Eylem, raflardaki kitapları son bir kez düzeltip geri çekildi. Kitaplığına beğeniyle bakıp dağılan ev topuzunu bozdu. Tekrar bir topuz yapıp yanındaki silgi bezlerini eline aldıktan sonra banyoya girip yıkamaya başladı.
Fethi, kahvaltıdan sonra toplantı için alaya giderken Eylem de izin gününü uzun zamandır toparlayamadığı kitaplığını düzeltmekle geçiriyordu.
Kirli bezleri yıkadıktan sonra çalan kapıyla yüzüne büyük bir gülümseme yayılırken gelen kişinin kim olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Banyodan çıkmadan önce topuzunu bir kez daha bozup saçlarını at kuyruğu yaptı. Üzerindeki eski kalın hırkasını da çıkarıp kirli çamaşırlarının yanına atıp kapıya koştu. Kapıyı açtığında Kuzey'i kucağında büyük bir buketle görmeyi beklemiyordu.
"Merhaba Eylem."
İçten bir şekilde gülümsedi.
"Merhaba Kuzey. Hoş geldin."
Kuzey de kadının gülümsemesine karşılık verip elindeki çiçekleri kadına uzattı.
"Bunlar senin için."
Çok heyecanlıydı, Eylem bunu anlayabiliyordu. Muhtemelen Eylem'in evine gelmeni doğru olup olmadığından emin değildi. En azından Eylem'in kendisini nasıl karşılayacağını kestiremiyordu.
"Çok güzeller. Teşekkür ederim."
Kuzey mütevazı bir gülümsemeyle Eylem'e bakarken Eylem, geriye çekilip eliyle Kuzey'e geçmesi için bir izin verdi. adamın çekingenliğinin farkında olduğundan kendisi yönlendiriyordu onu. Bunun için önden salona ilerlemeye başladı arkasından Kuzey'in geldiğini biliyordu.
"Ne güzel bir sürpriz oldu bu. Evime gelmezdin hiç."
Kuzey de kadının tatlı sesiyle gerginliğini üzerinden biraz olsun atıp kıkırdadı.
"Öyle oldu. İşim erken bitince sana uğramak istedim."
Eylem gülümseyip başını yana eğdi. Sonrasında ayaklanıp adama baktı.
"Kahve mi içersin, çay mı?"
Kuzey, ellerini telaşla salladı.
"Gerek yok Eylem, çok duramayacağım, yarın önemli bir işim var."
Eylem, anladığını belli edercesine bir baş hareketi yaptığında çalan kapıyla Kuzey'e eliyle 'bir dakika' işareti yapıp salondan çıktı. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü Fethi'yle kocaman gülümserken Fethi'nin içeri girmesini beklemeden yanağına bir öpücük bıraktı.
"Hoş geldin sevgilim."
Fethi de içeri girip deri ceketini çıkardığında göz kırptı kadına.
"Hoş buldum."
Sonrasında kadının omzuna kolunu sarıp saçlarını öperek salona girdi. Bir anda koltukta gördüğü kişiyle olduğu yerde kalırken tek kaşı istemsizce havalanmış bir Kuzey'e bir Eylem'e bakıyordu. Eylem de adamın kolunun altından çıktığında adamın bakışlarını farketmiş korkuyla yutkunmuştu.
"Kuzey beni ziyarete gelmiş, Fethi."
Kuzey'in az önce bir nebze olsun azalan gerginliği tekrar tavan yaparken ayağa kalkıp Fethi'ye yaklaştı.
"Merhaba Fethi."
Bu sefer elini uzatmamıştı ki uzatmaması Eylem'in daha çok hoşuna gitmişti açıkcası. Herhangi bir kaza çıksın istemiyordu.
"Ben artık gideyim."
Kuzey'in sesiyle bakışlarını Fethi'nin kasılan yüzünden çekip Kuzey'e gülümsedi. Şu an adama biraz daha kalmayı teklif edebilirdi tabi Fethi bu kadar sinirli görünmeseydi. Kuzey'i yolculayıp tekrar Fethi'nin yanına döndüğünde adam koltuğa oturmuş bir yandan sinirle bacağını sallıyor bir yandan da baş parmağını ısırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rayiha
RomanceDesem ki... İnan bana sevgilim inan Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin.