İnkisar 5

264 18 0
                                    

Fethi, arabasını kilitleyip şirkete yürümeye başladı. Dün yaşadıklarını hatırlamamak konusunda ısrarcıydı bu yüzden işine gelmesi gerekenden çok daha erken gelmişti. Hiçbir şey düşünmemek için kendisini işe vermeyi planlıyordu.

"Günaydın Cemre."

Cemre başını incelediği dosyadan kaldırıp karşısındaki Fethi'ye baktı şaşkınca. Onun işine değil erken geldiğini tam vaktinde geldiğini bile görmemişti.

"Günaydın Fethi Bey."

Fethi, kadına gülümseyip odasına ilerlerken yorgunlukla bir nefes verdi. Son günlerde yaşadıkları onu hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok yormuştu. Odanın kapısını açıp içeriye girdiği anda gördüğü kişiyle olduğu yerde kaldı.

"Yasemin?"

Gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırıp kadına bakmaya başladığında Yasemin de ofisin camından çekilip Fethi'ye yaklaştı.

"Ben konuşmak istedim biraz."

Fethi, kadını daha fazla germemek için şaşkın bakışlarından kurtulup sesini düzeltti.

"Tabi konuşalım."

Yerine oturup Yasemin'in de oturmasını bekledi. Fakat Yasemin, oturmak için hiçbir hamlede bulunmuyordu.

"Otursana."

Yasemin, başını yavaşça iki yana salladı.

"Çok durmayacağım."

Sesini düzeltip masaya birkaç adım yaklaştı. Çantasından yüzüğünü çıkarıp masanın üstüne bıraktıktan sonra sesli bir nefes aldı.

"Dün biraz kötü bitti. Ben düzeltmek istedim. Böyle ayrılmak istemem."

Gözlerini cama çevirip biraz sakinleşmek için bekledi.

"Bak Fethi, ben buraya ilk geldiğimde senden hoşlanmıştım. Sadece dış görünüşün değil, her şeyinle... Sevgilin olduğunu öğrendiğimde üzülmüştüm hatta. Ben seni hep istedim. Olmayacağını bilerek istedim. Başka birisini sevdiğini bildiğim halde istedim ve senden uzak durmam gerektiğini bildiğim halde durmadım. Aksine her geçen gün daha çok yakınlaştım sana. Sonra zaten sen de beni sevdin. Bir tesadüf değildi, mucize değildi. Birgün beni seveceğini biliyordum zaten."

Buruk bir gülümsemeyle omuzlarını silkti.

"Güzel bir hayata başladık. Ama ben yine her saniye seni kaybetmekten korktum. Her şeyi bunun için yaptım."

Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı birkaç saniye. Fethi bakışlarını ellerinden hiç çekmiyordu ama kadını da dikkatle dinliyordu.

"Fethi, ben Kerem'i senden sakladım..."

Fethi, duyduklarıyla gözlerinin büyümesine engel olamazken birbirine kenetli ellerini sıktı. Bakışlarını kadına dönerken sorgular bir biçimde kaşlarını çattı.

"Birgün seni hastaneden aradılar. Eylem'in düşük riski olduğunu söylemek için. Eylem, tek başınaymış, haber vermek istemişler."

İçindeki pişmanlığı yıllar sonra ilk defa ortaya çıkarken sesinin kısılmasına engel olamadı.

"Ama ben sana söylemedim. Korktum çünkü. Ona gideceğini düşündüm."

Fethi'nin sinirle derin nefesler almaya başladığını farkettiğinde hızlıca devam etti.

"Dün Kerem'i gördüğümde yaptığım şeyin ne kadar yanlış olduğunu anladım. Ben bir anne ve bebeği o halde bırakmamalıydım. Farkındayım. O hatayı farkettiğimde de diğer hatalarım peş peşe geldi. Hem Eylem'e hem de sana çok yanlış şeyler söyledim. Yapmamam gereken şeyleri yaptım."

Rayiha Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin