Medyaya Hyunjin bebeğimizi koydum bu bölüm baya şerefsizlik yapacak şu muhteşemliğe bakın ve küfür etmeyin diye bırakıyorum fotoğrafı buraya Bölüm sonuna da Felix aşkımızı bıraktım.
İyi okumalar 😚💖
Felix
Saat akşam 9 gibi bilgisayarın başından kalkmıştım ve mutfağa girip kendime kahve yaptım. O sırada mutfağa Chan geldi. "Hey kahve yapıyorum sana da yapmamı ister misin?"
Chan başını olumlu anlamda sallayınca ona da hızla bir kahve hazırladım ve masaya oturup önüne koydum.
"Çocuklar nerde?" "Herkes farklı alemde bende birazdan canlı açıcağım beraber açalım mı?"
Başımı olunlu anlamda salladım, "Olabilir de seninle bir şey konuşmam lazım ama kızma tamam mı?"
İlk kaşlarını çatsa da sonradan düzeltti ve konuşmam için baş işareti verdi.
"Annemler buraya gelmek istiyormuş yani beni görmek için, bende dedim ki olmaz şu an müsait değiliz görüşemem falan o da dedi hafta sonu sen gel cuma günü gitsem pazar günü gelsem olur mu?"
"Bay Kim'e sormam lazım izin vereceğini sanmıyorum ama." Ayağa kalkıp Chan'e sarıldım. "Lütfen izin almaya çalış lütfen!" Başını salladığın da onun yanağına öpücük koydum o ise bir şeyler mırıldandı ve ayağa kalktı. "Hadi gidelim."
O mutfaktan çıkınca bende arkasından gittim ve beraber odasına girdik
Bangchan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Canlı aşırı eğlenceli geçmişti bazı anlarda cidden deli gibiydik bunun sebebi kesinlikle kahveydi evet. Canlı bittiğin de saat nerdeyse 11 di.
Kap çaldığın da yattığım deri koltuktan kalkıp kapıyı açmaya gittim. Açtığım gibi üzerime Hyunjin yığıldı evet yığıldı.
"Hey!" Yüzünü kaldırıp bana baktığın da sarhoş olduğunu anladım ah cidden mi? "Hyunjin neden içtin?" Omuz silkip diklenmeye çalıştı ama üstüme tekrar düştü.
"Gel seni odana götüreyim." Koluna girmeye çalıştığım da beni hızla itti ve bu sefer diklendi. "Bırak, giderim ben." Kaşlarımı çatarak ona baktım. Yine kime sinirlendi acaba ve sinirini benden çıkartıyor.
İçeriye girip odasına gitmek için bi kaç adım attı ama yere düştü. Eğilip kolunu tuttuğum da beni tekrar itti.
