chest

1.3K 69 308
                                    

MERHABA GUNDE IKI BOLUM EVET BU BOLUMU YAZMAK HER NE KADAR 3 GUNUMU ALMIS OLSA DA MERHABA

bolum basligini goren mc'cilar kuduruyor ZFNAHDIAPRKQNLDLS

Uyariyorum bu bolumde gereginden fazla smut var mumin kardeslerim

-

Bunlar Sophia ve Finn'di.Televizyon seyrediyorlardı.Güldüm.Asıl güldüğüm şey televizyon izlemeleri değildi,koltukta ters bir şekilde oturmalarıydı.Ayaklarını koltuğun kafa kısmına başlarını ise aşağı sarkıtmışlardı.

Tekrar güldüm ve konuşmaya başladım "Siz napıyorsunuz sabah sabah?"

"Millie öğlen oldu.Ve günaydın!" yerinden kımıldamayarak cevap verdi Sophia.

"İroni hoşuma gidiyor." dedim.

"Gün aymış.Güneş uyanmış.Günaydın Mills!" dedi Finn enerjik sesi ile.

"Saat 14:30 olmuş Finn güneş çoktan uyandı beynine kan falan oturdu sanırım."

"Hayır ben gayet iyiyim.Herneyseee"

"Gerçekten napıyorsunuz?"

"Çizgi film izliyoruz.Miraclous bilir misin?"

"Kim bilmiyor ki ah en sevdiğim çizgi film!" dedim Sophia'ya yanıt olarak.

"Ben şu ikisini shipliyorum." Finn ekranı gösterdi.

"Kara kedi ve uğur böceği mi?Saçmalama!Hiç yakışmıyorlar.Marinette ve Adrien shipliyorum."

"Evet ama uğur böceği ve kara kedi birbirlerini maskelerin arkasından görmeden birbirlerinin ruhlarını seviyorlar.Hem bence uğur böceği de ona karşı boş değil."
(Adrienette shipperlarim neredesiniz)

"Marinette yani uğur böceği adrien'ı seviyor o yüzden kara kediyi sevmesi imkansız.Kız resmen adrien'ın hangi saatte hangi dersi olduğunu biliyor!" dedim ve evet adrien ve marinette kesinlikle endgame idi.
(en sevdiğim çizgi filmi de kurguma koyduğuma göre artık rahatlayabiliriz bence gidip miraclous ladybug izlemeyeni oklavayla dövücem)

Finn televizyonu kapadı ve ayağı kalktı.Bana,daha doğrusu kulağıma yaklaştı ve fısıldadı."Dün gece nasıldı?"

"Hayal ettiğimden daha güzeldi." diye fısıldadım.

"İlaç aldın mı?" yüzüm kıpkırmızı oldu.

"Tamamen unuttum!" mutfağa gittim ve kendime bir bardak su aldım.Çantamdaki haptan bir tane aldım ve ağzıma attım.Suya gerek kalmadan yuttum ama üstüne yinede su içtim.

"Selam napıyorsun?" Sophia'nın sesi geldiğinde mutfak kapısına baktım.Evet oydu.

"H-hiç...Su içtim."

"Hap niye?"

"Şey,dünden beri birkaç ağrım var da o yüzden"

"Anladım.Yani Finn ile yattığınız için değil?"

"Şşş Sophia!" güldü.

"Ağzım mühürlü.Bu arada Mills,bizim Finn ile gitmemiz gereken bir yer var."

"Neresi?"

"Burada bir ev aldım.Finn evi görmek ve eşyalarımı taşımakta yardım etmek istedi."

"Bende gelebilir mi-"

"Hayır olmaz hala dinlenmen gerekiyor"

"Ya iyileştim ben!Nolur geleyim nolur nolur."

"Üç gün sonra yani Cuma günü müsait olacakmış ev sahibi.Bende o zaman Finn ile eşyalarımı götüreceğim oraya.Boşuna kendini yorma zaten bu hafta içinde çok şey yaşadın bence."

Outer Banks |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin