Yani bölüm nihayet sizlerle😍💜
Çekirdek ailemizin her bir üyesine kucak dolusu sevgiler....💜💜🌸
-------------------- Bölüm 38 --------------------
Sinirli bakışları ile merdivenden gürültüyle inen Sena'ya baktım.
" Şeyy.. Sena biz.."
Ellerim terlemeye başlamıştı. Sesim ise konuşurken titriyordu. Asıl suçlu olan ikiliye baktığımda öylece oldukları yerde kalakalmışlardı.
" SİZ NE!?"
Elimi enseme götürüp kendime gelmem için sert bir şekilde sıkarak uykulu gözleriyle ateşler çıkaran Sena'ya baktım.
" Sen önce bir sakinleş. Otur hadi. Ben... Ben açıklayacağım her şeyi."
Sena sinirle kendini koltuğa attığında karşıda oturan ikiliye öldürecekmiş gibi baktı. Ardından üzerindeki elbiselere kaydı bakışları.
" Ne zaman giydim ben bunu?"
Şaşırmış ama aynı zamanda da birden bire durgunlaşmıştı. Belki de elbisesinin yokluğu ile oradaki bıraktığı kişiler aklına gelmişti...
" Ben giydirdim. Az önce."
Sena cevabımla sıkıntıyla nefesini verirken tekrar Jungki ve Jiwon'a bakıp konuştu.
" Seninle bir işimiz yok Minah yanıma geç! "
Gergin olan havada durumlar daha da kötüleşecekken beni onlarla bir tutmamış olmasına sevinmiştim. Sonuçta bu olayı desteklememiştim.
Yavaşça başımı sallayıp yanına otururken elinden tuttum.
" Sena, biraz sakinleşirsek daha iyi konuşuruz. Sakın yanlış anlama ben yaptıklarını elbette desteklemiyorum."
Sena başını salladığında elimi çekip karşımızda oturan ikiliye baktım. Tabii Sena'nın bakışlarının yanında benimkisi oldukça masum kalıyordu.
" Nasıl ölmek istersiniz? Sizin için en iyisini yapacağım!"
En az ben de Jungki kadar şaşkındım. Sena'dan gelebilecek her tepkiye hazırlamıştım kendimi ama bu kadar ciddi bir tehdidi tahmin dahi etmemiştim.
Jungki yavaşça yutkunup üzgün bir şekilde Sena'ya baktı.
" Sena... Biz... Özür dileriz ama------"
" Ben özür falan dilemiyorum. İstersen öldür aptal!"
Jungki'nin ortamı yumuşatma çabalarını elinin tersiyle iten Jiwon'a gözlerimi devirdim. Bu kız tam olarak ne yapmak istiyordu?
" Fazla cesursun Jiwon! Her neyse...
OF!!!Ya size inanmıyorum. Günlerdir profesörün verdiği makaleyi bitirmeye çalışmaktan uyuyamadım zaten. İki dakika kavga etmeden duramıyorsunuz değil mi?
Gerçekten çok merak ediyorum bu seferki sorununuz ne?!"
Sena'nın söylediklerini anlamaya çalışıyordum ama... Ne diyordu bu kız? Ne makalesinden bahsediyordu?
Üçümüz de birbirimize bakıp sustuk. Oda o kadar çok sessizdi ki nefes alışverişlerimiz duyuluyordu. Sena ise sabırsız bir şekilde kıpırdanıp takrar bize seslendi.
" Size diyorum!"
Jiwon burnunu kaşıyıp etrafına bakınırken bir şeyler uydurmak için düşündüğünü anlamıştım. Ne diyecekti merak ediyordum. Onlara en az Sena kadar kızgındım. Ve bu kızgınlığım uzun süre geçmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saraya Yolculuk --Tamamlandı--
Historical FictionBir hevesle başlayan yolculuğumun neler getireceğini bilmeden adım attım yola. Farklı yer, farklı zamanda olan bizler şimdi çıktığım yolculuğun sonunda aynı yerde aynı zamanı paylaşıyorduk. Gözleri bana bakarken sanki kalbimdekileri biliyormuş g...