Saraya Yolculuk --Tamamlandı--

Bölüm 7

Bölüme geçmeden önce değer verip, vakit ayırıp hikayemi okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Yorumlarınız benim için çok kıymetli inanın. Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Keyifli okumalar~~~~ ^_^

-------------- Bölüm 7 ---------------

" Hazır olduğunuzda Kral'ın sarayına kadar size eşlik etmek için kapının önünde bekliyor olacağım Kraliçem."

Hızla çıkıp kapıyı kapatan korumanın arkasından öylece bakakaldım. Kralın sarayında benim ne işim vardı? Baş Cariye Seyon minik bir öksürükle konuşmaya başladığında dikkatimi toplayıp ona döndüm.

"Kraliçem, elbisenizi giyinmenizde size yardımcı olacağım. Sen çıkabilirsin Kim Unni!"

Seyon Unni'ye döndüğünde  panikleyerek aniden bağırdım. Evet, gerçekten bağırmıştım! Seyon şaşkınlıktan kocaman olmuş gözleriyle bana bakıyordu.

" Olmaz! Ben kendim giyerim. Eğer bir sorun yaşarsam Kim Unni bana yardım eder. Sen çıkabilirsin Seyon. Dışarı çıktığında korumaya söyle, beni sarayımın dışında bekleyeceksiniz. Hazır olduğumda geleceğim."

Seyon selam verip giderken üzerimi değiştirmem için elbisemi Unni'ye bıraktı. Kapı kapanıp uzaklaşan ayak seslerini duyduğumda hemen Unni'nin yanına giderek sinirle yüzümdeki örtüyü kaldırıp ona baktım.

" N'apacağız? Ben yarın gideceğim derken işler iyice karıştı. Şimdi de Kral'ın yanına gitmem gerekiyor."

" Tamam, ilk önce sakin olmamız lazım. Kral seni çağırdı, büyük ihtimalle senin de onlarla olabileceğinden veya sana yine zarar gelebileceğinden şüphelendi ve yanında tutmak istiyor."

Onlar? Onlar kimdi ki? Şuan Kraliçe hakkında bilmediğim her şeyi öğrenmem gerekiyordu! Kral durmadan bir şeyler ima edip fark etmeden yarama basıp duracaksa önceden önlem almam benim için daha iyiydi. Ne kadar yarın sabah buradan gidecek olsam da bunları bilmeliydim. Hemen Unni'nin elindeki Hanbok'u alıp hızla giydim. Arkasını dönmüş beni bekleyen korumamın omzuna dokunup bana dönmesini sağladığımda konuşmaya başladım.

" Bak biliyorum bunu daha önce reddettin ama şuan işler biraz değişti ve benim birtakım gerçeklerden haberdar olmam gerekiyor. Kraliçe ve Kral arasında ne gibi bir sorun var? Ayrıca o garip savaşçı adamlarla Kraliçenin ne gibi bir bağı olabilir?"

Unni kararsızlıkla bana baktığında başımı hadi dercesine indirip gözlerimi ona diktim. Eğer yanlış bir hareket yaparsam Kraliçe olmadığım anlaşılırdı ve benimle birlikte onun da zor durumda kalacağı apaçık ortadaydı.

" Kraliçe... Kralla hiçbir zaman görüşmedi. Meclis görüşmeleri, kutlamalar ve evlendikleri gün dışında. Zorla evlilik yapmış olan sadece kendisi değildi tabi ki. Kral da evlenmek istemiyordu ama Ülkesinin çıkarları ve annesine verdiği sözden dolayı Kraliçeyle evlendi. Kral, Kraliçeye hiçbir zaman kötü davranmadı ama iyi de değildi.. Yanlış bir şey yapmaması ve düşünmemesini, ondan sadece Kraliçelik görevini yerine getirmesini istediğini söyledi.

Krala karşıt olan ormanda gördüğün o adamlar... Onlardan son kalan adamı biliyorsun. Kraliçe'nin koruduğu adam... Bir şekilde sevgili olmuşlar. Kral bunu duyduğunda onu takip etmemi istedi. O gün buluşacaklarını söylediğimde de gizlice takip edip adamı öldürmemi emretti. Kraliçeye bir zarar gelmeden onu saraya geri götürecektim. Plan buydu. Ama işlemedi çünkü Kraliçe o halde yakalanınca onu da öldüreceğimi düşündü.

Büyük ihtimal adamlar ormandaki ölen savaşçıların haberini alıp buraya sağ kalan Kraliçeyi öfke ile öldürmeye geldiler.

Neden dün gece boyunca odanda bekledim sanıyorsun? Kral korkup pısacaklarını zannetse de ben bunun tam aksinin olacağını en başından beri hissetmiştim ama Krala da karşı gelemezdim.