-
Ertesi gün Jacob aradı ve buluşmak isteyip istemediğini söyledi. Geri çevirdim çünkü bugün adada biraz yalnız başıma vakit geçirmek istiyordum.Ailemin geçici olarak kullanmam için verdiği tekne ile gölde dolaşacaktım.
(Bu arada göl şöyle biraz ilerledikten sonra kenarlarda evler falan var. Millie bu teknenin daha kalitelisiyle işte dolaşıcak SÜWÜWİŞQŞDAŞEÜŞSFM)
Üstüme bikinilerimi giydim ardından bikinilerimin üstüne ise bir şort ve içi gözüken bir tişört giydim. Saçlarımı zaten rüzgardan bozulacağı için toplamadım. Hava soğuk değildi ama rüzgar vardı. Nem ile birlikte ise aşırı dayanılmaz bir hava meydana geliyordu.
-
Tekne ile biraz uzaklaştım ve tekneyi durdurdum. Üstümdeki tişörtü ve altımdaki şortu çıkardım ve saçlarımı kulağımın arkasına attım. Biraz bu sessiz ortamda oturduktan sonra ayağa kalktım ve suya atladım. Nem olduğu için suya girmem beni çok rahatlamıştı. Kulaç atmaya başladığımda burada tek çıkan ses suyun sesiydi.Bazen düşünüyorum da, buraya gülmek güzel bir fikirdi.Biraz daha yüzdükten sonra suyun içinde biraz durdum. Tam çıkacakken bir şey göbeğime değdi ve huylandım. Elimi kaşımak için göbeğimin kenarına götürdüğümde bir şey göbeğimi ve elimi ısırmıştı. Şuan çok canım yanıyordu ve ayaklarımı çırpamamaya başladım. Derin nefesler veriyordum ve boğulmak üzereydim. Isıran şey ne ise bir anda vücudumun bütün yerlerini sanki hareketsiz bırakmış gibiydi. Diğer elimi suyun üstünde durabileyim diye çırpmaya başladım fakat başaramadım ve ısırığın verdiği acı ile gözlerimi kapatıp kendimi karanlığın eline verdim...
-
"Siktir!Uyanmıyor!!!Napmalıyım??" duyduğum ses ile gözlerimi hafif araladım ve karşımda duran kişiyi gördüm. Bu kişi tanıdıktı ama şuan yeni gözlerimi açtığım için kim olduğunu seçemiyordu gözlerim."Uyandın. İyi misin??" kaşlarımı çatıp anlamaz bir şekilde ona baktım.
"Zehirli bir balık ısırmış seni. Boğulduğunu görünce buradaydım ve seni çıkarttığımda balık ısırdığını fark ettim. Hala karnının kenarında o balık duruyordu çıkartıp karaya attım. Eline ve karnına bandaj yapıştırdım. Yaşaman bile mucize."
Elimi alnıma götürüp kafamı yukarı aşağı salladım. "Ben çok teşekkür ederim. Gerçekten."
"Bilmiyorsun diye diyim burada her yerde suya girilmez. Belli bölgeler var. Yeni taşındığın için tabii."
"Sen bunu nereden-" o sırada onun kafedeki erkek olduğunu anladım. "Tabii ya.Gerçekten s-sağol. Sana borçlandım. Ne yapmamı istersin?"
"Hayır bir şey yapmanı istemiyorum. Peşimi bırak yeter."
Yattığım yerden yavaşça doğruldum "Ne? Şuan beni kurtardığın için sana minnettarım ama, sikimde bile değilsin. Peşinde değilim ki peşini bırakayım?"
"Of. Tamam. Ben...Sadece" tek kaşım havada onun cümlesini tamamlamasını bekliyordum. Cümlesini tamamlamak yerine beklemediğim bir anda bana yaklaşıp sarıldı. Sıkıca sarılıyordu ve burnunu çekişini duydum.
"Sen... İyi misin?"
Tekrar burnunu çekti ve geri çekildi. Çekilmese de olurdu.
"Şey özür dilerim...Bir anda oldu beni affet." gülümsedim.
"İstediğin zaman sarılabilirsin."
"Hayır hayır." tekrar güldüm.
Elimi uzattım. "Millie." elimi sıktı.
"Finn."
-
Kısa biliyorum ama hep burada bırakmak istemişimdir bir bölümü ve bu hikaye nasipmiş😭😭😭😭😭😭😭Oy atin aglarim
Şey ihm...benim diğer adim var.Bircok kişi bilmiyor ama yani.
Diğer adım Anna frozendaki Anna misin sen sj😹 (ironi)
Anna ismi daha cok hosuma gidiyo arkaaslar artik bana oyle deyin😔🤲🏿
Oy atin bb😔😔🤲🏿🤲🏿
Ana degil Anna orpsular Nnnnnnnnnnnnnn n yi uzatin