Saraya Yolculuk --Tamamlandı--

Bölüm 43

Hepimiz için hayırlı, huzurlu, sağlıkla geçecek bir yıl diliyorum <3

Yeni yılın ilk bölümüyle karşınızdayız...

Yine sizleri sabah uyandığınızda karşılaması adına bir bölüm bırakıyorum <3

Yeni bölümümüzü okuyup yıldızlarımızı vererek yorumlara gelmeyi unutmayın! <3

Yorumlarda görüşmek üzere <3

Hepinize kocaman sevgilerimle..

------------------- Bölüm 43 ---------------------

Merdivenlerin yanına geldiğimde Sojun'da bana yetişmiş ve elimi tutmuştu.

" Kral ve Kraliçe koşmaz, bu bir kuraldır. Kaç defa söylemeliyim bilmiyorum. Ayrıca bebeğe ve kendine dikkat etmelisin."

" Dikkat ediyorum~~"

" Evet..."

Merdivenlerden çıkarken söylediklerimi istemeyerek de olsa onayladığını ses tonundan elbette anlamıştım. Zaten ardından da gözlerini devirmişti.

Unni ve Hanıl ise arkamızdan gelirlerken Hanıl, Unni'ye geçmesi için yol vermişti ve yakalamıştım... Unni birazcık mini minnacık da olsa gülümsemişti. Onların meselesine de ayrıca dahil olacaktım da mevzular üst üste gelmişti işte... Yoksu bu fırsatları asla kaçırmazdım.

" Hoş geldiniz Majesteleri. Kraliçem, sizi görmek ne büyük şeref."

" Merhaba."

Saray Gökbilimcisi'nin nazik bir şekilde beni selamlamasına karşılık verirken bizimkilere bakmıştım. Minah yavaşça yutkunup ellerini önünde birleştirirken beni izlemeye başlamıştı.

" Eğer vaktiniz varsa Kraliçe talebelerinizle özel görüşmek istiyor. "

Talebe? Sojun onları bu şartla burada tutuyordu demek... Ehh bu iki işkoliğin talebe olmak ile bir sıkıntısı olacağını düşünmüyordum. Bu onlar için ancak ödül olurdu.

Ben bizimkilere bakarken Saray Gökbilimcisi Sojun'u onaylamış, bizi içeriye davet etmişti.

Yapının içine girdiğimiz an bir süre etrafa öylece bakınmıştım. Kenarda olan merdivenler ve ortada durduğunuzda tavanı görebileceğiniz şekilde bomboş bırakılmış bir yapıya sahipti burası...

Üç katlı olan bu yerin her katı farklı bilimleri ilgilendiren malzemelerle doluydu. Kesinlikle sadece gökbilimi için kullanılan bir yere değildi. İkinci kata çıktığımızda merdivenlerden başımı uzatıp bir üst kata bakmıştım. Bu kısım kesinlikle yıldızları seyretmek için kurulmuş bir yerdi. İçerideki aletleri tek tek incelemek için başka bir zaman muhakkak buraya gelmeliydim.

Hayranlıkla etrafı izlediğim sırada Sojun elimden tutmuş ve etrafa bakınmıştı.

" Arkadaşların seni bekliyor. Ben de Saray Gökbilimcisi ile başka bir odada görüşeceğim. Hem sizde rahatça sohbet etmiş olursunuz."

Gülümseyip başımı sallarken onların hangi ara karşıdaki paravan ile çevrilmiş kısma gittiklerini düşünüp bir süre oturan ikiliye baktım. En fazla birkaç saniye oyalanmış gibi hissetmiştim ama demek ki dakikalar geçmişti...

" O zaman işin bitince yanıma gelirsin değil mi?"

" Evet."

Bana göz kırpıp gülümseyerek yanımdan ayrılacağı sırada bir şey unutmuş gibi geri dönüp yavaşça kulağıma doğru eğilmişti.

" Bilekliklerinin yanında olmadığından emin olduğum için seni bu kadar rahat bırakıyorum."

Tekrar yandan bir gülüşle bana göz kırparken başımı iki yana salladım.