/10\

1.1K 122 69
                                    




İyi okumalar 😚💖



Felix

"Felix!"
"Soğuk şu hırkayı giy, ve o poşette olan şeyler ağır sen bunları al bana onları ver."

Son yarım saat içersinde ilk defa uzun cümle kullandığına mı sevinsem, yoksa beni düşündüğüne mi sevinsem, ya da beni çelimsiz gördüğü için sinirlensem mi bilemezken en sonuncusu daha içime sindi ve onu yaptım.

"Ben çelimsiz değilim bunları taşıyabilirim! Ayrıca üşümüyorum!"

Önüme döndüğüm de Hyunjin gelip kolumu tuttu ve beni kendisine çevirdi, aşırı yakın olduğumuz için sıcak nefesi yüzümü talan ediyordu ve bu beni cidden feci etkiliyordu!

Elimde ki poşetleri ne zaman aldığını farketmediğim zaman diliminde hızla hırkayı kollarımdan geçirmişti.

Fermuarı çekince önümde ki poşetlere eğildi ve alıp hızla ilerlemeye başladı, ben ise şokla dikiliyordum hala!

Hızla onun bıraktığı poşetlere baktığım da sadece 1 tane poşet olduğunu görünce sinirlerim tepeme çıktı. Eğilip poşeti aldım ve Hyunjin'in peşinden koştum.

"Jinnie? Beni delirtmek istiyorsan başarıyorsun canım tebrik ederim!"

Bana kısa bir bakış attı ve tekrar önüne döndü. 5 dakikalık yol boyu ona yalvarmıştım ama o asla bana cevap vermeyip yurda doğru ilerlemişti.

Yurdun kapısına gelince hızla zile bastım, bir kaç saniye içersinde kapı açılınca içeriye girdim. Üşüsem de üzerimde ki hırkayı ona inat gözünün önünde çıkarıp yere attım ve Hyunjin'in bıraktığı poşetlenin hepsini, evet hepsini tek seferde elime alıp mutfağa taşıdım.

Siktir cidden çok ağırlardı.

Mutfaktan çıkıp ilk olarak ellerimi yıkamak için lavaboya daha sonra da odama girdim.
Üstümde ki kıyafetlerden kurtulup şort ve tişört ikilisini giyip tekrar mutfağa geçtim,
Aldığımız şeyleri teker teker yerleştirirken bir andan da saydırıyordum. Cidden sinirliyken yemek yapmaya bayılıyordum!

Tavukları kızartmak için direk şişlere geçirdim daha sonra sosa batırıp dinlenmesi için kenara aldım ve hızla pizza hamurunu yapmaya koyuldum.

15-20 dakika içersinde hamur hazırdı iki tepsiye hamuru açıp doğradığım malzemeleri teker teker yerleştirirken mutfağa Chan girdi ve gelip bana sarıldı.

Gülümsedim cidden şu an buna ihtiyacım vardı, işte Chan'ın en sevdiğim yönü buydu. Ben kötüyken sanki hissediyordu ve hemen gelip bana sarılıyordu.

"Sinirli olduğunu biliyorum, daha sonra bunu konuşacağız seni seviyorum kendini çok yorma."

Yanağımdan öpünce gülümsedim ve dönüp bende yanağından öptüm.

"Beni en iyi sen anlıyorsun, ve bende seni seviyorum şimdi izin verirsen akşam yemeğini yetiştirmem gerek."

Başını sallayıp belimden ellerini çekti ve bana yardım etmeye koyuldu.

O pizzaları fırına verirken bende Dak Kkochi'i için tavaya yağ koydum ve tavukları tavaya koydum.

"Hey bu Hyunjin'in en sevdiği yemek değil mi?"
Chan tavaya bakarak bunu söylemişti, evet anlamında başımı salladım ve tavukları çevirip masayı hazırlamaya koyuldum.

Masa hazır olunca Chan herkesi çağırmaya gitmişti. Çocuklar yavaş yavaş mutfağa girerken Jeongin pizza yaptığımı anlayınca hızla bana sarılmış ve yanağımı öpmüştü.

"Aman tanrım, Felix sen mükemmelsin aşkım!"
Changbin masayı görünce eline bıçak alıp geri geri kaçmıştı ardından konuşmuştu,
"Siktir! Biri Felix'i fena halde sinirlendirmiş, Felix bey bizim suçumuz yok bizi bağışla!"
Gülümseyip gözlerimi devirdim.

Herkes masaya oturunca -Hyunjin hariç o daha mutfağa teşrif etmemişti.- pizzaları servis edip Hyunjin'i çağırmak için mutfaktan çıktım ve odasına girdim.

Yatağın da uzanmış uyukladığını görünce bir anda ona karşı bütün sinirim alınmış gibi hissettim, yavaş adımlar ile yatağa yaklaştım ve elimi kaldırıp saçlarına götürdüm.

"Hey.. Seni üzdüğüm için özür dilerim.. bu kadar kızabileceğini bilmiyordum."

Yüzümü yaklaştırıp dudağının kenarına hafif bir buse kondurdum. Onunla küs olmak ya da konuşmamak beni kahrediyordu.

Bir damla yaş gözümden süzülüp yanağına damlayınca hızla elim ile yüzünde ki yaşı sildim. Ayağa kalkacakken Hyunjin beni belimden tutup yatağa çekti ve ağırlığına üstüme vermeden uzandı.

Gözlerim gözlerini bulunca bir kaç saniye şaşkın bakışlarıma maruz kalmıştı.
"Ağlama.."

Bunu diyince sanki göz yaşlarım bunu bekliyormuş gibi firar etmeye başladı, ah lanet olsun neden onu görüne tamamen güçsüzleşiyordum ki?

"A..ağlamıyorum!"

Minik bir kahkaha çıktı ağzından.
"Tabi canım kesin ağlamıyorsun.. Felix."

Gözlerim de ki yaşları eli ile sildiğin de yüzünü yüzüme yaklaştırdı, sonunda olacaktı sonunda!
Dudaklarımız arasında 1 santim var yoktu ve olan oldu. Kapı hızla açıldı.

Chan'ın sesi odada yankılanınca hızla Hyunjin'i üstümden ittim.

"Siktir! Siz ne yapıyordunuz öyle!"

Ayağa kalkıp Chan'ı içeriye çektim.
"Bir şey yapmıyoruz onu uyandırmaya gelmiştim sadece hadi gidelim biz, Hyunjin sende gelirsin yemeğe."

Hızla odadan çıktığım da derin bir nefes aldım. "Zamanlamama sıçayım! Bir saniye geç gelsem sizi öpüşürken basıcaktım!"

Chan gülmeye başlayınca kaşlarımı çattım, ne biçim liderdi bu?
"Chan hyung lütfen sus çok utanıyorum zaten!"

Chan omuz silkip mutfağa ilerleyince bende arkasından gittim, umarım ağzından bir şeyler kaçırmazdı.

Mutfağa tekrar girdiğimiz de unuttuğum tavuklara koştum, neyse ki yanmamıştı. Hızla tavada ki tavukları alıp ocağın altını kapadım.

Hyunjin mutfağa girdiğin de ona gülümsedim ama o suratıma bakmadan masaya oturunca tekrar kaşlarımı çattım, cidden mi? Hala mı yani?

Gözlerimi devirip tabağı elime aldım ve Hyunjin'in önüne koydum.

Changbin hızla lafa ataladı.
"Aman tanrım! Felix koca bebeğe Dak Kkochi'i yapmış!!! Bize yok mu Aşçı Felix?"

"Sizde yiyin tabiki tek Hyunjin için yapmadım."
Changbin şişlerden birine uzanınca Hyunjin eline şakadan vurdu.
"Onlar benim için sadece!"

Hyunjin'e döndüm.
"Hayır onlar da yesin."
"Onlar yerse ben yemem!"

Resmen bebek gibiydi! Changbin elinde ki şiş bırakıp surat astı.

"İyi be dokunmuyorum yemeğine."
Changbin'e seslenip öpücük attım.
"Sana daha sonra yaparım tamam mı hyungum üzülme."

Hyunjin'in bakışlarını üstümde hissediyordum buna yemin bile edebilirim.

Herkes yemeğini yedikten sonra mutfağı terketmeden önce teker teker yanağıma öpücük koyup daha sonra mutfaktan ayrıldılar. -Hyunjin içine dahil değildi-

Masayı ve daha sonra mutfağı toparlayıp kendimi odama attım ve bilgisayarın başına geçtim. Şu an cidden sadece saatlerce oyun oynayıp kafamı dağıtmam lazımdı.


Sağlıklı kalın 💘

Love you like a love song  ~hyunlix~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin