimden bir şey gelmiyor. Askerlerim iyiler ama sayıca çok azız. Bazen bizimle ilgisi olmayan bu savaşa katıldığım için pişman da oluyorum.

Leydim, kalemin ve sizlerin savunmasız olduğu düşüncesi geceleri uykumu kaçırıyor. Babam bir baskın olursa kendisini korumanın yolunu bulur. Fakat sen ve Lilianne bunu yapamazsınız.

Senden yapmanı istediğim bir şey var. Ben burada her gün kaleye ölüm haberi yollarken sizlere bir şey olduğunu öğrenirsem dayanamam. Bu yüzden bir şeyden şüphelendiğinde muhafızları da yanına alıp kaleden ayrılmalısın. Muhafızlara, olabilecek en kısa ve güvenli yolu kullanarak seni babanın kalesine götürmelerini emret. Senden istediğim, böyle bir durumda Lilianne'i de yanına alman. Çünkü eğer, geri dönemezsem çocuğum sana emanet.

Sevgilerimle.

Lord Henry Green

Çaldığı mektubu aynı hizmetçiyle tekrar odasına geri bıraktıran Lilianne mutlu olmuştu. Henry onu seviyor ve korunmasını istiyordu.

Dedikoduların etkisi azalınca Daisy ve Matthew tekrar konuşmaya başlamıştı. İkisi de onları o gece görenin kim olduğunu bilmiyordu. Daisy, Matthew ile konuşmak için kısa süre ortadan kaybolduğunda birkaç hizmetçi onu sıkıştırıyor, fakat çeşitli bahanelerle savuşturuluyorlardı.

Birbirlerini başkalarından gizleyerek buluşmak, Daisy ve Matthew'ı yakınlaştırmıştı. Artık ikisi de birbirlerine güveniyordu. Matthew, lordun planını Daisy'e anlattığında kızcağız hayran olmuştu lorduna. Kendisini tehlikeye atmak pahasına kalesini koruyordu demek. Fakat leydisini üzdüğü için yine de sevmiyordu onu. İyi bir asker olabilirdi ama iyi bir eş değildi.

Daisy'nin, bu planı bilmesi Matthew'ın çok işine gelmişti. Bazen, dışarıdaki askerlerin haberciye rapor verip yollaması için kağıt bulunamıyordu. Matthew de muhafız olduğu için öylece odalara girip kağıt arayamazdı ama Daisy yapabilirdi.

Daisy Leydi Victoria'nın istediğini söyleyerek lordun çalışma odasına girip kağıt ve mürekkep alıyordu sürekli. Daha sonra bunları Matthew'a teslim ediyordu. Matthew ona "Benim için kalede casusluk yapıyorsun. Sen de asker sayılırsın artık." demişti. Bu Daisy'i sinir ediyordu. Kendisi askerleri sevmediğini söylediği için o uyuz asker bilerek yapıyordu bunu.