14. bölüm- niye baktın dargın dargın

2.1K 106 12
                                    

Oysa benim başım en çok senin göğsüne yakışırdı.

~çalıkuşu

Karanlık odada usul usul açtım gözlerimi. Saat baya geç olmuştu. Içerden sesler gelmiyordu artık. Cemre gitmiş ya da içerde uykuya dalmıştı. Ilk seçenek olmasını umarak doğruldum yatakta. Kafamı çevirince yatağın ucundaki karaltı dikkatimi çekti. Ani gelen korku ile hızlı atmaya başlayan kalbimi susturup hızla başucumdaki gece lambasını yaktım. Loş ışık odaya gölgeli bir aydınlık verirken Işık ile doğrulan Ali şaşkın ve uykulu gözlerle bana baktı. Ali yatağımın ucunda uyuyakalmıştı.

"Senin ne işin var burda?"

Gözlerini ovup etrafı kontrol etti bir süre. Bulunduğu yeri idarak etmeye çalışır gibi bir hali vardı. Nerde olduğunu anlayınca bana döndü. Gözleri hâlâ mahmur bakıyordu.

"Ben gece gelmiştim uyuya kalmışım."

Yüzüne baktım şaşkınca. Sevdiği kadını gönderip başucumda uyuya mı kalmıştı? Ve neden kendi odasına değilde benim odama gelmişti. Sormak aklıma gelmemişti bile. Bende hala uykunun etkisindeydim.

Bir şey söylemeden kalktı ayağa. Kapıya doğru ilerlerken bir anda durup bekledi. Geniş omuzları sığınılacak liman gibi karşımdaydı.

Yavaşça bana dönüp gözlerimin içine baktı bir süre. Gözlerinde o kadar çok duygu vardı ki ne hissettiğini çözemedim. Kavga etmiş olabilecekleri aklıma gelince onun için üzüldüm. Hep mutlu olmasını isteyen minik Vera yüzündeki hüzünlü hareleri seyre dalmıştı.

Yavaşça yanıma yaklaşıp yatağa girdi. Ne yaptığını anlamasam da ona yer açıp kenara çekildim. Aklım durmuş gibiydi. Düşünmüyordum. Sadece eylem gerçekleştiriyordum.

Yatakta aşağı kayıp başını göğsüme koyması ile kalbim çırpınmaya başladı. Ve onun kafası tam kalbimin üzerindeydi.

"Korkma sadece uyumak istiyorum."

Korktuğumu sanmıştı. Halbuki sadece aşktan diyemedim. O yavaş yavaş uykuya dalarken bende kendimi sakinleştirip dağılmak üzere olan uykuma daldım. Başı göğsümdeydi. Saçları çenemi gıdıklarken mis gibi kokusunu çekiyordum. Hayatın bana acıdığı anlardandı sanırım.

.............

Dersin bitmesi ile kendimi dışarı attım. Fazla bunalmıştım. Şu aralar dersler çok yoğundu ve ben bazen baş edemiyordum. Eve gitmek istemediğim için şirkete gitmeye karar verdim. Ali gece pek iyi değildi ve sabah erkenden kalkıp gitmişti. Onu merak ettiğim için bir şeye odaklanamıyordum. En iyisi gidip görmekti.

Montumu üzerime giyip taksi çevirdim. Havalar oldukça soğumuştu.

Şirkete varınca ücreti ödeyip indim taksiden. Bir kaç dakika kapının önünde cesaretimi toplayıp girdim içeri. Bina fazla yüksek olduğu için asansörü çağırıp 12. kata çıktım.

Asansörden iner inmez sekretere yöneldim. Buraya ilk gelişimdi Ali'nin odasının nerede olduğunu bilmiyordum.

Telefonla konuşan sekreter göz ucuyla bana bakıp konuşmasına devam etti. Küçümseyen yüz ifadesinin kıyafetlerim yüzünden olduğunu bilsem de ses etmeden bekledim. Burdaki insanların bu tavrına alışmıştım. Inancım yüzünden defalarca yargılanmıştım.

On beş dakika olmasına rağmen telefonu kapamayan sekreter sinirlerimi bozmaya başlayınca masasına tıklattım iki defa. Daha da buruşan suratını bana çevirip telefonu kapattı. Derin alman aksanı ile konuşmaya başladı. Yüzünde yapay olduğu fazlaca belli olan bir sırıtış vardı.

KIRLANGIÇLAR DA GİDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin