Saraya Yolculuk --Tamamlandı--

Bölüm 22

Çok tatlı ve güzel kalpli okurlarıma kucak dolusu teşekkür ederim.
Biraz geciktim lütfen kusura bakmayın~~~~🌸

O zaman yeni bölümü okuduğunuzda yorumlarda buluşalım💜💜💜

----------------   Bölüm 22  ----------------

Kocaman bir ayın geçişi nasıldı? Şöyle söyleyebilirim ki, tamamen ruh gibi geçirdiğim bir aydı.

O geceden sonra Kral ile gerekmedikçe konuşmuyor sadece bana bir şey sorduğunda cevap veriyordum.

Aramızdaki soğukluk hissedilecek cinstendi tabii ki. Bu yüzden büyük ihtimalle Hanıl da anlamıştı. Unni zaten o gecenin sabahında herşeyi benden öğrenmişti.

Bana hala ısrarla Kral'ın bana karşı hisleri olduğu konusundaki düşüncelerinde haklı olduğunu söylüyordu. Benim için ise artık bu muhabbet tamamen saçmalıktı. Kral'ın ne düşündüğünü o gece açıkça öğrenmiştim. Hem de bizzat kendisinden.

" Burayı da mühürlemelisiniz Kraliçem."

Unni'nin uzattığı okul projemin belgesine baktım. İnşaat için seçilen alanla ilgili bir belgeydi. Çoğu üst düzey meclis görevlilerinin sahip olmak istediği bir arsa olduğunu duymuştum Unni'den, bu yüzden Kral'a burayı istediğimi söylerken çekinerek söylemedim desem yalan olurdu.

Ama o hiçbir olumsuz kelime etmeden bu isteğimi anında onaylamıştı. Şimdi ise inşaat başlayacaktı.

" Bundan başka imzalanacak belge kalmadı sanıyorum?"

" Hayır Kraliçem."

Unni elimdeki belgeyi alırken çaktırmadan elimi tutup gülümsemişti. Son bir aydır bunu yapıyordu. Kral ne zaman yanımızda olsa suratım ister istemez düşüyordu çünkü. O olaydan sonra o saçma gülümsemelerime de son vermiştim.

Unni'ye bakıp dudaklarımı yukarı doğru kıvırdım. Bu o kadar zor geliyordu ki... Yaşam enerjim yok olmuş gibiydi. Platonik aşık olmak kesinlikle bana uygun değildi. Bunu acı bir şekilde tecrübe etmiştim.

" Kraliçem,öğretmenler için birkaç öneri istemiştiniz. Alim Kim Taemin yarın için sizinle bir görüşme talep etti. Bu husus için. "

Hanıl'ın söylediklerini dikkatle dinleyip başımı salladım. Onun olduğu tarafa çok fazla bakmak istemediğimden bakışlarımı hemen çekip Unni'ye odakladım.

"Olur tabii yarın Alim Taemin ile görüşürüm. Bu arada Hanıl, işlerinin yoğunluğunda bir de Jonghyun ile ilgileniyorsun. Sana bu kadar çok yüklendiğim için üzgünüm fakat abilik yapabileceğinden emin olduğum ve güvendiğim bir tek sen varsın."

Ne kadar bakışlarımı Unni de sabitlemiş olsam da Hanıl'ın da yüzünü görebiliyordum. Sakince gülümseyip başını önüne eğdi.

" Bu benim için hiç sorun değil Kraliçem. Ayrıca Jonghyun'daki yetenek hiç de azımsanmayacak cinsten."

Jonghyun bu bir ayda oldukça güzel bir yok katetmişti. Alim Taemin her toplantımızda onu öve öve bitiremiyordu. Sanırım hayatımda aldığım en doğru kararlardan biriydi Jonghyun...

Onun böylesine övgü almasına sevinmiştim. Bu övgü içimdeki küçük sevgi çiçeğine bir damla su dökmüştü adeta. Gerçekten tüm içtenliğimle gülümseyip Hanıl'a döndüm.

" Bu çok güzel. Yanında olduğun için minnettarım abi."

ABİ!? Ortalığı karıştırma konusundaki mükemmeliğimden bahsetmeliydik değil mi? Geç kalmamalıyız!