Seni Buldum Ya 2

402 25 0
                                    

"Biiir..."

Tüfeğini biraz sağa çevirdi.

"İkiiii..."

Biraz daha çevirip bir el daha ateş etti.

"Üüüç..."

Tüfeğin dürbününden son kişiye bakarken ateş etmeden önce biraz kıkırdadı. Adam elinde tuttuğu silahı bir sağa bir sola çeviriyor, etrafta arkadaşlarını öldüren kişiyi arıyordu.

"Bana Avcı derler, her yerde görünmem. Ve bu da dööört!"

Kapıdaki son kişiyi de öldürdükten sonra kulaklıktan timi bilgilendirdi, Fethi.

"Giriş temiz, içeriye giriyoruz."

Ardından yerinden kalkıp eski fabrikaya doğru ilerlemeye başladı. O içeriye girerken Eylem çoktan işine başlamış, kapının şifresini girmeye başlamıştı. Timin geri kalan üyeleri de tüfeklerinin dürbünleriyle etrafı kolaçan ediyordu.

"Allah kahretsin!"

Eylem'in telaşlı sesiyle herkesin bakışları ona döndü. Ardından oluşan sessizlikte kapının arkasından gelen saat sesi çok net işitiliyordu.

"Tuzak kurmuşlar."

Sakin sesi diğer tim üyelerinde panik uyandırırken Fethi'nin kuşları ürküten bağırtısı duyuldu.

"Bomba var!"

Tim üyeleri aceleci hareketlerle kapıdan uzaklaşıp kendilerini yere atarken içeriye girmeye çalıştıkları depo da büyük bir gürültüyle patlamıştı. Fethi, bir süre yerde hareketsiz yattıktan sonra duyduğu inleme sesiyle zorlukla doğruldu yerinden. Başını çevirdiğinde gördüğü manzarayla telaşla yerde yatan Çaylak'ın ve ona müdahale eden Eylem'in yanına ilerledi.

"Ne oldu?"

Eylem'e yönelik bir soruydu bu.

"Önemli bir şey değil. Kırık yok büyük ihtimalle, yine de hastaneye götürmekte fayda var."

Fethi başını sallayıp Çaylak'a döndü tekrar.

"İyisin değil mi kardeşim?"

Çaylak tatlı bir gülümsemeyle başını salladı.

"İyiyim komutanım."

Sonrasında Keşanlı'nın sesiyle hepsi ona odaklandı.

"Lan Çaylak, o kadar korktum ki, ölseydin gebertirdim seni."

Eylem kıkırdarken Fethi de başını bıkkınlıkla sağa sola salladı.

"Çaylak, yürüyebilecek misin koçum?"

Çaylak başını sallayıp ayaklandıktan sonra yanındaki Keşanlı'nın koluna yaslandı.

"Yürürüm abi."

Fethi onaylar biçimde kafasını sallayıp telefonunu cebinden çıkardı.

"İyi bakalım. Ben Erdem Albayıma haber vereyim, çıkalım."

~~~

Eylem, timin dinlenme odasına ilerlerken içinde tarifsiz bir sıkıntı hissediyordu. Burada tam bir hafta geçirmiş, timle beraber on dört toplantı yapmış ve iki operasyona çıkmıştı. Ama hala içindeki gerginliği atabilmiş değildi. Fethi'yle görevler haricinde hiçbir konuşma yapamamıştı. Oysa o kadar çok konuşmak istiyordu ki onunla.

Şu bir haftada emin olduğu tek şey Fethi'yle karısının boşanmış olduğuydu. Zira Fethi, alayda kalıyor, kızını görmeye bile çok nadir gidiyordu. Dinlenme odasının kapısının önüne geldiğinde durup derin bir nefes aldı. Yüzüne gülümsemesini yerleştirdi ve sanki çok mutluymuş gibi açtı kapıyı. Bu gece ağlamayacakmış gibi.

Rayiha Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin