/8\

1.2K 135 102
                                    



İyi okumalar minik bebeklerim 😚💖

Felix

Hyunjin'e gideceğimiz kafenin konumunu attım. Arabaya bindiğimiz de şöföre gideceğimiz yeri söyledim ve arkama yaslandım. Seungmin benim yanıma oturmuş ve beni kendine çekmişti.

"İyi misin bebeğim?"
Başımı sallayıp ona sokuldum. Beni bebek gibi hissettiriyorlardı, bu hoştu ama bazen üzülüyordum.

Kafeye geldiğimizde arabadan teker teker indik kafeye gircekken birisi beni kucağına alınca çığlık attım.

"Gerizekalı! Ne yapıyorsun?!"
Chan'ın sesi ve burnuma gelen nane kokusu ile kapattığım gözlerimi araladım. Hah tabi ya böyle salaklığı başka kim yapardı ki?

"Jinnie? Kafan mı güzel?" Hyunjin sıkıca bana sarılınca kollarımı ona sardım. Beni bu kadar seven insanlarda ayrılmayı düşünmek sadece aptallığımdandı.

"Çok korktum... bir daha habersiz bir yere çıkmayacaksın tamam mı?"
Chan başını olumsuz anlamda salladığın da biraz geri çekildim.

"Jinne zaten not bırakmıştım ama hiç biriniz görmemişsiniz... şimdi beni bırakta artık kahvaltı yapalım sadece kahve ile duruyorum!"

Başını sallayıp beni yere indirdi, elini belimden çekip hızla elimi tuttu. Ona kaşlarımı çatarak baktım ama o beni umursamadan kafeye yöneltti adımlarını.

Kafeye girdiğimiz de bahçe tarafında olan masalardan birine geçip oturduk bu akşam video çekecektik. Yarın da yeni şarkımıza  pratik çekecektik... Ve sonraki gün ise klip çekecektik.

Beraber eğlenerek kahvaltı yaptıktan sonra şirkete gittik. Chan ve Jisung önemli işlerini hallederlerken Hyunjin elimi tutup Bay Kim'in odasına sokmuştu bizi.

Bu çocuk her elimi tuttuğun da kalbim depar atar gibi atmaktan asla vazgeçmeyecekti sanırım. Aklımda ki düşüncelerden kurtulup Bay Kim'e bakışlarımı yönelttim.

"Tanrıya şükür gelebildiniz."
Elimize zarf verdiğin de kaşlarımı kaldırıp baktım daha sonra zarfı açtım.
İçinde yüklü miktarda won vardı.

Ben konuşacakken Hyunjin konuşmama izin vermeden konuşmaya pardon bağırmaya başlamıştı. "Bu da ne? Siz bizi para ile her şeyi yaptırabileceğiniz robot mu sandınız?!"

Hyunjin'in elini tutup sıktım ve bana bakmasını sağladım, göz göze gelince gözlerim kırmızı ıslak dudaklarına kayınca derin bir nefes alıp yutkundum ve aklımı toparlayıp tekrar gözlerimi gözlerine çevirdim.

Onun gözleri ise hala dudaklarımdaydı. Elini sıktığım da tekrar bakışları gözlerimi buldu.

"Sakin olur musun?" Bir iki saniye bana baktı, daha sonra tekrar Bay Kim'e döndü.
"Açıklayın hemen!" "Sadece iki-üç resim çekicekler abartmanıza gerek yok şu an bile çekebilirler."

Hyunjin yine bağırmaya geçecekken olaya ben müdahale ettim. "Tamam Bay Kim ama bu son olacak."

Bay Kim başını salladı,
"Şimdi mi çeksinler yoksa yarın gider misiniz?"
"Şu an olmaz dans provası var, yarın yine aynı yere gideriz."

Love you like a love song  ~hyunlix~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin