-
Teknesi ile teknemin yanına geldik. "Hep orada mı çalışıyorsun?""Seni ne ilgilendirir ki bu?"
"Peki."
"Arada gidiyorum. Çok merak edersin şimdi."
"Hiçte bile!"
"Peki tamam inandık." göz devirdim ve oturduğum yerden kalktım. Teknenin ucuna geldim kendi tekneme geçmek için. Uzun süre orada durdum.
"Nasıl geçeceğim?"
"Manyak mısın kızım? Atla işte"
"Atlayamam arada boşluk var kör müsün!!" Finn'e baktım ve gözlerini kapatıp başını geriye yatırdı.
"Of işte zıpla?"
"OL-MAZ."
"Ver elini." ayağa kalktı ve elimi uzattım. Elimi tuttuğunda karşıya atladım."Oldu mu hadi başka işlerim var görüşürüz." elleri çok yumuşak ve uzundu. Dur bekle bundan banane ki?
Rüzgarda uçuşan saçlarımı kullağımın arkasına aldım. "Tekrardan sağol." kafasını salladı ve uzaklaşmaya başladı.
-
Eve geldiğimde kimseye gözükmemeye çalışarak odama çıktım. Elimdeki ve karnımdaki sargıları görmelerini istemem sonuçta. Perdelerimi kapatıp kapıyı da kapattım.I şığı açtım ve üstümdekileri soyundum.İkinci günden bunlar başıma geliyordu. Oflayıp duşa girdim. Sargılarımı tekrar sarmama gerek yoktu bence. Acımıyordu zaten. Yıkanıp çıktım ve üstüme yeni kıyafetlerimi giyindim.Saçlarımı biraz kuruttum.Hafif dalgalanması için yarı ıslak bıraktım.Saçlarımı balık sırtı ördüm ve hazırdım.
(kıyafeti böyle ama çantası yok ehe)
-
"Aşkım hazır mısın?""Çoktan hazırım ben."
"Sizin eve yaklaştım aşağı inebilirsin."
"Tamam öptüm bayy" telefonu kapayıp odamdan çıktım. Jacob ile yemeğe gidecektik baş başa. Aşağı indim ve Jacob ile sarıldım. Birlikte akşam yemeği yiyeceğimiz yere geldik.
Masalardan birine oturduk ve yemeğimizi söyledik. Yemeği beklerken konuşmaya başladı.
"Mills?"
"Efendim sevgilim?"
"Yarın, bir parti düzenleyeceğiz. Ama büyükler olmayacak anlarsın ya. Benim birkaç arkadaşım ve diğer zenginler işte." gülümsedim ve başımla onayladım.
"Güzel bir fikre benziyor."
"Ama havuz partisi gibi bir şey olacak. Mayonu vesaire giy yani."
"Tamamdır."