Bölüm 14

2K 157 114
                                    

Sonunda yeni bölüm paylaşabiliyor olmanın tarif edilemez mutluluğunu yaşıyorum. ❤❤🌸

İnsanın sevdiği şeyleri yaparken aldığı mutluluk gerçekten çok kıymetli.

Böyle uzun araya uzun bir bölüm yakışır diyerek sizlere 14. Bölümümüzü takdim ediyorum.💕

O kadar tatlı okuyucularım var ki yorumlarınızı tekrar tekrar okuyorum inanın. 😇

Evet, sayımız az şimdilik...
Umarım ileride kocaman bir aile oluruz. 💕💕🌸🌸🌸


---------------------- 14 -------------------

Elime aldığım yemek çubukları parmaklarımın arasından kayıp düşmek üzereyken onları tekrar sıkıca tuttum.

Dün akşam yemekte çok fazla yememiştim bu yüzden de sabah kalktığım andan beri başım feci şekilde dönüyordu. Neredeyse 30 günü aşkındır buradaydım ama kan şekerim düşüklüğünü hiç bu kadar keskin bir şekilde hissetmemiştim.

Elimden düşmek üzere olan yemek çubukları kimchinin bulunduğu kaseye çarptığı için odada bulunan 3'lü birden bana baktı.

Evet, Hanıl gittiği görevden sabah erkenden geri gelmişti.

Bu sabah sanki normal yaşamımdaki sabahlar gibi hissettiren bir baş dönmesi yaşadığım için nedense gideceğimi düşünüyordum. Sanki kendi zamanıma gitmeden önce vücudum eski haline dönüyor gibi hissetmiştim. Fabrika ayarlarına dönen cihazlar gibi... Böyle olabilir miydi? Tam da bu yüzden artık gideceğim düşüncesi kesinlikle ağır basıyordu.

Zorlukla nefes alıyordum artık. Kral yemeğe bir an önce başlamazsa yüksek ihtimal bayılacaktım.

" İyi misiniz Kraliçe?"

Gülümsemeye çalışarak Kral'a baktım. Artık yemeğe başlarsan iyi olacağım be adam!

" Evet majesteleri. Lütfen yemeğe başlayın gayet iyiyim."

Kral bana inanmamış hala bakmaya devam ediyordu. Biraz daha beklersek buradaki hayatım sanırım son bulacaktı. Ellerimdeki çubuklar hala elimin titrediğini ilan ederken çubukları titremesinler diye avucumda daha da sıktım. Ardından tekrar Kral'a bakıp gülümsedim.

Ye artık be adam! Niye bana bakıp duruyorsun?

Normalde bu bakışlara anlamlar yüklerdim fakat beynim şu an için işlevini yerine getiremez haldeydi.

Gözlerimi kısıp gülümsememi genişlettim. Lütfen iyi olduğuma ikna ol artık. Yoksa "Açım! Aç!" diye bağırmama saniyeler kalmıştı, ki bunun olmasını kimse istemezdi.

Gözlerim kapalı Kral'dan bir cümle beklerken yanağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi araladım.

Kral yanağımı tutmuş öylece bana bakıyordu. Kim Unni ve Hanıl anında başlarını önüne eğmiş, bakışlarını bizden çekmişlerdi.

Bende ise durumlar kötüydü. Az önce tansiyonumun düşüklüğünden dolayı buz kesmiş olan yüzüm şimdi ateş gibiydi. Utanmış ama aynı zamanda da heyecanlanmıştım.

Kral'a daha fazla bakarsam kalbimin sesini duyacağından korkuyordum ama bakışlarımı ondan çekmem de imkansızdı. Aşk gerçekten böyle bir şey miydi? Şu an o çok sevdiğim gamzesini de ortaya çıkarsa sanırım tüm krallık kalbimin sesini duyabilirdi.

Gülümsemem hala yüzümdeyken Kral'ın gözlerine baktım. Örtünün üzerine gezdirdiği gözleri gülüşüme kaymış onun dudaklarında da belli belirsiz bir gülümseme birkaç saniye takılı kalmıştı. Birden gözlerini benden alarak gülüşünü sonlandırıp elini yanağımdan çekti ve masaya döndü.

Saraya Yolculuk    --Tamamlandı--Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin