who are you?

673 77 161
                                        


-

"Sonsuza kadar hoşçakal Finnie.Seni seviyorum tamam mı?Ve buna engel olamıyorum.Bu duyguya...Lanet olsun!" bize arkasını döndü ve uçurumun en uç kısmına geldi.Bir ayağını uçurumdan sarkıttı ve sonrasında diğer ayağını da serbest bıraktı...

"Hayır!" son hızımla ona doğru koştum ve bileğinden sıkıca kavradım.O uçurumda sarkarken ben ise onu tutuyordum.

"Finn lütfen çek beni!" fikrini değiştirmişti ve şuan korkuyordu.Her an elim kayacak diye o kadar korkuyordum ki...

"Tamam ben 3 deyince sağ kolumu tutacaksın ve bırakmayacaksın.Ben seni çekerken seni tutamam yani eğer sen bileğimi bırakırsan düşersin anlaştık mı?"

"Tamam hadi say artık!"

"1...,2...,3!" onu çekerken o da benim koluma tutunuyordu.Derin bir iç çektim ve bu sefer onu daha güçlü çektim.Bacağı kayalıkların hizasına gelince bacağından da tutup onu bu sefer buraya zemin hizasına getirdim.İkimiz de yerdeydik ve bana kollarını sarıp ağlamaya başladı.Ben Millie'nin sırtını sıvazlarken bir yandan gözlerimden birkaç yaş düşüyordu.

"Seni yalnız başına bırakmamalıydım özür dilerim özür dilerim..."

Gözlerinin yaşlarını sildi ve geri çekildi."Şey ben,teşekkür ederim...Gideyim artık" son kez burnunu çekti ve ayağa kalkınca bende kalktım.Etrafa baktığımda polisler dışında herkesin gittiğini gördüm.Polisler Millie'ye iyi olup olmadığını sordu ve yavaş yavaş uzaklaşmaya başladılar.

Millie's Pov:

Biraz sakinleştikten sonra Finn ile en az sayıda göz teması kurmaya çalışarak oradan uzaklaşmaya başladım.Ta ki o sesi duyana kadar.

"Millie bekle!" Finn koşarak yanıma geldi ve beni kendine döndürdü.

"Sana teşekkür ederim Finn,beni vazgeçirdiğin için.Ama gerçekten,artık gideyim.Burada durmamın bir anlamı yok.İzninle,,,"

Ellerini yanaklarıma koydu."İyi misin sen?"

Ellerini yanağımdan çekip yüzümü başka yere döndürdüm."Birdaha bana dokunma."

Arabaya yürüdüm ve kapıyı açtım.Arabayı çalıştırırken yan koltuğun kapısı açıldı ve içeri Finn bindi."Senin ne zamandan beri araban var?Neyse konu o değil,bana ne olduğunu anlatmayacak mısın?"

"Hayır Finn,hayır.Anlatmıyorum."

"Finnie'den Finn'e döndük şimdi de."

"İner misin." rica etmiyordum.İnmesini istiyordum.

"Hayır.Anlatıyorsun ve ayrıca burada olduğumu nereden bildiğini söylüyorsun."

"Doktorun evine çağırmış sanırım seni."
(OHA MILLIE QUEEN LAN)

"Dur yoksa...sen bizi mi gördün??"

Kemerimi takarken konuştum "her neyse"

"Millie açıklamama izin ver lütfen."

" 'Ah Millie çok üzgünüm doktorum ile yattım ve önceki gün de seninle öpüştüm.' mü diyeceksin?"

Gülmeye başladı."Dur yoksa sen- EMWPCĞAÜŞRLQĞFŞALC"

"Bu durumda komik bir şey mi var beraber gülelim?"

"Evet hemde çok komik DÖŞCÜAĞWLWLFPSĞCL"

"Senin ineceğin yok,ben iniyorum Finn ve lütfen gülme komik değil."
Kapımı açarken "Sophia benim ablam Millie"

Ona döndüm ve güldüm "Keşke biraz daha inandırıcı bir yalan bulsaydın."

"Ben ciddiyim.Finn Wolfhard,Sophia Wolfhard."

"Finn lütfen daha güzel yalanlar uydur."

Arabadan indi ve koşarak benim kapımın önüne geldi.Kapımı açtığında elini bana uzattı."Benimle gelmeni istiyorum.Beni birazcık bile seviyorsan." sesimi çıkarmadım."Peki,bu biraz acıttı ama madem gelmiyorsun,,," belimden tuttu ve beni koltuktan kaldırdı.Beni bacaklarımdan tutup sırtına aldı.
(st 3 te billy eleven'ı bir yerde taşıyor ya,heh hatırladınız diye umuyorum işte o sahnedeki gibi taşıyor evet mala anlatır gibi anlattım sorry)

Ben Finn'in sırtına vururken o beni götürmeye devam etti."Bırakır mısın!Bağıracağım sapık var diye!"

"Senin sapığınım Mills."

"Ya hasta mısın bırak!!"

"Tamam şimdi," Finn evin kapısını çaldığında ayaklarımı oynatmaya başladım.O ise ayaklarımı tuttu."Bir kere de rahat dursan keşke."

Kapı açıldığında kimin açtığını göremedim.Çünkü Finn ayaklarımı tuttuğu için kafamı da kaldıramıyordum.Finn içeri girdiğinde sonunda Finn'in sesi dışında bir ses duyabilmiştim.

"Finnie!BU DA KİM?"

"Boşver sadece kapıyı kapat." kapı kapanma sesi geldi.

"Ya bırak!Senden hiçbir halt dinlemek istemiyorum!" her zamanki gibi beni dinlemedi ve belimden tutup sırtından indirdi ardından beni koltuğa koydu.

"Niye getirdin beni?" dedim

"Bu kim artık söyler misin Finn!" dedi kız benimle aynı anda.Bu o kızdı,yatak odasında Finn ile birlikte uyurken gördüğüm.

"Abla bak-"

"Finn!" kız Finn'in sözünü kesti ve göz ucuyla bana baktıktan sonra Finn'e baktı.

"Dinler misin bir,bak sen benim ablamsın öyle değil mi?" kız cevap verecekken ben de onu bekliyordum.

Fakat kız Finn'e tuhaf bakışlar atıyordu.Daha dayanamayıp ayağa kalktım adım atacakken Finn önüme geçti ve iki eliyle yanaklarımı tuttu.'Ablası' dediği kız da bize kaşları çatık bakıyordu."Yeter tamam mı.Sadece gitmek istiyorum."

"Millie beni dinler misin,lütfen."

"Dinleyeceğim kadar dinledim Finn.Görüşürüz,ya da görüşmeyelim unut gitsin tamam mı?" Finn'in yanından sıyrılıp kapıya geldim ve kapıyı açıp ardımdan sertçe kapattım.Arabama bindim ve kapıyı kapadım.Sinirle direksiyona dirseğimle vurduğumda sinirim tamamen yok olup üzüntüye dönüştü.Gözlerim dolduğunda direksiyona kafamı koydum ve ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kapattım.Birini ailenizden,kendinizden daha çok seversiniz.Onun için ölmeyi bile göze alırken onun sizi elinde oynatması için saçma yalanlar uydurması da çok koyuyormuş be...

-
Of bu da boyle bir bolumdu.Size de oliyor mu boyle sıkılıyor gibi oluyoesunuz ama sanki bir sey yapmaniz gerekiyor ama ne yapacaginizi bilmiyorsunuz mesela odev yapmam gerekiyor ama bir yandan baska bir sey yapma ihtiyaci duyuyorum

Oy da atar misiniz sophia cikti iste bu da EKQOEPWLFKAODPAKFN

Outer Banks |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin