cliff

646 74 155
                                    


MERHABA MUMIN KARDESLERIM NEYSE BENIM KONUSMALARIMI SEVMIYOSUNUZ O YUZDEN BOLUME GECIYORUM

-

Varmama bir saat kalmıştı.Yoruldum ve yakın bir benzinliğe arabamı park ettim.Biraz yavaş geldiğim için her yer kapkaranlıktı.Finn'e güveniyordım ama sabahki davranışları içimde soru işaretleri bırakmıştı.Sadece merakımdan gidiyorum,başka bir şeyden değil.

Arabaya benzin koyarken bir yandan telefonum ile ilgileniyordum.Koymam gerektiği kadar benzini koydum ve benzin kapağını kapattım.Benzinliğin içine girdim ve ücreti ödedim.Lavaboya girdim ve kendime bir kahve alıp bir tane de sandviç aldım.Karnım kazınıyordu açlıktan.Arabaya bindim ve aldığım şeyleri yedikten sonra arabayı çalıştırıp benzinlikten çıktım.Umarım başın dertte falan değildir Finnie...

Sonunda evin önüne gelmiştim.Kalabalık bir yer değildi fakat vardı birkaç kişi.Karşımda da beyaz bir ev duruyordu.Bu ev benim aradığım evdi.Etraf karanlık olduğu için çok göremiyordum evi.Saate baktığımda 10:30 du.Derin bir iç çektim ve arabadan indim.

Evin yan tarafına gittim çünkü Finn'in benim burada olduğumu bilmesini istemiyordum.Belki de şuan Finn'in başı dertteydi.Biri onu tehdit etmiş ve bu eve gelmesin söylemiştir.Ahh yapma Millie böyle şeyler olsaydı bir şekilde bana söylerdi.

General's Pov:

Millie evin sağındaki pencereye doğru yanaştı.Gördüğü şey ile önce kaşlarını çattı fakat bu uzun sürmemişti.Anlamaz bakışlarının yerini dolu gözler almıştı.Finn'in böyle bir şey yapacağını düşündüğü son kişiydi o.

Işıklar kapalıydı fakat dışarıda parlayan dolunay ile net görünüyordu içerisi.Yatak odasında iki kişi vardı.Finn'in gitmeden önce giydiği gömleğinin düğmeleri açıktı ve arkadan birine sıkıca sarılıp uyuyordu.Sarıldığı kişi o kadar gözükmese de kızıla çekmiş saçları vardı.Finn eliyle arada kızın saçlarını okşuyordu ve saçlarını öpüyordu.Millie gördüğü manzara karşısında daha fazla dayanamadı ve koşarak ilerideki uçurumun kenarına oturup gözlerinde birikmiş yaşların akmasına izin verdi.

"Neden ben neden!" diyordu sessizce.Ellerinden destek alarak ayağa kalktı ve aşağıya baktı.Burnunu çekti ve uçuruma doğru bir adım attı.Onun yaşlarındaki bir genci öldürdüğü için yaşamayı hak etmiyor gibi geçiriyordu içinden.Bu yaşamı hak etmiyormuş gibi düşünüyordu.Birkaç insan Millie'nin etrafına toplanmıştı bile.İnsanlar ona oradan uzaklaşmasını söylüyordu.Bazıları ise polisi arıyordu.Fakat Millie şuan kimseye odaklanamayacak kadar çökmüştü ve atlamaya kararlıydı.

Karnında kelebekler uçurtan oğlan şuan bir kız ile yatıyordu ve onun dışında güvenecek kimsesi bile yoktu.

Finn's Pov:

Dışarıdan gelen gürültü sesleri ile gözlerimi açtım.Bu saatte niye bu kadar kişi gürültü yapıyordu?Gözlerimi ovuşturdum ve gömleğimin düğmelerini ilikledim.Ayağa kalktım ve camdan dışarıya baktım.Uçurumun kenarına bir sürü insan toplanmıştı.Kaşlarım çatıldı ve kalabalığın baktığı yönde ne varmış diye bakmaya çalıştım.Ama orada bir sürü kişi vardı ki görüş mesafemi kapatıyorlardı."Burada dur." dedim ve yatak odasının kapalı olan kapısını açtım.

Saçlarımı düzelttim ve dışarı çıktım.Kalabalığın içine girmek çok zordu.Sonunda başardım ve asıl kalabalığın ağzı açık ve telaşlı bir şekilde izlediği şeyi gördüm.Kişiyi mi demeliydim yoksa...

Millie.Uçurumun en ucunda duruyordu.Polisler kalabalıktan daha çok yaklaşmıştı ona.Yanımıza gelmesi için sakinleştirici sözler söylüyorlardı.Onu görür görmez yanına koşacaktım ki bir polis beni tuttu."Yaklaşma tamam mı evlat?Atlamasına teşebbüs etmeni istemiyoruz."

Gözlerim dolmuştu bile.Nasıl...Millie burada ne yapıyordu ve asıl soru,NEDEN UÇURUMUN UCUNDA DURUYORDU!

Polisi iteklemeye çalıştım.Tüm gücümü kullanarak."Evlat hayır!Lütfen burada sakince dur.Onı getireceğiz."

"Hayır yanına gitmeliyim!Bırakın beni!"

"Lütfen biraz sakin o-" Millie yüzünü bize doğru döndü.Döndüğü gibi gözlerimiz de buluştu.Bana şuan ne hissedeceğini bilmezmiş gibi bakıyordu.Duyguları sıfırlanmış gibi.

"Finnie..." dediğinde daha fazla göz yaşlarımı tutamamıştım.Gözlerimden yaşlar sürekli akıyordu ve ne diyeceğimi bilmiyordum.Herkes Millie'ye bakıyordu.Ne yapacağına.Birkaç adım ileri attığımda kimse bana engel olmamıştı.

"Neden yapıyorsun bunu bana...?"

"Asıl sen neden bana yapıyorsun!" sesi çok titriyordu.

"Ne?"

"Tanrı aşkına Finn,sana hiç aşık olmamalıydım.Sonraki gün beni unutup başka bir kızla birlikte olacağını bilseydim..."

"Dur,ne?Ne saçmalıyorsun sen?"

"Sonsuza kadar hoşçakal Finnie.Seni seviyorum tamam mı?Ve buna engel olamıyorum.Bu duyguya...Lanet olsun!" bize arkasını döndü ve uçurumun en uç kısmına geldi.Bir ayağını uçurumdan sarkıttı ve sonrasında diğer ayağını da serbest bıraktı...

-

Hemen kutuphaneden cikarmaya kosmayin kitabi bebisler daha her sey yeni basliyorrorororor ben daha final yapar miyim mal misiniz acaba

Outer Banks |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin