Bölüm şarkısı:
Yaşlı Amca-Yıldızlara bak
******
"İyi olduğuna emin misin?"
Mila başını salladı. Ama yüzüne baktığımda bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştım. Bakışlarım bilgisayarda film bulmaya çalışan Ali'yi buldu. Neredeyse 15 dakikadır gelmiştik. Ama Mila iyi değildi.
"Enes? Sen gidip içki mi alsan? Bir de atıştırmalık?"
Eliyle mutfağı işaret etti.
"Dolapta içki var. Ve üst rafta atıştırmalık"
Ayağa kalkıp Ali'nin yanına gittim. Elimi omzuna koyup ayağa kalkması için çekiştirdim. Zorlamadan kalktığında şükrettim.
"O zaman git bir hava al gel"
"Ama..."
Bakışlarımla Mila'yı işaret ettiğimde anladığını belirterek başını salladı ve ceketini alıp evden çıktı. Bu çocuk gerçekten fazlasıyla anlayışlıydı. Yeniden Mila'nın yanına oturdum.
"Anlat bakalım"
Bakışları sehpanın üzerindeki telefondaydı.
"Hey, duyuyor musun beni?"
Elimi gözleri önünde salladığımda bana baktı. Gözlerindeki yaşları zar zor tutuyordu.
"Bence fazla zorlama. Ağlamak iyidir"
Bunu bekliyormuş gibi gözlerinden yaşları akıttı. Kollarımı boynuna sardım.
"Kıyamam ben sana. Eşek abim ne yapmış da üzmüş kuzumu?"
Bir kaç dakika daha böyle ağladıktan sonra kollarımdan kurtulup arkasına yaslandı.
"İstediğin zaman anlata bilirsin"
Başını salladı.
"Geçen gün Mertcan'la buluşmuştuk. Yemek yedik. Sonra bara gittik. Geceye kadar içmişiz. Yani...sarhoş olmuşuz"
Konuşurken sesi titremişti. Tereddüt ediyordu sanki anlatmaya. Elimi elinin üzerine koyup 'ben buradayım' dercesine sıktım.
"Beni eve bırakacaktı. Ama o da sarhoş olduğundan taksiyle geldik. Israrım üzerine eve geldi. Sonra..."
Derin nefes alıp konuşmasına devam etti.
"Sonra öpüştük. Odama çıktık. Bu sefer ileri gittiğimizin farkındaydım ama durduramıyordum işte kendimi. İkimiz de yanlış olduğunu biliyorduk ama işte.."
Ağlaması şiddetlenmişti.
"Tamam. Sakin ol. Senin bir suçun yok"
"Var. Onu itebilirdim. İstemediğimi söyleyebilirdim"
"İstemiyor muydun?"
Bakışlarını kaçırdı.
"Bilmiyorum"
"Sonra ne oldu? Sabah uyandığınızda"
"Gözlerimi açtığımda Mertcan uyanmıştı. Yerdeki kiyafetleri düzeltip yatağın kenarına toplamış. Gitmiş"
Kaşlarımı çattım. Sesimin yükselmesine ve sinirlenmeme engel olamamıştım.
"Şaka mı yapıyorsun? Mertcan hiç bir şey olmamış gibi gitti mi? Nasıl yapar bunu?"
"Bekle. Sonra kalktım hızla giydim. Tabi ağlamaya başlamıştım. Odanın kapısını açtığımda Mertcan karşı duvara yaslanmış yerde oturmuştu. Beni görür görmez ayağa kalktı. Bir şeyler söyledi. Ama ben dinlemedim. Gitmesini söyledim. O an yapabileceğim tek şey oydu çünkü"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatyalar Ölene Kadar #Wattys2018
Teen Fiction"Acıyor mu?" Elimi tutup dudaklarına götürdü. "Acımıyor" Gözleri kapanıyordu. "Asrın, böyle bitemez, böyle gidemezsin. Anlıyor musun?!" Zar-zor açık tuttuğu yeşilleri bana baktı son kez. "Bazen masallar mutlu sonla bitmez. Ve kahramanlar sandığın ka...