Yeni bölüm geldi. Çok konuşmayacağım. Sadece okuduğunuz bölümleri oylarsanız sevinirim. Bu gelişmem için önemli. Keyifli okumalar dilerim...
Multimedia= Fikri Karayel-Morg
***
Partinin yapılacağı yere giderken nedense çok heyecanlanmıştım. İlk defa gitmiyorum partiye ama içimde tarif edilemez bir heyecan duygusu vardı. Parti İzmir'in en gözde yerlerinden biri olan Alsancak'daydı.
Partiyi veren kişi Baran'ın eski bir arkadaşıymış. Yurtdışında üniversite kazanmış ve oraya gidecekmiş. Bu yüzden bir veda partisi düzenlemeye karar vermiş zaten tüm arkadaşları buradaymış. Baran'la da karşılaşınca istediğin kadar arkadaşını çağır eğlenelim demiş. Biz çocuğu tanımasak da bu teklifi üzerine gitmeye karar verdik.
1 saat yolun sonunda kocaman bir villaya varmıştık. Parti verildiğinin izleri süslemelerden ve müzik sesinden belliydi. Biz içeri girmeden Orkun, Cenk, Kayla, Başar ve Fulya da gelip yanımıza yerleşti. Tam ağzımı açıp Asu'nun nerede olduğunu soracaktım ki karşımda taksiden inen kırmız, dar elbiseli Asu'nun gülerek bize doğru gelmesi bir oldu. Yanımıza geldikten sonra gülümsemesi solup suratı şaşkın bir hal aldı. Ona olan garip bakışımı farketmiş olacak ki hemen eski gülümsemesini yerleştirdi suratına.
"Bu akşam her şeyi unutup eğlenelim tamam mı?"
Arabadan inip eve bakarken Berk'in konuşması dikkatimizi çekmişti.
"Aynen yaşadığımız her şeyi unutup eğlenelim."
Seray da Berk'e bakıp konuşurken Berk aralarında geçen olaydan dolayı gözlerini kaçırıp gülümsedi. Tüm arkadaşlarım birbirine bakıp yaşadığımız kötü olayları unutacağız der gibiydi.
İçeriye girmeye hazırlanırken arkamızdaki sesle bir kez daha yerimizde kaldık.
"Parti bensiz olur mu hiç!"
Gözlerimi devirdim ve yanımdaki Oğuz'a sordum.
"Bunun burada ne işi var?"
Oğuz omuz silktikten sonra mutlu bir şekilde bize doğru gelen Celal'e döndüm. Beyaz gömlek ve ütülendiği belli olan siyah pantolon giymişti. Yanımıza yerleşirken bana göz kırpmayı da unutmadı. Sinirlerime hakim olup içeri doğru ilerlemeye başladım. Arkadaşlarımda arkamdan geliyordu.
Kapıyı açıp içeri girdiğimizde sağ tarafta havuz başında dans edenler, havuza girenler, sohbet edenler olduğunu gördük. İçerye girdiğimizde aşırı kalabalık bir yerle karşılaştık. Anladığım kadarıyla parti sahibinin çok seveni vardı. Biraz daha içerlere gittiğimizde bilardo masasının oradaki bir tane adam ellerini kaldırıp bize doğru gelmeye başladı.
"Hoş geldiniz!"
Hepimize tek tek sarıldı. Baran'ın arkadaşıymış yani parti sahibi. Ayak üstü sohbet ederken adının Tufan olduğunu öğrendiğim bu çocuğun ne kadar samimi olduğunu gördüm. Bu beni sevindirmiş hem de rahat hissettirmişti. Her gelenle konuşuyor onu kendi evindeymiş gibi hissettiriyordu. Biraz daha sohbet ettikten sonra bizi eğlenmemiz için yalnız bıraktı. Evin içi led ışıklarla aydnlatılmıştı. Müzikle aynı hızda değişen ışıklar ortamı daha canlı ve hoş kılıyordu.
"O zaman size iyi eğlenceler ben bir şuralardayım."
Başar'ın dans eden kız topluluğunu gösterip oraya doğru gitmesi bir oldu. Kayla, Fulya ve Asu da hızlı bir şekilde yanımızdan ayrılmışlardı. Geri kalanlar olarak birbirimize bakarken Celal dikkatleri üzerine çekti.
"Ben bir şeyler içeceğim."
"Ben de geliyorum kanka."
Cenk de Celal'in arkasından gittikten sonra yine kendi tayfamızla kaldık. Hep beraber köşedeki 70'ler kıyafetlerinin olduğu yere gidip üzerimize bir şeyler geçirip fotoğraf çekinmeye karar verdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ TADINDA
Ficção AdolescenteDinlenmek ve eğlenmek için çıktıkları tatilde güzel arkadaşlıklar kurmuşlardı. Kendileri bile böyle bir şey beklemiyorlardı. Sanki yıllardır tanışıyorlarmış gibi bağlanmışlardı birbirlerine. Tatilleri ilerlerken beklemedikleri olaylar, durumlar, eng...