/11\

1.2K 163 68
                                    


Hey! Okumadan önce
Şu minik yıldız tuşuna basmayı unutmayın lütfen 🥺♥️



Hyunjin

Saat 1'e yaklaşıyordu çocuklar ile videoyu daha sonra çekme kararı almıştık, sebebi ise yarın dans provamız vardı ve zor bir döneme giriş yapıyorduk.

Prova odasından çıkıp elimde ki havluya yüzümü sildim, evet boş zamanlarım da sürekli gelip dans ederdim bu beni motive eden şeydi.

En azından yararlıydım birileri -evetbukesinlikleFelix- gibi kendime zarar vermiyordum en azından. Yine oyuna dalmıştı ve yaklaşık 5-6 saattir oyun oynuyordu. Yanına gidemezdim çünkü cidden ama cidden aşırı üzülmüştüm.

Bir an gerçek olduğunu düşündüm, changbin ile ikisini yan yana-öpüşürke-TANRIM HAYIR! Demem o ki eğer gerçek olsaydı benim ölümü şuradan falan toplardınız.

Felix'e birinin gidip dur demesi gerekiyordu aksi takdirde sabaha kadar oynardı ve sabah fotoğraf çekimi daha sonra dans çekimi vardı.

Chan'ın yanına gittim, çünkü Felix'i bir tek Chan oyunun başından kaldırabilirdi. Ben bile kaldıramazdım.

"Chan hyung Felix'i oyunun başından kaldırman lazım."

Hızla başını olumsuz anlamda salladı.
"Ama kaldırmazsan yarın çekimde hortlak gibi olacak ve akşama dans çekimi var ne bok yemeyi planlıyorsun?"

"Kahve içer?"
Gözlerimi devirdim, o da bir insandı bir yere kadardı her şey.

"Hadiğğğğ, bunu bir tek sen yapabiliyorsun."
Elinde ki tostu bırakıp ayağa kalktı.
"Sanırım iyi bir trip çekeceğim."

Felix

Sürekli oyunda kaybettiğim için sinirlenip kasaya vurmuştum ve sonuç pert. O kadar para verdim bir vuruşa bok oldu koyduğumun kasası.

Sinirle odadan çıktım ama Chan ile yüz yüze geldim.

"Felix?"
Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu şaşırması normal çünkü asla oyunu yarıda bırakmazdım.

"Kasa bozuldu."
İlk başta anlamamış gibi suratıma bön bön baksada daha sonra anlamış ve ağzından küfür kaçırmıştı.

"Siktir... neyse sen sakin ol ben sana yarın yenisi alıcam yeter ki sakin ol!"

Gözlerimi devirdim o kadar korktukları kadar sinirli değildim tamam bu gün Hyunjin'den trip yemiş olabilirim. Üstüne yemek yaptığım halde bi teşekkür bile etmeden masadan siktir olup gitmiş olabilir.

Üstüne kasa bozulmuş olabilir ama kahvem vardı o bana yeterdi.. SİKTİR YA MAKİNA BOZULMUŞTU.

"Felix hey!"
"Chan.. biraz dışarı çıksam olur mu söz 10 dakikaya geri gelicem?"
"Gecenin bu vakti? Asla."
"Lütfen sadece 10 dakika bir nefes alıp gelicem söz veriyorum."

İlk başta tereddüt etsede başını salladığın da hızla ona sarılıp yanağına öpücük koydum. daha sonra girişte duran askılıktan ceketimi alıp yurdun kapısından fırladım.

Ne de olsa Chan bu anında kararından vazgeçebilecek bir kapasiteye sahipti.

Derin bir nefes alıp 5 dakikalık mesafede olan kahvecime doğru yavaş adımlar ile ilerledim, ne sandınız 10 dakikaya yurda döneceğimi mi? Asla. Hazır çıkmışım biraz nefes alıp kendime gelmem lazımdı.

Kahvecinin kapısından girdiğim de adeta soğuktan dişlerim titriyordu ama umursamadım ve kasada duran kadına kahvemin ismini söyleyip beklemeye başladım. Burayı çok seviyordum gece 3'e kadar açıktı.

Kahvem gelince teşekkür edip kapıdan dışarıya çıktım ve yavaş adımlar ile tam karşımda ki banka ilerledim.


Hyunjin

Nerdeyse yarım saat olmuştu. Ama Felix bey hala ortalıkta yoktu. "Ben gidiyorum."
Changbin ayağa kalkınca kaşlarımı çatarak baktım.

"Otur Changbin Felix'in huyunu bilmiyormusun gelir şimdi."

Chan konuşunca başımı salladım, hep böyle yapardı  artık normal karşılıyordum.

Ve tahmin ettiğimiz gibi 10 dakika içersinde kapı açıldı içeriye titreye titreye minik bebeğim girdi, Changbin koşarak gitti ve Felix'i kucakladı.

"Öf üşüdüm ha. Hava ne soğukmuş."
Herkes gözlerini devirerek bakmıştı Felix'e.

Felix Changbin'e onu bırakmasını söyleyince Changbin dinlemiş ve yere bırakmıştı.
Felix ceketini çıkarıp salona geldi ve etrafa bakındı daha sonra gelip kucağıma oturdu ve boyun girintime kafasını sokup gözlerini kapadı.

Hadi ama ben sana hala sinirliyim! Bu yaptığın sadece... siktir ya. Bilerek yapıyordu.
Elimi sırtına attığım da cidden vücudunun buz gibi olduğunu anladım.

"Chan odamı değiştircez değil mi?"
Chan ilk başta anlam veremesede dün sabah ki olayları hatırlayınca başını salladı.

"Bu gün benimle yat yarın bakarız tamam mı?"
Felix başını sallayıp ayağa kalktı ve Chan'ın odasına girdi.

Keşke benimle yatsaydı... hey o manada değil uyuma manasında dedim. yani yatsada iyi olurdu ama.. siktir yine kötü şeyler aklıma getiriyordu. Lanet bebe!

Chan: Kimle kalsın?
Jisung: Aman minhom ile bana dokunmayın da.

Jisung Minho'yu kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. Ah deli çocuk.
Keşke Felix benimle kalsa...

Seungmin: Yani ben Changbin'in yanına geçebilirim isterseniz Felix'i de Hyunjin'in yanına yerleştiririz.

SİKTİR SEUNGMİN AĞZINDAN BAL DAMLIYORDU SANIRIM!

Chan bana döndü ve alttan piç gülüşü ile bana baktı.

Chan: Yo bence gerek yok Jeongin Changbin'in yanına geçer Felix'i de yanıma yerleştiririz?
"Hayatta olmaz- yani olur bana hiç bir şey farketmez."
Sakin ol Hyunjin.. sakin.

Chan: Tamamdır o zaman Felix'e de sorarız daha sonra karar veririz hadi herkes uyusun. Yarın çekim var.

Chan'ın dediği ile herkes yavaş yavaş odasına ilerlemek adına ayaklandı. Ben ise deri bebeğime uzandım ve gözlerimi kapadım şu an hiç odaya gitmek ile uğraşamazdım.

Kısa ama öz ehehehe
Sağlıklı kalın

Love you like a love song  ~hyunlix~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin