Sen garip bir kadınsın, hiç vazgeçmesini bilmez misin? Onca acına rağmen gülüyorsun. Hiç sevilmemiş birisin fakat sevmekten vazgeçmiyorsun. Ne kadar kırılsan da, kandırılsan da güzel bakmayı bir türlü bırakmıyorsun. Bazı kadınlar çok naif, içleri enkaz, dışları çiçek.
~anonim
Evin kapısında durup bekledim dakikalarca. Alnımı kapıya yaslayıp gücümü toplamak istedim. Onun içerde olup olmadığını bilmiyordum. Belki uyumuş belki de eve hiç gelmemişti. Saat gecenin 4'üydü.
Son kez derin bir nefes alıp girdim içeri. Koridoru geçince salon koltuğunda oturan Ali dikatimi çekti. Başını kaldırıp gözlerime bakınca gözlerinin kızarmış olduğunu gördüm. Olduğu yerden kalkıp hızla yanıma geldi.
Beni kendine çekip sarılması ile neye uğradığımı şaşırdım. Bunu nasıl yapıyordu?
Bir kaç saat öncesine kadar beni yerle bir ederken şimdi minik toz zerrelerinden yeniden inşa ediyordu. Yeniden yıkabilmek için dedi minik Vera.
Ondan biraz uzaklaşıp yüzüne baktım. Uyumamıştı gözleri kızarmış göz altları belli olmuştu.
"Meraktan öldüm. Bir şey oldu sandım. Telefonun da kapalıydı."
Hızlı hızlı konuşurken bir yandan da gözleriyle üzerimi tarıyordu iyi olduğuma emin olmak için için. Benim için bu kadar endişelenmesi hoşuma giderdi belki ama o bunun ailesine vereceği hesap yüzünden olduğunu kafama vura vura söylemişti bana.
"İyiyim merak etme annenle babana açıklama yapman gerekmeyecek en azından şimdilik. "
Şaşkınlıkla baktı bir kaç saniye. Sonra gözlerini kaçırdı benden. Söylediklerini yeni idrak eder gibi bir hali vardı.
"Ben... ben öyle söylemek istemedim. Sadece fazla öfkelenmiştim. "
O üzülmesin diye hep susardım. Konuşma vakti gelmişti. Her ne kadar üzülmeyecek olsa da belki öfkelenirdi.
"Merak etme arkadaşımla birlikteydim."
Kaşlarını çattı. Burada arkadaşım olmadığını biliyordu.
"Kimmiş bu arkadaş?"
"Mert tanımazsın. "
Ona sırtımı dönüp odama yürüdüm. Ardımda şaşkın ve öfkeli bir adam bıraktığımı biliyordum.
"Sen bu saate kadar o adamla mıydım?"
Öfkeli ve kırılmış gibiydi. Inanmadım.
"Evet ne var bunda? Sen bu saate kadar cemre ile takılsaydın ben sana hesap soracak mıydım?"
Bocaladığını hissettim.
"Ama cemre benim aşık olduğum kadın. "
"Mertte benim..."
"Sus tamam sus duymak istemiyorum kapatalım bu konuyu."
Şaşkınca ona döndüm. Kendini koltuğa atmış sert bir şekilde yüzünü ovuyordu. Nedensiz bir şekilde kendimi açıklama gereği duydum.
"Mert de benim arkadaşım diyecektim."
Yüzüme çevirdi hüzünlü gözlerini. Rahatlamış bir hali olsa da yüzü hâlâ çöküntü içindeydi. Aklıma gelen şeyle yanına koşup dudaklarımı alnına değdirdim. Panikle yaptığım şeyi fark etmemiştim bile. Dudaklarıma değen sıcaklıkla yerimde sıçradım. Ateşler içindeydi ve o bunun farkında bile değildi. Dudaklarım alnına değince kapanan gözlerini açmadan beklediğini fark edince kolundan tuttum hızla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRLANGIÇLAR DA GİDER
General FictionAli diyorum... Ali bakmıyor yüzüme suçlu çocuklar gibi eğmiş başını. Bakamıyor... Ali diyorum yine sesim kalbimden mütevellit kırık dökük... Ali anlıyor beni. Anlıyor da ses edemiyor. Biliyor ki bu son konuşmamız. Biliyorki yıllardır kovduğu halde...